Bilgisayar, internet ve sosyal medyanın topluma etkisi yadsınamaz. Burada her türlü düşünceye rastlarken, düşünce ve imkanlarımızda da değişiklikler yapıyor. Hatta öyle şeylere şahit oluyoruz ki; toplumun bazı kesimlerinde IQ seviyesini görürken, bazı kişilerin de üst akıl varlığı umut ve ufuk açıcı. Bazı akıllar kusurlu, bazı akıllar da muazzam. Her ikisinden de nemalanmak kişilerin tasarrufunda...

Hz. Ali ve Muaviye zamanında geçen bir hikayeden bahsetmek istiyorum:

Hz. Ali'nin yanından, Küfe'den bir adam erkek devesi ile beraber çıkıp Şam'a gelir. Şam'da da Muaviye var. Şamlı'nın birisi adamın yanına gelir ve "Bu dişi deve benim" der. Küfeli "Kardeşim bu erkek deve görmüyor musun" der. "Hayır" der Şamlı. "Bu dişi deve benim."

Kavga gürültü derken iş kadıya, sonunda Muaviye'ye kadar gider.

Mitinglerdeki gibi halk toplanmış, erkek deveyi herkes görüyor. Muaviye, "Ey cemaat bu dişi deve Şamlı'nın değil mi?

Halk, "Bu dişi deve Şamlı'nın..." Küfeli, "Yapmayın etmeyin bu erkek devedir."

Kalabalık halk, "Dişi deve Şamlı'nın..." diye tekrar bağırır.

Adamın erkek devesini alıp herkesin önünde Şamlı'ya verirler. Küfeli'yi Muaviye çağırır.

"Aslında bu devenin erkek olduğunu ikimiz de biliyoruz. Ama niye yaptım biliyor musun? Git Ali'ye de ki: Muaviye'nin erkek deve ile dişi deveyi ayırt edemeyen ve o ne derse desin 'Evet' diyen on bin adamı var. Ayağını ona göre denk alsın."

İşte Türkiye'nin de tam olarak sorunu bu...

Görüyoruz, söylemiyoruz, söyleyemiyoruz...

Cumhuriyet tarihinin en kritik seçimlerine doğru gidiyoruz. Ekonominin yıkımı halkın üzerinde.

2018'den 2023'e kadar istatistiklere göre yüzde 500 ile 700 arası fiyat artışı oldu. Halkı sadece enflasyon vurmuyor. Emeğin milli gelirden aldığı pay yüzde 38'den yüzde 25'e geriledi. Alım gücümüz her geçen gün azalırken, emekçi halk nasıl ekonomi yaparım derdinde...

Ekonomik yıkımın yanı sıra, deprem de halkımızı derinden yaraladı. Ülkedeki tüm seccadeleri bu olanların üzerine örtsek, yıkımın üzerini kapatmaz.

Halk, tüm dayanışma ataklarına rağmen sindirilmeye çalışılıyor. Ve hala iktidar, kendi politikasından kendisi şikayetçi gibi bir tavır sergiliyor.

Düştüğümüz felaketin sorumlularını aramaya gerek yok. Erkek devenin dişi olmadığını hepimiz görelim.

Manifesto!

- Adalet, eşitlik, dürüstlük, temel hak ve hürriyetlere saygılı olanın yanındayım.

- İsraf düzenine karşı olanın, seçimden sonra geçim olacağı düşüncesi; besleyenin yanındayım.

- Hukuk devletinden taviz vermeyen, halkın devletini kuranın yanındayım.

- Krizle mücadele etmek için önlem alanın yanındayım.

- Eğitimde, sağlıkta eşit hak sunacak devlet/halk denklemini ortak paydada birleştireceklerin yanındayım.

- Meclisi maaş kapısı görmeyen, halkı temsil edecek idealist ve çözüm odaklı olan milletvekili seçme hakkını verenin yanındayım.

- Halk olarak hesap soracağımız, şeffaf Türkiye Cumhuriyeti Devletini yeniden yapılandıracak zihniyetin yanındayım...

- Sinan Ateşleri katledenlerin hesabının sorulacağı adil yargıyı kuranların yanındayım.