MHP’de 1 Kasım seçimleri akabinde kazan kaynıyor, konuşan yanıyordu. Parti il ve ilçe başkanlarını ihraç ediyor, yılların partilisi insanlar partilerinden koparılıyordu.

O zamanlar hep birlikte partimizin bu tutumunu eleştirdik ve insanlar için konuşma hürriyeti olmalı fikrini savunduk. Kimse açıklamaları, düşünceleri ve eleştirileri için partisinden ihraç edilmemeliydi ve insanlar parti yönetiminin kölesi olmaktan çıkmalıydı. İşte İyi Parti tam da bu düşünceler ve arzu temelinde inşa edildi.

Bugün İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ ise bir televizyon programındaki konuşmaları yüzünden disiplin kuruluna sevk edildi.

Burada mesele Özdağ’ın ne söylediği ne söylemediği değil. Zaten söylediği şeyleri bizler biliyor, kendi sohbetlerimizde değerlendiriyorduk.

Burada mesele şudur ki; bir milletvekili, özgürlük arayışı üzerine kurulan partisinden eleştirileri yüzünden ihraç ediliyor.

Böylece parti yönetimini ve yönetimin hatalı kararlarını eleştirmeyi düşünen milletvekilleri, yöneticiler ve partililere "İhraç edilirsiniz" mesajı verilmiş oluyor.

Bu parti zaten bu mesaja bir tepki olarak doğmamış mıydı?

Gözümüzün önünde, neye tepki olarak yola çıkıldıysa hepsinin gerçekleştiğini görüyor ve dostlarımız için üzülüyoruz.

Aklımızda bir soru daha var:

Ümit Özdağ ne biliyor ve bildiklerinin ne kadarını açıkladı? Bugün disipline sevkinden sonra daha başka şeyler açıklayacak mı? Neler açıklayacak?

Eğer Ümit Özdağ haksız vehme kapılıp Buğra Kavuncu için asılsız iddialarda bulunduysa, yargılama sürecinin sonunda çıkıp özür diler...

Ancak...

Buğra Kavuncu için yargı safahatının sonunda ceza alacak bir karar vuku bulursa; ona destek verenler siyaset sahnesinden çekilmekle bu işten kurtulacaklar mı?

Sanmıyorum...

İşin sonunda siyaset değil, adeta bir "tarikat" kültürüyle "biat" söz sonusu olunca, adalet onlara da mutlaka bir hesap kesecektir!