Hiç kızmayın, tam tersine takdir edin, hatta sevinmek için kendinizi zorlayın!.. Hayata bazen olumlu taraflarından bakmak lâzım değil mi? İşte onu yapın!..

Trabzon'daki aday tanıtım programında bir belediye başkan adayı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan mahcup edayla izin istiyor "Bozkurt işareti yapabilir miyim?" diye... O da "Yap bakalım" diyor, destur veriyor!..

İnsanımızın çoğu pek nankör!.. Sevinmesi gerektiği hâlde kızıyor bu tabloya!..

Neden mi sevinmek lâzımdı? Cevapları diziyorum:

1. "Belgesel mi çeviriyoruz? Ne bozkurdu? Burası eşref-i mahlûkat yeri... Bozkurt mozkurt yok" denilebilirdi!..

2. "Galiba seni bir yerlerden hatırlayacağım... Yoksa sen, Taksim'den Kasımpaşa'ya kadar beni kovalayacak olanlardan mıydın?" diye sorulabilirdi!..

3. "Yahu latife olsun diye söylüyorum... Bozkurt için 'sınır tanımaz, istediği yere gider' derlerdi... Sen Sivas'ın ötesine geçebiliyor muydun?" diye dalga geçilebilirdi!..

4. Hazır kürsüdeyken, "Sen Fatiha biliyor musun, hadi bir Fatiha oku da şurada toplananlar dinlensin" denilerek kendisine mikrofon uzatılabilirdi!..

5. "Aşılar sağlam mı, vaktinde yapıldı değil mi? Hadi uzat patilerini amcalar görsün" şeklinde düşük profilli bir espri patlatılabilirdi!..

6. "Şu bozkurt dediğin İslâm'ın ruhuna aykırı değil miydi? Boş ver şimdi bizi günaha sokma" diye uyarılabilirdi!..

***

Onun için ne yapıyoruz? Fazla kendimizi kasmıyoruz!.. Şükrediyoruz!.. Çünkü yukarıdaki seçeneklerin hiç birisi olmadı ve bozkurt işareti yapılmasına olgunlukla izin verildi!..

Artık yeter!.. Türk milliyetçileri olaylara biraz da olumlu bakabilme kabiliyetini geliştirmeli!.. Tepki tepki, bu nedir ya?

Sanki top gibi bir nesne ileri fırlatılmış da "Atıl kurt" denmiş!.. Tanrı Dağları'nın asi kurdunu ıslah edip Mısır'ın Rabia'sı ile kardeş eden büyük ruha teşekkür etmek yerine öfkelenmek de neyin nesi?

Demedi demeyin... İşte Türk milliyetçilerini bu kötü enerji yiyip bitirecek!.. Niye 'larç' olamıyoruz türlü? Bir tutam sükûnet, bir çay kaşığı izan, bir çorba kaşığı sabır, bir karavana mide genişliği!.. Mutluluk formülünün hepsi bu kadar!.. 

Bu kadar tepki gerçekten anlamsız!.. Sanırsınız bozkurdu, elma kurdu veya fındık kurduyla karıştırmışlar!.. Bağımsız kaynaklardan öğrendiğimize göre kesinlikle yok öyle bir şey!.. Bi sakin olun, bi gevşeyin ya!..

***

Bu uslanmaz milliyetçiler Kızılelma meselesinde de aynısını yaptılar!.. Camide Kızılelma niyetine parlak kırmızı elma dağıtanlara kızdılar!.. Kızılelma'ya ölülerin arkasından dağıtılan lokma veya mevlütlerde verilen lokum muamelesi yapanlara çok bozuldular!..

Kardeşim, bunlar kalbi ısındırılması gereken insanlar!.. Ama bir türlü anlatamadık!.. Sanki Kızılelma'yı 'acıkınca yenilebilecek helvadan put' zannediyorlarmış gibi hiddetlendi bizimkiler!..

Halbuki yeminle yoktu öyle bir durum!.. Sadece aralarından bazıları bu elmaların kurutulup kışın kompostosu yapılabilir mi diye merak etmişti!.. Kimisi de 'cilde çok faydalıymış, parlatıyormuş' bâbından yüzüne gözüne sürmeye kalkışmıştı!..

Bazı art niyetliler, mevsimlik milliyetçilik coşunca manava koşturup "Tart iyisinden iki buçuk kilo... Bunun mayhoş olanından yok muydu?" şeklinde soranların olduğunu iftira etseler de asla böyle bir şey vuku bulmamıştır, bu iddialar fitneden ibarettir!..

***

Farkındayım, bugünkü yazı 'kamu spotu' gibi oldu ama mecburdum!.. Çünkü Türk milliyetçilerini hizaya sokmak hepimiz açısından bir kamu görevidir nihayetinde!..