CiddiGazete- Yaklaşık yirmi gündür tabiat tüm güzelliğini paylaştı benimle...

Gün ışırken karanlığı aşarak, güneş doğdu avuçlarıma. Kuşlar cıvıldadı, ağaçların yapraklarını okşadı rüzgar. Anne kedi yavrularına sütünü paylaştırdı oyunlar oynadı. İç güdüsel davranışlarını sergiledi. Hayranlıkla izledim şefkatini. Deniz hırçın dalgalarını vurdu kıyıya yorulunca sakinleşti, afacan çocuk misali! Uyudu.

Tabiatın görselini izledim; senfonisini dinledim.

Hele ki gecesini dinlemek gündüzün. Gökyüzüne saçılmış yıldızların altında, Ağustos böceklerinin sesi, kirpilerin hışırtısı ve benim en sevdiğim zaman dilimi olan gecenin ruhuma süzülmesi.

Tabiat onu duyduğumu ve sevdiğimi biliyordu. Huzurunu sınırsızca akıttı ruhuma. An'larımızı paylaştık birlikte...

...

Kısa bir anımı paylaşmak istedim sizlere.

Doğanın ruhumda bıraktığı izler paylaşmanın eseri ve güzelliğidir.

Paylaşmak, diğer kavramları etkileyen bileşendir. Tüm kavramlara ayna olabilen, onlara yansıyan bir kavramdır.

Huzur verir, sahip olduklarımızı paylaşmak.

Gülümsetir, güzel duyguları paylaşmak.

Bilgiyi genişletir, ilmi paylaşmak.

Sevgiyi kardeşliği pekiştirir, zor zamanları acıyı ve kederi paylaşmak.

Tüm canlılar iç güdüsel olarak yaşamda denge kurar. Lâkin insanoğlu bu dengeyi ya anlayamadı ya da çıkarlarına uymadığı için gerçekleştiremedi.

Materyalist dünyanın insandan çaldığı duygular, sunduğu objeler insanı giderek daha bireyci daha bencil yapıp yalnızlaştırdı. Materyalist yaşam tarzı yaygınlaştıkça mutsuz insan oranı arttı.

Oysa ki mutluluk kolay elde edinebilecek bir duygudur. Dostumuza, arkadaşımıza sevdiğimizi söylemek, davranışlarımıza yansıtarak paylaşmak, karşılıklı mutluluk edinimidir.

Zamanımızı paylaşmak ilgi alaka göstermek de mutluluk verir.

İnsan maddi manevi değerlerini, mutluluğu, gücünü başkalarıyla paylaşarak elde eder. Sosyal varlık olan insanoğlu toplumun üyesidir. Toplumdaki bireyler farklı yetenekler ve özellikler taşır. Toplumun birbirine ihtiyacı vardır ve bu ihtiyaçların giderilmesi paylaşmak bilinci ile güçlenir.

Her türlü sosyal yasamda; iş, sanat, bilim, spor, siyaset dünyasında paylaşmak birlik halinde yücelmenin ve başarmanın yoludur.

Paylaşmak erdemdir. Paylaşmak kültürdür. Bu fiiller barış, saygı, anlayış ve empati duygularımızı arttırarak; gerek ikili gerekse toplumsal ilişkilerimizi kontrol altında tutar.

İnsan ilişkilerinin yolunu açarak bizleri bilgeliğe taşır. Alçak gönüllüğe götürür. İnsanın hayat yolculuğunu kolaylaştırır. Tecrübe, aydınlanma kazandırarak yaşantımıza doğru ve güzel anlam katar. Mevlana'nın dediği gibi "Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla bir şey kaybetmez."

Somut ve soyut olan her şey paylaşılmaya değerdir. Mutlaka paylaşılacak bir şeyler vardır gönül hanemizde. Hiç bir şeyim yok diyorsanız duanızı paylaşın hiç görmediğiniz yüzlere...