CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kanal D'de çıktığı canlı yayında önemli açıklamalar yaptı.

FETÖ ile mücadelede somut bir planlarının olup olmadığı ve İnce'nin seçilmesi halinde FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in iadesine yönelik ne yapacakları sorulan Kılıçdaroğlu, ABD'nin Gülen'in darbeye ile ilgili talimat vermesiyle ilgili somut bilgi istediğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Gülen'in iadesine ilişkin belgeleri incelemek üzere, Adalet Bakanlığı'na giden CHP'li heyetin elde ettiği bilgilere yönelik görüşü sorulması üzerine, şunları söyledi:

"Ben dosyalara bakmadım, bana gelen 3 sayfalık bir rapor var. Aynı rapor Sayın Muharrem İnce'ye de verildi. Orada bazı usul eksiklikleri var ama bunlar çok hayati usul eksiklikleri değil. Bu dosyalara göre Amerika'nın Gülen'i bize iade etmesi lazım. Amerika'nın ısrarla somut belge istediği ifade edildi. Ben de onu söylüyorum."

İsrail'in 66 Filistinliyi ödürmesi karşısında hükümetin sadece miting düzenlediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, yetkili olması halinde ilk yapacağı işin, İsrail'le olan anlaşmaları iptal etmek olduğunu aktardı.

"Man Adası davasındaki tazminat kararı"

Kılıçdaroğlu, "Man Adası davasında aleyhinizde bir karar verildi. Siz de 'Türkiye'de kazanamazsam AİHM'e giderim' dediniz. AHİM'e mi gideceksiniz?" şeklindeki bir soruya şu cevabı verdi:

"Man Adası Devleti var. İlk kez ben söyledim, herkes duydu. Türkiye üzerinden 18 milyon doların gittiği ve tekrar geldiği belgelidir. Hangi belgeler? Halk Bankası'nın makbuzları. Hakkımda dava açıldı. Avukatım reddi hakim talebinde bulundu. Hakim, reddi hakimi talebini reddetti. O hakim, süre talebini kabul etmiyor ve beni tazminata mahkum ediyor. Bunlara hakim falan denilmez. Kusura bakmasın, o kişi de hakim değil. FETÖ'cülükten atılmış, sonra tekrar göreve iade edilmiş. Kendisinin FETÖ'cülüğünü gizlemek için beni 197 bin lira tazminata mahkum etti. Etsin, ne olacak ki? Ondan korkacak mıyım? O davayı, Yargıtay'da, Anayasa Mahkemesi'nde AHİM'de de kazanırım. Delillerin tamamı doğru."

"Kampanya açacağım"

"197 bin liranız var mı?” şeklindeki soruya, "197 bin lirayı nereden bulacağım" diye cevap veren Kılıçdaroğlu, "Bulacağım. Kampanya açacağım. Ama eğer isterlerse götürüp vereceğim. Yargıtay kararını beklerlerse zaten Yargıtay bu davayı reddedecek. Akıl var, mantık var" ifadelerini kullandı.

Seçim sürecinde hem kendisinin hem de Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin yürüttüğü ikili seçim çalışmalarına değinen Kılıçdaroğlu, İnce ile birlikte olağanüstü bir işbirliği sergilediklerini söyledi.

Gittikleri her yerde farklı etkinlikler ortaya koyduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, İnce'nin yükselişinin devam ettiğini belirterek, "Sayın İnce son derece güzel ve heyecanlı mitingler yapıyor. Bizler vaatlerimizi, neler yapacağımızı, kaynakları nerede bulacağımızı açıklıyor ve kendimizi anlatıyoruz" dedi.

Başörtüsüne yönelik bir yasak getirilmesinden yana olmadıklarını, İstanbul'da başörtülü bir kişiyi milletvekili adayı gösterdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, CHP'ye yönelik kara propaganda yapıldığını, Kur'an Kursları ve İmam Hatip Liseleri'ni kuran partinin CHP olduğunu ve hiçbirisinde şikayetçi olmadıklarını vurguladı.

