Devşirmeydi...

Sırp mı?..

Bulgar mı?..

Rum mu?..

Ne milletten olduğu belirsiz...

Enderunda eğitim gördü, saraylı oldu...

Paşa oldu...

Padişahın en has adamıydı...

Ömrü savaş meydanlarında geçti...

Güzel mi güzel bir kadınla evlendi ama cepheden cepheye koşmaktan evine bile uğrayamaz oldu...

Bunu fırsat bilen bir zampara şehzade, paşanın bütün hayatını alt üst etti...

Veeee...

***

Değerli dostlar;

Gelin bugün yine Osmanlı dönemine 1400'lü yıllara gidelim...

Özellikle Osmanlıcılık oynayan tosuncuklar bu yazıyı iyi okusunlar...

Fesli anlatmadan gitti size işin aslını...

Türk tarihini unutturmak isteyen "tarihsizler" de anlatmaz zaten...

Size; ömrünü cephelerde geçiren bir paşayı anlatacağım...

Size; kafasını cellattan kurtaramayan bir sadrazamı anlatacağım...

Veee size; sadrazamın karısı ile aşk yaşayan bir şehzadeyi anlatacağım...

Mahmut Paşa'yı...

Hani; rivayet odur ki, küçüçük bir çocuk iken anasıyla kaçırılan devşirme Mahmut Paşa...

Hani; Bulgar mı, Sırp mı, Rum mu ne milletten olduğu belirsiz Mahmut Paşa...

Hani; rahip olduğu söylenen Mahmut Paşa...

Hani; Veli olduğu rivayet edilen Mahmut Paşa...

Hani; İstanbul Eminönü'nden Kapalıçarşı'ya doğru çıkarken günde onbinlerce insanın alış veriş için akın ettiği çarşı var ya, hah işte oranın asıl sahibi Mahmut Paşa...

***

Edirne'de iyi bir eğitim alır, saraya girer...

Sultan Mehmet'in seçkin adamı olur...

İstanbul'un fethinde kara surlarında çarpışan askerlerin arasında yer alır...

Rumeli Beylerbeyi olur...

Vezir olur...

Veee veziriazam olur...

Fatih Sultan Mehmet ile birlikte bütün seferlere katılır...

Sırbistan'ın büyük bölümünün fethinde başrol oynar...

Eflak, Mora Osmanlı toprağı olur...

Sinop ve Amasra'yı alır...

Teyzesinin oğlu, Trabzon Rum İmparatorunun başmabeyncisidir... Onunla temasa geçer imparator teslim olur, Trabzon da Osmanlı topraklarına katılır...

İyi bir asker, iyi bir yöneticidir...

Devlet için büyük başarılara imza atar, uzun yıllar Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamlığını yapar...

Güzeller güzeli bir hanımla evlenir ama seferden sefere koşmaktan evini ihmal eder...

İşte tam da bu sırada bir aldatma veya bir aşk yaşantısı kopar İstanbul'da!..

Dalga dalga yayılır yayılır söylentiler Osmanlı topraklarında...

İster aşk deyin, ister zina, ister yasak ilişki...

Ne derseniz deyin...

Başrolde Sadrazamın güzel karısı ve şehzade var...

Kim mi bu şehzade?..

Fatih Sultan Mehmet'in yakışıklı, cengaver ama bir o kadar da zampara oğlu Şehzade Mustafa...

Mahmut Paşa'nın karısıyla aşk yaşamaya başlar şehzade...

Paşa seferde, şehzade, paşanın karısının yatağında...

Bu, uzuuun süre böyle devam eder...

İstanbul halkı bile haberdar olur bu ahlaksız ilişkiden...

Savaş meydanlarından İstanbul'daki evine uğrayamayan Mahmut Paşa da sonunda karısının Şehzade Mustafa ile birlikte olduğunu öğreniiiir...

Namuslu ve onurlu bir adamdır Mahmut Paşa...

İlk fırsatta İstanbul'a gelir ve hemen karısını boşar...

Şehzade Mustafa'ya da diş bilemeye başlar...

Olayı duyan Fatih Sultan Mehmet, şehzadesinden yana tavır alır...

Fatih'in emri ile boşadığı karısı ile tekrar evlenmek zorunda kalır Mahmut Paşa...

Onurlu adamdır...

Kendisi savaş meydanlarında çarpışırken Şehzade Mustafa ile aşk yaşayan karısı ile bir daha birlikte olmaz...

Araya siyasi fitne fesat girer...

Devşirme paşalar birbirinin kuyusunu kazımaya başlar... Zaferlerde baş rol oynayan Mahmut Paşa gözden düşer, bu arada Şehzade Mustafa da ölüüüür...

Fatih'e oğlunun ölümünden Mahmut Paşa'nın sorumlu olduğunu, onu zehirlettiğini söylerler...

Rivayet odur ki; doğru da söylerler...

Mahmut Paşa, kendisi cephede iken karısına göz koyan şehzadeyi zehirletmiştir...

Emir gelir büyük yerden...

Paşa, atılır Yedikule Zindanları'na...

Tam 50 gün kalır...

Daha sonra da Fatih'in emri ile zindanda celladın elinde can verir...

Mezarı da bugün Türkiye'nin hemen her yerine, ticareti ile hayat veren Mahmut Paşa Çarşısı'nın hemen üst tarafında yer alan Nuruosmaniye Camii'nin biraz aşağısında bulunan Mahmut Paşa Camii'ndeki türbededir. Sağdaki çinili kubbe Mahmut Paşa'nın türbesidir...

İşte böyle değerli dostlar...

İşte böyle Osmanlı torunları...

Araştıracaksınız, okuyacaksınız...

Sonra da;

Osmanlı torunu mu oluyorsunuz ne olursanız olun...

Ancaaaaak;

Dedelerinizi iyi tanıyın...

Tamam mı?..

Sağlıklı günler diler, Halis Güler...