CiddiGazete- İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.

Meral Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Siyaset olanı biteni okuyabilme, gerçeği gösterebilme sanatıdır. Yaşananları doğru analiz etmek yetmez, akıntıya karşı kürek çekmeyi de gerektirir. O yüzden siyaset dürüstlük, kararlılık ister. Biz kutlu millet davasının neferleriyiz. En büyük gücümüz de milletimize asla yalan söylememek, hakikatten ayrılmamaktır. Şahsi menfaat hesaplarıyla değil, millet yolunda siyaset yapanlar hakkı söyler, hakikati söyler.

Bugün vesayete kafa tuttuğunu söyleyenler, dün 28 Şubat'ta masa altına saklanırken biz dimdik duruyorduk. Son olayda da hakkın ve hakikatin yanında durduk

Gece vakti ortalığı karıştırma modası başladı. 104 emekli amiral bir bildiri paylaştılar. İktidar darbe edebiyatıyla milletin derdini konuşmaktan kurtuldu. Küçük ortağa malzeme çıktı. Meclis'e tekrar getirdikleri kanunu konuşan var mı? Yine esnafın, çiftçinin, işsizlerin dramı konuşulmadı. aşı bekleyen insanlarımız, tavan yapan vaka sayısı konuşulmadı.

Türkiye'ye dair endişeleri olanların, usulünce dile getirmeleri çok gereklidir. Ülkesine yıllarca hizmet etmiş olanların çok daha sorumlu davranmaları gerekir. Her itiraz edeni hainlikle, teröristlikle suçlayıp, buradan siyaset devşirmeye çalışanlar oluyor. Anayasa Mahkemesi'ni kapatmaya yeltenecek kadar şımarık, iktidarını korumak için milletini birbirine düşürecek kadar zalim bir zihniyet. Herkesin bilinç ve sorumlulukla hareket etmesi gerekir.

İktidar kendi ikbaline düşüp millete sırtını dönmüşken, millet çözüm talep ediyorken, Cumhur İttifakı'nın oyları her ay düşerken, kimsenin iktidarın değirmenine su taşımasına müsaade edemeyiz, etmeyeceğiz. Bu işler böyle yapılmaz. Bunu gizemli gece yarısı bildirileriyle yapamazlar. Yapanlar da önce karşılarında bizi bulurlar. Vesayete her zaman karşı durduk, durmaya devam edeceğiz. Vesayetin üniformalısına da cübbelisine de lacivert takımlısına da her zaman karşı durduk, durmaya da devam edeceğiz.

Darbe olur mu olmaz mı tartışması bebek mamasını askıdan indirmiyor. Rütbelerin sökülüp sökülmeyeceği gençlerimize iş bulmuyor. Sayın Erdoğan, böyle devlet yönetilmez. Anlamsız polemiklerle uğraşacağına Hakkari'ye git. Koltuğunu korumak için her yolu denerken, korucu kardeşlerimi dinle. İki yumruk arasına sıkıştırılmış vatandaşlarımızı dinle. Millet seni oraya sarayda sefa sür diye oturtmadı. Bir kez olsun milletimize bir faydan dokunsun.

Milletimiz geçim derdinde kıvranırken, bunlar hala darbe mi değil diye konuşuyorlar. Buna fırsat tanıyanları da kınıyorum. Kim ne yazarsa yazsın, ne konuşursa konuşsun, biz Hakkarili babaların feryadını, Konyalı bir annenin 'evde ekmek yok' demesini konuşacağız. Sayın Erdoğan o sarayda nasıl uyuyorsun? 50 bine vurmuş vaka sayılarını, beceriksiz yönetim anlayışını konuşacağız. Aşı tedarikini, aşı sırasını konuşacağız.

Milletimizin sesi yükseldikçe iktidar daha çok korkuyor. Bize kızanlar, söylenenler hatta hakaret edenler olabilir. Hatta ortağını kıskanıp bize saldıranlar da olabilir. Millet iradesine sahip çıkmak öyle lafla olmaz. Milletin Meclisini yok sayarak milletin iradesine sahip çıkılmaz. Sandık gelince, 'milletime hizmetkarım' diyenlerin milleti maraba yerine koyarak hiç sahip çıkılmaz. Milletimiz kimin nerede durduğunu gayet iyi biliyor.

Yine esnafın derdi, çiftçinin çilesi, tavan yapan vaka sayılar konuşulmadı. Yine milletimiz kaybetti.

Son 60 yılda 9 darbe, muhtıra, e-muhtıra postmodern darbe görmüş bir millet olarak elbetteki hassasiyetlerimiz var.

Milletimiz geçim derdinde savaşırken 4 gündür darbe mi değil mi diye konuşuyorlar. Kim ne konuşursa konuşsun Hakkarili babaları konuşacağız.

Bu ülkeye komünizm gelecekse biz getiririz diyen valilerin bakış açısı bu iktidarda var. Bizim pusulamız bellidir daima milletimizi gösterir.

Duruşumuza küçük ortak daha çok kızmış. Anayasa Mahkemesi'nden sonra Deniz Kuvvetleri'nin de kapatılmasını isterse şaşırmayın. Allah Sayın Erdoğan'a sabır versin. Sayın Erdoğan'ı uyarmak zorundayım, sakın ola çok ciddi bir öfke kontrol problemi olan küçük ortağın gazına gelip abuk sabuk cezalar verdirmeye kalkma. Ülkeye daha fazla zarar verme. Memleketi daha fazla huzursuz etme

14-15 yaşındaki çocuklarımız tarlada çalışıyor. Temel hak olan içme suyuna erişimi var mı yok, su bidonlarda sağlanıyor. Barınma naylon ile sağlanıyor. Neredeyse tamamı böyle.

İnsanca yaşama hakkı var. Kitap okuma, tedavi olma hakkı var. Sosyal medyayı takip etme, dünyayı öğrenme hakkı var. Nasıl oluyor da bunlara böyle bir yoksulluğu reva görüyorsunuz. Değerli tarım işçisi kardeşimiz iktidar geldiğinizde mevsimlik tarım işçilerini sigorta kapsamına alacağız. 5 yıl boyunca sigorta primlerinizi biz ödeyeceğiz. Geçmiş çalışmalrınızı belgelediğiniz halde geriye dönelik borçlanma sağlayacağız. Barınma istasyonları kuracağız. Her haneye temiz içme suyu sağlayacağız. Sizleri sefaletin ve yoksulluğun boyunduruğundan kurtaracağız.

İYİ Parti iktidarında kimseyi sahipsiz bırakmayacağız.

Çiftçimizin borcu 100 milyar lirayı aşıyor. Çiftçi bu haldeyken Tarım Bakanı nasıl ortalıkta dolaşıyor? Bir an önce git Sayın Erdoğan'dan rica et seni huzura kavuştursun. Sen de huzura kavuş çiftçi de huzura kavuşsun.

İYİ Parti olarak ilk olarak Meclis'te çiftçilerin borçlarının torba yasaya dahil edilmesi için mücadele edeceğiz. Faizlerini, takip giderlerini sileceğiz. Tek şartımız olacak o da bu süre boyunca üretime devam etmek. Tarımı milli beka meselesi gördüğümüz için çiftçimizden yana taraf tutacağız.

Siz bu ülkenin çalışanından üreteninden ne istiyorsunuz? Hakkıyla, helaliyle kazanan neden gıcık oluyorsunuz. Kısa Çalışma Ödeneği'ni kesince ne olacak? Sayın Erdoğan anladık devlet yönetmeyi bilmiyorsun. Matematikten de mi anlamıyorsun?