CiddiGazete- İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Akşener'in konuşmasından satır başları şöyle

- Dün rahmetli Erbakan hocanın adil düzen gömleğini yırtıp kendi kurdukları düzende sefaya dalanlar bugün işler sarpa sarınca önce 2012 ruhuna o da olmayınca 1994 ruhuna dönmekten bahsediyorlar.

- İronik olan tam da bu zaten. Çünkü 1994 ruhu dedikleri işte o yırtıp attıkları gömleğin ta kendisi. Geldikleri noktada bu arkadaşlar refah içindeki bu çöküşü durdurmak için kimin gömleğini giyip hangi ruha sarılacakları üzerinde kafa patlatırken bir yandan da seri gündem çalışmaları yapıyorlar.

- Ama maalesef her ürettikleri gündem ancak üç gün dayanıyor. Çünkü mızrak artık çuvala sığmıyor.

- Bugün Türkiye’nin üzerinde 28 Şubat’ın hayali, hayaleti dolaşıyor. Bu hayalet, beğenmediklerine terörist diyor. Gerçeklerine boyun eğmedik, hayaletlerine de tabii ki boyun eğmeyeceğiz.

- İYİ Parti o fezlekelerin önünü arkasını iyice okur çünkü İYİ Parti o fezlekelerin önünde biri varsa arkasında da sizin olduğunuzu çok iyi bilir.

- Türk yargısının hazırladığı fezlekeye bakar gereği neyse yapar. Konuşulan 9 fezleke halbuki gelen 33 fezleke.

- Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Ancak Twitter fenomeni küçük ortak, tatava yapmayı bıraksın.

- Ağzına sakız ettiği malum kapatma başvurusunu ne zaman yapacakmış onu söylesin. Biz de bilelim.

FEZLEKE AÇIKLAMASI

- İYİ Parti, terörün yanında, yöresinde olmaz. Mesela İYİ Parti, teröristle masa kurmaz, pazarlık yapmaz.

- Mesela İYİ Parti, teröristin kafasından konfeti temizlemez. Mesela İYİ Parti, seçim kazanmak için, terörist mektubuna, katil röportajına bel bağlamaz. İYİ Parti, her zaman milletinin yanında, demokrasinin yolundadır.

- Mesela İYİ Parti, sandıkta başkasına oy verdi diye, milletine bela okumaz. Mesela İYİ Parti, itirazı olan gencine, esnafına, çiftçisine terörist demez.

- Mesela İYİ Parti, millet şehidine ağlarken, lebalep kongrelerde sırıta sırıta konuşmalar yapmaz İYİ Parti, hukukun yanında, adaletin peşindedir.

- Mesela İYİ Parti, terörden siyaset devşirme peşinde olanların ipiyle, kuyuya inmez. Mesela İYİ Parti, adaleti, siyasi hesaplarına meze yapmaya kalkanlara, alkış tutmaz.

- Mesela İYİ Parti, milletin derdi konuşulmasın diye önüne getirilen fezlekelere, gözü kapalı el kaldırmaz. İYİ Parti, o fezlekelerin önünü arkasını iyice okur.

- Çünkü İYİ Parti, o fezlekelerin önünde biri varsa, ardında da sizin olduğunuzu çok iyi bilir. Özetle İYİ Parti, Türk yargısının hazırladığı fezlekeye bakar, gereği neyse onu yapar.

- Bundan kimsenin endişesi olmasın. Ama bu arada, Twitter fenomeni küçük ortak, tatava yapmayı bıraksın, “Yapacağım, her an yapabilirim, birazdan yapıyorum…” diye ağzına sakız ettiği, malum kapatma başvurusunu, ne zaman yapacakmış, onu söylesin.

- Hızlı olmasa da, ziyadesiyle öfkeli küçük ortak, hamaseti bıraksın, HDP eş genel başkanının, Sayın Erdoğan'la, nasıl kol kola yürüdüklerini anlattığı, Netflix belgeseli kıvamındaki açıklamalara cevap versin.

- Kürsülerde fırtınalar estirip, icraata gelince, “aradığımız kişiye ulaşılamayan” küçük ortak, boş konuşmayı bıraksın, Uygur kardeşlerimiz için ne düşünüyorlar, Çin zulmü için ne yapacaklar, onu açıklasın.

- Bu vesileyle, Çin'in, Uygur kardeşlerimize yaptıklarının "Soykırım" olarak tanınması için, meclis grubumuzun, Yüce Meclis'e vereceği öneriye, Sayın Bahçeli ve arkadaşlarının da desteğini bekliyoruz. Tabi Sayın Perinçek'ten izin alabilirlerse… Merak ediyorlarmış… İYİ Parti fezlekeler geldiğinde ne yapacakmış?…

- Elbette, vatandaşı iki yumruk arasında sıkıştıran bu utanmazlığa geçit vermeyeceğiz. Elbette, milletimizin hür iradesine saygı duyacağız. Elbette, siyasi şovun değil, hakkın ve hakikatin yanında duracağız. Bu kadar basit, bu kadar net. Aziz milletim; Öğretmenlerimiz, bizi bugüne getiren yolun temel taşlarıdır.

- Vatan savunmasından, yeni Cumhuriyetin kuruluşuna ve yükselişine kadar emekleri vardır. Bu gerçeği görmez, öğretmenlerimizin önemini anlamazsak, bugün memleketi yönetenlerin düştüğü duruma düşer, öğretmenlerimizi, bin bir çileyle baş başa bırakırız.

- Öğretmenlik mesleğini, "kadrolu", "sözleşmeli", "geçici" gibi, tuhaf sosyal tariflere mahkum eden bugünkü iktidar, on binlerce genç öğretmen kardeşime verdiği sözü, tutmuyor, tutamıyor.

- Milli Eğitim Bakanlığı'na göre 107 bin 909, Sayıştay'a göreyse 138 bin öğretmen açığımız varken, Sadece, 20 bin öğretmenimizin ataması yapılabildi. Her yıl verilen mezunlarla birlikte, mezun olup da atanamayan gençlerimizin sayısı, 700 bini buluyor.

- Türkiye'de toplam, 1 milyon 117 bin öğretmenimiz varken, Buna yaklaşan sayıda, atanamayan genç öğretmenimizin olmasını kabul edemeyiz. Böyle plansızlık, böyle sorumsuzluk, böyle iş bilmezlik olmaz.

- Milyonlarca çocuğumuzun, on binlerce öğretmene daha ihtiyacı olmasına rağmen, maalesef artık ülkemizde, “Atanamayan öğretmen” adlı bir meslek grubu var. Yazıktır, günahtır! Her biri, pırıl pırıl gençlerimiz. Her biri, öğrencileriyle buluşacakları günü iple çekiyor.