Türk milleti, 1914 yılında başlayan Birinci Dünya Savaşı'nın cephelerinde ölüm kalım savaşı verirken, Anadolu'da büyük bir ihanetle karşı karşıya kaldı.

Ermeni komitelerinin örgütlediği Ermeni çeteler, savunmasız Anadolu Türklüğü'ne zalimce saldırdılar. Kadın, çocuk, ihtiyar demeden masumları katlettiler.

Bu zalim saldırıların katlanılmaz boyuta ulaşmasıyla devrin İçişleri Bakanı Talat Paşa'nın öncülüğünde Osmanlı Hükümeti, 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni komitelerinin kapatılması ve liderlerinin tutuklanması kararı aldı.

Ardından da 1 Haziran 1915'te yürürlüğe giren Tehcir Kanunu ile Erzurum'un güneyi, Van ve Bitlis'teki Ermenilerin Suriye, Musul ve Halep'e intikali kararlaştırıldı.

Nusret Bey, 1914-1917 yılları arasında Bayburt Kaymakamı idi. Bu buhranlı yıllarda bir yandan Bayburt Ermenileri'nin zarar görmeden tehciri için çaba sarf ederken, diğer yandan da 3. Ordu'ya erzak temini için çalıştı.

14 Haziran 1917 tarihinde Yıldırım Orduları 2. Grup Kumandanı Mustafa Kemal Paşa'nın isteği ile Urfa Mutasarrıflığına tayin edildi.

Urfa'da görev yaparken Mondros Ateşkes Anlaşması imzalandı ve Osmanlı Devleti önce İngiliz, Fransız ve İtalyan; hemen peşlerinden de Yunan kuvvetlerince işgal edildi. Nusret Bey, Urfa'da işgale karşı Müdafa-yı Hukuk Teşkilatı'nın kurulmasına öncülük etti. İşgale direnmek için milis alayı oluşturdu.

Hakkında yapılan asılsız ihbarlar bahane edilerek, Damat Ferit Paşa Hükümeti tarafından 6 Nisan 1919 tarihinde İstanbul'a çağrıldı. Ermeni Tehciri meselesinden dolayı önce görevinden alındı, ardından da işgal güçlerine yaranmak için Nemrut Mustafa Mahkemesi tarafından 5 Ağustos 1920 tarihinde idam edildi.

Bayburt Kaymakamı Nusret Bey ve Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey'in haksız idamlarına karşı Mustafa Kemal Paşa başkanlığındaki TBMM tarafından 25 Aralık 1921 tarihinde alınan kararla Nusret Bey ve Kemal Bey "Milli Şehit" ilân edildiler.

Türk Milleti'nin namuslu, vatansever, vefalı evlatlarının aziz hatıraları karşısında saygıyla eğiliyoruz. Ruhları şad olsun.