CiddiGazete- İYİ Parti Genel Bakanı Meral Akşener, coronavirüs nedeniyle 14 günlük karantina süreci dolayısıyla Ayasofya Camii'nin açılışına katılamamıştı. Akşener, ziyaretini Kurban Bayramı'nın ikinci günü gerçekleştirdi.

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Ali Erbaş'ın Ayasofya Camii'nin açılışına davet ettiği ancak koruma polisinin coronavirüse yakalanması sonrası 14 gün karantina sürecine giren Akşener, açılışa gelemedi. Meral Akşener'e ziyareti sırasında eşi, oğlu ve yeğeni eşlik etti. Meral Akşener'in ziyareti yaklaşık yarım saat sürdü.

Akşener camii çıkışında açıklama yaparak, "Mescit namazı kıldık, Allah kabul etsin inşallah. Anadolu'nun kapılarını açan Alparslan Han'a, İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han'a, İstanbul'u Ayasofya'yı özgürleştiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarına dua ettik. Allah'ım kabul eder inşallah. Hayırlı bayramlar dilerim. Allah seneye de eriştirsin, sağlıkla, sıhhatle, birlikte, beraber..." dedi.

Akşener, açılışa katılamaması sorulması üzerine, coronavirüs karantinasında olduğunu belirterek, "15 Temmuz programına katılacaktım, hepimizden test istendi. O arada bir arkadaşımızda çıktı, 15 gün ben Ankara'da evden ayrılamadım. Bugüne nasipmiş, biz sadece ailecek geldik, yeğenim, oğlum, eşim burada. Kıldık namazlarımızı Allah kabul etsin" cevabını verdi.

"MESCİD NAMAZI" NEDİR?

Tahiyye; selam vermek demektir. Tahiyyetül-mescid, mescidin selamlanması, saygı gösterilmesi demek ise de esasında mescidlerin sahibi olan Allah'a saygı ve tâzim anlamını içermektedir.

Bu bakımdan Peygamberimiz, "Biriniz mescide girdiğinde, oturmadan önce iki rek‘at namaz kılsın" buyurmuştur

Kur'an-ı Kerim'de mescitlere "Allah'ın Evleri" denilmiştir. Bir eve giren kimsenin, önce ev sahibini selamlaması kadar tabi bir şey olamaz. Bu halde Allah'ın evine girenin de onu selamlaması gerekir.

Selamlamanın en mükemmel ve en güzel şekli namazla olur. Camiye giren kimsenin tahiyyetül mescid kılmak suretiyle Allah Teala'yı bir nevi selamlamış, ona bağlılığını saygısını ve kulluğunu sunmuş olur.

Bir mescide sadece ziyaret için veya öğretmek veya öğrenmek gibi bir maksatla giren kimse orada nafile olarak iki rekat namaz kılar. Dileyen daha fazla kılabilir. Mescide günde birden fazla girilmesi halinde bir kere tahiyyetül-mescid kılmak yeterlidir.

Mescide girildikten sonra tahiyyetül-mescid kılmadan oturulursa, Hanefî ve Mâlikîler'e göre bu namaz, yine de kılınabilir; ancak oturmadan önce kılmak daha faziletlidir. Şâfiîler'e göre ise eğer kişi kasten oturmuşsa bu namaz sâkıt olur.

TAHİYYETÜL MESCİD NAMAZI

Tahiyyetül mescid namazı, mescide girildiğinde daha oturmadan kılınmalıdır. Faziletli olan da budur. Oturulduktan sonra da kılınır. Bazıları; oturmadan kılınırsa eda, oturduktan sonra kılınırsa kaza olur, demişlerdir.

Şâfiî mezhebine göre mescide ne zaman girilirse girilsin bu namazın kılınması müstehaptır.

Hanefîler'e ve Mâlikîler'e göre ise kerâhet vakitlerinde mescide giren kimsenin bu namazı kılması mekruhtur. Kişi bunun yerine tesbih ve tehlilde bulunarak ve salavat getirerek mescidi selâmlamış olur. Normal vakitlerde mescide girdiği halde tahiyyetül-mescid kılamayan kimsenin, bunun yerine dört defa "Subhânellahi ve'l-hamdu lillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber" demesi menduptur.

Cuma vakti hatip hutbedeyken mescide giren kimse Hanefî ve Mâlikîler'e göre tahiyyetül-mescid kılamaz.

Şâfiîler'e ve Hanbelîler’e göre ise uzatmamak ve iki rek‘atı geçmemek şartıyla bu durumda tahiyyetül-mescid kılınır.

Bir mescide, herhangi bir namazı kılmak için veya farz kılmak ve imama uymak niyetiyle girmek ve oturmadan o namaza başlamak da tahiyyetül mescid yerine geçer.