CiddiGazete- İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in canlı yayında yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:

- Vaka sayıları 55 binlere geldi dünyada en kötü ülkelerden biriyiz.

- Şimdi dünyada biz birinci olduk coronayla ilgili. Bunu sizin programınızda da konuştuk. Koronayla ilgili teklifleri yapan 3 siyasi partiden birinin lideri benim.

- O zaman dedik ki hemen 3 hafta kapanalım. Ondan sonra normalleşmeye dönelim. Bunlar olmadı onun yerine kafeler ve bunun gibi her yer kapandı ama lebalep kongreler yapıldı.

- Doğru düzgün destek vermediniz esnafa. Kredi verdiniz inşaat sektörü bunu kullandı.

- Biz coronayı yönetemedik. Bütün muhalefet olarak bunu sürekli dile getirdik. Biz sadece delegelerimizle yaptık kongreyi. Lebalep doldurmadık. İnsanlar içeride dışarıda kongrelerinde üst üsteydi.

- AKP kongrelerinde nefes almaya imkan yoktu. Gariplere dünya kadar ceza kesildi peki bu kongrelerdeki insanlara neden ceza kesilmedi.

- 10'ar bin lira 36 vadeli destek verin dedik. İşletme kredisi verin dedik 1 yılı ödemesiz. Bu faizleri azaltın dedik. Kısa Çalışma Ödeneği bitti 1.5 milyon kardeşimiz işsiz kalmakla karşı karşıya bunu uzatın dedik uzatmadılar.

- Aşı getiremedik. Aşılar 6 ay koruma sağlıyor. Doğru düzgün aşı bile getiremediler. Toplumun çoğunluğunun aşılanması gerekiyordu şimdiye kadar.

MONTRÖ BİLDİRİSİ

Sabah uyandık ben Ankaradaydım gece yarısı bir bildiri yayınlanmış bazı cümlelerini çıkardığınız da problemi bulunmayan bir metin. Elbette herkes kendini ifade etmekte özgür. Bu 104 emekli amiralin çoğu da yazar. 104 emekli amiral böyle bir bildiri yayınladı. Ne demişler "Aziz Türk milleti" demişler. "Hmmm" demişler.

Bir televizyon programında bir gazetece TBMM başkanına bir soru sordu. O da dedi ki "Cumhurbaşkanı Montrö’den bile çıkabilir." Bu konuda biz çok sert bir tutum ortaya koyduk. İktidar partisi bu sözün arkasında durmadı ve sayın Şentop da bu konuda geri adım attı.

- Aradan bir hafta geçtikten sonra bu bildiri yayınlandı. Ne oldu; bu iktidara can suyu oldu. Ekonomik sıkıntılar vb. unutuldu. Ben 28 Şubat'ı yaşamış bir insanım. En sert en açık tavrı koyan şahıstım. O tavrı koyduğum için 10 gün telefonum çalmadı ama yıllar geçti haklı olduğum ortaya çıktı.

- 28 Şubat davasında ifadeye çağrıldım. Şikayetçi misin dediler şikayetçiyim diyemedim. Yaşlanmışlar güçten düşmüşler acıdım şikayetçi olmadım. Ben zamanında onlar en güçlü zamanlarında gereken en sert tepkiyi vermiştim onlara.

- Bugün de diyorum ki bu iktidara can suyu olmuştur. Bu bildiri yanlıştır. Bildirinin saati yanlıştır.

- Ben bu konuyu çok da ciddiye almamamız gerektiğini ifade ederek bu bildiri için zevzeklik dedim. Zevzeklik, gevezelik demektir.

- İlk defa AKP'ye karşı olanlarla yanında olanların kızdığı insanım ben.

- AK Parti ile mücadelenin gereği demokratik olarak siyasi zeminde sürdürülmeli. Tayyip Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin bu görüş bana uygun değil. Ben bu tutuma karşıyım. Milli iradenin muhatabı siyasettir.

- Pazar gününden beri darbe yapacaklar mı yapmayacaklar mı bunu konuşuyoruz. Onların darbe yapması mümkün değil.

ERDOĞAN'A ÇAĞRI

Sayın Erdoğan size de sesleniyorum. Bu insanları küçük ortağınızın gazına gelip mahkum ettirmeye çalışmayın. Yargıtay'ın açıklaması da son derece yanlış. Bu insanların, ortaya koydukları, darbeyle alakasının olmadığını da altını çize çize söyledikleri, bunun neticesinde bu insanları gündem değiştireceğim diye uzun uzun mahkemelerde, gözaltılarından sonra başka türlü bir eyleme geçmeniz çok yanlış olur. Başkalarının gazına gelmeyin.