İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "FETÖ seçmeni" iddiasına ilişkin sözlerine cevap verdi. Bahçeli'nin Akşener'i işaret ederek, "FETÖ'nün seçmen ayağı üzerindeki etkisini bugüne kadar takip etmiş midir? 100 bin kişinin içerisinde bu hangi aday etrafında toplanabilir, burası benim kafamı biraz meşgul ediyor" sözlerine ilişkin Özdağ, "Bahçeli, seçmeni, terör örgütü üyeliği ve sempatizanlığı zannı altında bırakacak bir açıklama yapmıştır" dedi.

"Devlet Bahçeli, açık bir şekilde demokratik hakkını kullanmak isteyen seçmeni, terör örgütü üyeliği ve sempatizanlığı zannı altında bırakacak bir açıklama yapmıştır" diyen Ümit Özdağ, açıklamasının devamında; "Bu açıklamayı kabul etmek mümkün değildir. Bahçeli’nin bu açıklaması, İYİ Parti’nin vermiş olduğu demokrasi ve hukuk mücadelesinin ne kadar haklı olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır. Bahçeli bu sözleriyle, imza vermeyi değişik nedenlerle gündeminde tutmayan insanları imza vermeye sevk edecektir. Türk halkı tehdit edilmekten hiç hoşlanmaz" ifadesini kullandı.

DEVLET BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleri hakkında gazetecilerin sorularını cevapladı. Bahçeli, canlı yayında yaptığı açıklamada 100 bin imza ile cumhurbaşkanlığına aday olan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i işaret ederek, şöyle konuşmuştu:

15 Temmuz darbesinin siyasi ayağı hep tartışıldı. Siyasi ayak üzerinde kesin bir sonuçtan bahsedilemez duruma geldi. İleriki günlerde bu nasıl olacak onu bilemiyorum. Demek ki FETÖ darbe hareketinde bir siyasi ayak var. Siyasi ayağın olduğu yerde siyasi seçmen olur. Şimdi dikkatinizi çekmek istediğim konu şudur; 4 cumhurbaşkanı adayı 100 bin imza ile müracaatı öngördü. Bu 100 bin aday talebinde bulunan 4 kişiden bir tanesi CHP'nin 15 milletvekili kaydırmasıyla destek buldu. Dolayısıyla 100 bin seçmene ihtiyaç kaldı mı? Kalmaması gerekirdi. Ama şahsiyet 100 bin seçmenle adaylığını koyacağını söyledi. O zaman akla gelen soru şudur; bu her aday için geçerlidir. FETÖ darbe hareketinden 15 gün sonra OHAL kabul edildi ve uygulamaya konuldu. Çok sayıda TSK mensubu, emniyet mensubu, eğitim kadroları ve önemli bir uzaklaştırma, görevden alma oldu. Bunların bir de yönü vardır, aileleri vardır, çevreleri vardır. Adalet Bakanı ile İçişleri Bakanı, FETÖ'nün seçmen ayağı üzerindeki etkisini bugüne kadar takip etmiş midir? 100 bin kişinin içerisinde bu hangi aday etrafında toplanabilir, burası benim kafamı biraz meşgul ediyor. Bu 100 bin kişinin içerisinde eğer FETÖ desteğiyle, PKK desteğiyle bir aday araması yapılacaksa o zaman FETÖ'nün seçmendeki siyasi ayağının hangi aday etrafında toplandığı hakkında bir kanaat oluşabilir. Ne kadar ByLock'çu var, ne kadar görevden alınmış olan var, ne kadar uzaklaştırılmış olan var, ne kadar bunların yakını var, hepsi hangi aday etrafında düğümlenip 100 bin imzayı tamamlayacaksa o zaman önemli bir sonuç Türkiye açısından elde edilmiş olur."

Bahçeli, "100 bin kişi teker teker güvenlik soruşturmasından mı geçirilsin, bunu mu öneriyorsunuz?" şeklindeki soruya, "Hayır, bu önemli bir düşüncedir. Eğer FETÖ ile mücadele ediliyorsa, FETÖ ile bu mücadelesini yaparken hala kendi ısrarını devam ettiriyorsa, her konuyu değerlendiriyor olacak. Acaba Pensilvanya'dan bir talimat gelip '100 bin kişiyi filan aday etrafında toparlayınız' derlerse, FETÖ 'benim en kötü şartlarda dahi 100 bin taraftarım hala Türkiye'de var' derse ne olur. Bunları çok yönlü düşünmek lazım. Bunu da tartışılsın diye ortaya koyuyorum. Benimki düşünce" yanıtını verdi.