Dünya değişiyor. Bununla beraber; insanlar, görüşler, toplumlar, ülkeler de değişiyor. Ayakta durmak artık çok zor. Avrupa, elektrik israfı olarak gördüğü şeylere yaptırım olarak hapis cezaları açıklamaya başladı. Ülkeler hiç alışık olmadıkları enflasyon oranları karşısında ardı ardına destek paketleri açıklıyorlar. Bunun bir kırılmaya yol açacağı çok açık.

Peki, Türkiye bu kırılmanın neresinde? Rusya-Ukrayna çatışmasına karşı iktidarın izlediği doğru politika şimdilik nefes almamızı sağlıyor. Yine sorunlu ülkelerle barışmamız bir nebze olsun hareket alanımızı arttırıyor; ancak Türkiye'nin meselesi bunların çok ötesinde ve gerçek meseleyi çözemezsek en azından çözmek için bir şeyler yapmazsak gelecekte canımız haddiden fazla sıkılabilir.

Bu soruna kısaca şu teşhisi koyabiliriz: Sistemsel hata. Sistem hemen her alanda can çekişiyor ve kolonlar bir bir çatırdıyor.

Kurumların ve kanunların ülkesi olmaktan hızla uzaklaşıyoruz. Oysa kurumlar ve kanunlar güçlü değilse yani ülke de bir "Reis" bir "Bilge lider" bir "Kahraman" kurumların yerini almaya başladıysa orada bir sorun var demektir.

Dikkat edin son yıllarda Cimer'e yapılan şikayetler savcılıklara yapılması gereken şikayetlerin önemli bir kısmını kapsıyor. Eşinden şiddet görenden de Cimer'e yazıyor, kiracısını tahliye edemeyen de... Bu tablo bile çok şey anlatmıyor mu?

Türkiye, esas olarak bu sorunun üzerine gitmeli ve çözüm aramalı. Zira kurumlar zarar gördükçe yani işlevsiz kaldıkça ekonomiden, eğitime her alanda bir başı boşluk ortaya çıkıyor ve kan kaybı artıyor. Yeniden bir inşa sürecine girilmedikçe, zarar gören ne varsa onarılmadıkça maalesef bu kan kaybı artacaktır.

Türkiye'yi yönetme iddiasında olan siyasi partiler esasen bu sistemsel açığa odaklanmalı ve her şeyi yeni baştan nasıl ele alacaklarını halka sunmalıdırlar.

Bizim yeni bir "Kurtarıcı" yeni bir "Reis" değil sadece sıradan bir insan ihtiyacımız var. Kanunlar işledikçe, kurumlar güçlendikçe daha fazlası zaten bir teferruattan ibaret olacaktır.

Sözlü mülakatlarda yaşanan haksızlıklardan, bir kaç yıl içinde çöken asfaltlara kadar çözüm doğru sistemin inşaasında yatmaktadır.

Bu sistemi inşa edemez; kanunlar yerine yine insan üstü güçleri olan(!) liderler tarafından yönetilmeye devam edersek yerimizde saymaktan daha kötü olarak geriye doğru gideceğiz.

Bunu yapacak olan şüphesiz siyaset kurumudur; ancak siyaset kurumunu hizaya sokacak olan da millet olarak biziz. (Veryansıntv)