Kılıçdaroğlu, eğitim politikalarına yönelik eleştirilerde bulunarak, "Bir ülkeyi geri bırakmak istiyorsanız işgal etmenize gerek yok. Eğitim sistemiyle oynayacaksınız. En son sınav yaptılar. Sonuçları seçimden sonra açıklayacaklarını söylüyorlar. Neden ve hangi gerekçelerle seçimden sonra? Büyük hataları var." diye konuştu.

"Merkez Bankası asla bağımsız değil" diyen Kılıçdaroğlu, "Ben de biliyorum, bütün dünya da biliyor. Ekonomi bilmiyorlar bunlar. Önce Erdoğan, sonra Mehmet Şimşek ve Merkez Bankası Başkanı Londra'ya gittiler. Erdoğan'ın çok doğru olan bir sözü var. 'Borç alan, emir alır' diyor. Şimdi bunlar borç aldılar ve emir alıyorlar"  ifadelerini kullandı.

"Avusturya'nın tavrını kınadık"

Avusturya'nın Müslümanlara yönelik uygulamalarını haksız bulduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "7 caminin kapatılması doğru değil. Eğer siz demokrat bir ülke iseniz inançlara saygı göstermek zorundasınız. Avusturya'nın tavrını şiddetle kınadık, kınıyoruz. Bunu yapıldıktan sonra Avusturya'nın 'Benin ülkemde demokrasi var' iddiası havada kalıyor." yorumunu yaptı.

Miting meydanlarında gündeme getirilen istifa tartışmalarına da değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ne Sayın İnce ne de Sayın Erdoğan istifa eder. İnce, gayet demokratik bir talepte bulunarak Erdoğan'ı televizyon kanallarında tartışmaya davet ediyor. Erdoğan ve İnce, televizyon kanallarında iki uygar insan olarak karşılıklı olarak oturup tartışabilirler. O da aday, bu da aday. Gelirler, tartışırlar, vatandaş evinde izler ve buna göre kararını verir. Eğer biri bundan kaçınıyorsa, demek ki öz güveni yoktur" değerlendirmesinde bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından gündeme getirilen af konusu da sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Af konusu ciddi bir konu. Parlamentoda görüşülerek çözüm getirilebilir. Bunlar ittifak yaptılar ama birisi 'Af çıksın', diğeri 'Hayır çıkmaz' diyor. İttifak dediğimiz ilkeler üzerine olur. Bizim Millet İttifakı'mız ilkelere dayalı. Neyi amaçlıyorsak bir, bir buçuk sayfalık metin hazırladık. Oysa Cumhur İttifakı'nda bir komedi izliyoruz. Meral Hanım, bu ittifak için 'Zoraki bir evlilik' demişse yine iyi bir tarif. Oysa ortada bir evlilik bile yok. Biri 'A' diğer 'Z' diyor. Arada 27 harf var. Fark bu kadar büyük. Elbette ki her partinin farklı düşüncesi olur. Ama ortada bir Cumhur İttifakı yok. Üzülerek ifade edeyim. Bir partinin, diğer partinin gölgesine sığındığı bir pozisyon var. Bu benim içime sinmiyor. Hele hele köklü bir siyasi partinin, bir başka partinin gölgesine sığınması içimi acıtıyor. Ülkücülük sıradan bir olay değildir. Ülkücülüğün özünde, vatan, bayrak sevgisi vardır. Dürüst ve ilkeli siyaset vardır. 'Her türlü milliyetçiliği ayağımın altına alıyorum' diyen bir kişi ile adı 'Milliyetçi' olan bir partinin yanaşmasını doğru bulmuyorum. Burada ilke yok. Ortak konular olması lazım. Ama ortaklaştıkları bir konu yok. Siz biliyorsanız bana da söyleyin."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kamuoyuna yansıyan bütün anketlerde HDP'nin barajı aştığının görüldüğünü vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"HDP, Millet İttifakı'nın dışında bağımsız giriyor. Bütün anketlerde HDP’nin barajı aştığı görülüyor. CHP’lilerin kendi partisinin dışında bir başka partiye oy vereceklerini düşünmüyorum. Sonuçta eğer partililerse kendi partilerine oy vereceklerdir. Düşündüğüm bu. HDP parlamentoda grup kurduğu zaman tabii ki parlamentonun dengeleri ona göre değişecektir."