Öncelikle şunu söylemeliyim ki Mansur Yavaş halka hizmet şiarıyla yola çıkan, halkta hizmet için makamlara talip olan bir insandır. Kimse bunun aksini iddia edemez. Birkaç gün içinde Ankara Belediyesi'nin yardım toplamasının önündeki engellerin kalktığını da göreceğiz zaten.

Gelelim eleştirilere.

Öncelikle bilmemiz gereken şu: Bu iş için devlet 100 milyar liralık bir paket zaten açıkladı. Bu yardım kampanyasından ne kadar para toplanabilir? Şunu söyleyeyim ki 1 milyar bile toplanamaz.

O halde bundan ne anlamalıyız? Maalesef CHP her zaman yaptığı gibi düşünmeden öne atıldı ve devletin parası olmadığını iddia ederek sanki devlet halka muhtaç olmuş gibi bir tablo çizdi. Hayır. Durum tabi ki öyle değil.

Olay şudur. Olağanüstü zamanlardan geçiyoruz. İnsanların bu durumu anlaması gerekiyor. Bir şekilde insanlara "Ne oluyor böyle?" sorusunun sordurulması gerekiyor ve yine aynı olağanüstü duruma paralel olarak toplum vicdanının harekete geçirilmesi gerekiyor.

Zira nereye gittiğini bilemediğimiz, kestiremediğimiz bir yolun içine girdik. Aynı zamanda bu yolla devlet, yoksul durumdaki insanlarla maddi durumu iyi olan insanların arasındaki farkları da kaldırıp, sınıflar arası bir birliktelik oluşturmayı da hedefliyor.

İnsanların işten çıkarıldığı ve ne zaman işe dönebilecekleri belli olmayan günlerde bu toplumsal huzur ve barışı sağlamak için çok önemli bir hamle.

Dolayısıyla bu tarz meselelerde önce düşünmek sonra eleştirmek gerekiyor. Düşünmeden yapılan eleştiriler, topluma zarar veriyor.

Yıllarca devletten ihaleler alan zenginler paralarını halkla paylaşsın demediler mi? Dediler. İşte bu kampanyanın esas amacı da budur. İnşallah bu zor günleri de aşacağız. Bu tarz salgılar gelir ve geçerler; ama toplum ayrışırsa onun tamiri en az 20 sene sürer.

Lütfen bunları unutmayalım. Muhalefet yapmak ya da AK Parti kızgınlığı adına milli meselelerde fevri çıkışlarda bulunmaktan kaçınalım.

Tanrı Türk'ü Korusun.