CiddiGazete- Alparslan Türkeş Vakfı'nın baskına uğrayan etkinliğiyle ilgili yaptığı değerlendirmeler üzerine disiplin kuruluna sevk edilen ülkücü hareketin simge isimlerinden Şevket Bülend Yahnici, Devlet Bahçeli'ye gönderdiği mektubu yayımladı.

Yahnici, geçirdiği ciddi hastalıkla ilgili tedavisi devam ederken, Devlet Bahçeli'nin kendisini aradığını ve geçmiş olsun dileğinde bulunduğunu, bu olaydan üç gün sonra da evinin önünde maskeli kişiler tarafından saldırıya uğradığını belirtti. Şevket Bülend Yahnici, kemoterapi sürecinde yaşadığı bu olayı "utandığı" için bugüne kadar kimseyle paylaşmadığını da belirtti.

70'li yılların başından, 1997 yılındaki vefatına kadar Alparslan Türkeş'in en yakınındaki isimlerden olan Şevket Bülend Yahnici, kendisinden savunma isteyen genç avukatın ihtarname metnindeki Türkçe gramer hatalarını da dile getirerek, "Bu kafayla hakime dilekçe, Yargıtay'a layiha yazılmaz" dedi.

Şevket Bülent Yahnici'nin, Ziya Paşa'nın şiiriyle başladığı açıklaması şöyle:

İdrak-i maali bu küçük akla gerekmez.

Zira bu terazi, bu kadar sikleti çekmez..."

Ziya Paşa

Türk milliyetçiliği davasına gönül vermiş camiamın değerli mensupları...

20/12/2021 tarihinde tarafıma yapılan bir tebligat ile MHP'nden ihraç edilmek üzere İl Disiplin Kuruluna sevk edildiğim bildirildi ve savunmam istendi.

Ben, 22/12/2021 tarihinde ekte bilgilerinize sunmakta olduğum mektubu gönderdim.

Bütün eski ve yaşanmış örneklerde de olduğu gibi, bu prosedürün bir anlamı olmadığı (karşı taraf itibarıyla) açıktır. Ben ne savunma yaparsam yapayım, onların kafalarına koyduklarını yapacakları tartışmasızdır.

Tebligata konu yazının şekle, usule, edebe ve adaba, akla, mantığa, hukuka uygunluğu hususunu tartışmaya açmaya gerek bile duymuyorum.

Parti olarak bana ne denilmekte ve yapılmakta olduğu ile; benim partiye diyeceklerim hususunda camianın ve kamuoyunun bilgi sahibi olması gerektiğini düşündüğüm için hali hazırda da ileride de yazıp söylediklerimi paylaşacağım.

Bunu sosyal, siyasi, ahlaki bir sorumluluk olarak görmekteyim.

Bu siyasi harekette Türkeş rahmetlinin Özel Kalem Müdürü, Basın Müşaviri, avukatı, İlçe Başkanı, MYK üyesi, Parti Sözcüsü, MÇP ve MHP'de Basın ve Propaganda Başkanı ve sözcü olarak görevler yaptım. Gün geldi tüzük yazdım, program yazdım, seçim beyannamelerini yazdım. (emektar daktiloyu saklıyorum) Bu açıdan ne yazacağımı, söyleyeceğimi, yapacağımı camiamla paylaşmamın zaruret olduğuna inanıyorum.

Şimdilik, Sayın Bahçeli'ye gönderdiğim bahis konusu mektubu bilgilerinize sunuyorum.

Süreç devam ediyor... Hep beraber yaşayacağız.

Selam ve saygılarımla.

Şevket Bülend Yahnici

CKMP üyesi,

MHP Basın Müşaviri (12 mart evveli),

Ülkü Ocakları Basın Sözcüsü,

Altındağ İlçe Başkanı (1973),

Başbakanlık Özel Kalem Müdürü/Müşavir (1975-1978),

1977 seçim beyannamesi yazımı,

Parti Basın Müşaviri/sözcü, avukat,

1987 MÇP Basın ve Prop. Başkanı,

MHP Genel Baskan Yardımcısı,

1997 MYK Üyesi ve Parti Sözcüsü,

1999 Gn. Bsk. Y. 21. dn. Ankara m.vekili

İŞTE YAHNİCİ'NİN BAHÇELİ'YE GÖNDERDİĞİ MEKTUP

Şevket Bülent Yahnici açıklamasına, 22 Aralık 2021'de Devlet Bahçeli'ye gönderdiği mektubu da ekledi. Yahnici'nin Bahçeli'ye gönderdiği mektup şöyle:

Sayın Devlet Bahçeli,

1- Dün itibarıyla bir tebligat almış bulunuyorum. Tebligatı çıkartan makam MHP Ankara İl Başkanlığı İl Disiplin Kurulu. "Disiplin Kurulu Savunma Talebi" başlıklı. İmza yerinde doğum yılının 1989 olduğunu öğrendiğim bir çocuğun imzası/ismi var. Baro sicil kaydı 27770 imiş (Benimki 6744).

2- Öncelikle bahis konusu yazıda "pati tüzüğü", "sev edildiniz" gibi Türkçe hatalarını esefle karşıladığımı belirtmek isterim. Bu kafayla hakime dilekçe, Yargıtay'a layiha yazılmaz.

3- Bu yazıda ihracım talep edildiği için İl Disiplin Kurulu'na sevk edildiğimden bahisle savunmam istenmektedir. Benden doğumu 40 sene sonra olan bir delikanlıya savunma vermem isteniyor.

4- Sonradan birçok değişiklik yapılsa da yıllardan bu yana programını, tüzüğünü yazdığım (daktiloyu saklarım); belki de ilçe kaydında arkalı, önlü yer aldığımız; 18 yaşında CKMP iken partili olduğum partiden ihracım isteniyor.

Henüz ne yapacağıma karar vermedim ama bu notları yazmak istedim.

5- Bundan birkaç ay önce de evimin önünde yüzü maskeli kişilerce bir saldırı söz konusu olmuştu. Basın/medya/sosyal medya duysun istemedim. Kimselere söyleyemedim, utandım da... Zira geçirmekte olduğum hastalık sebebiyle tedavi gördüğüm bir anda (hastanede iken) arayıp "Geçmiş olsun, üzüldüm" demiştiniz. Bu görüşmeden birkaç gün sonra böyle bir saldırıyı hayretle karşılamıştım ve kimselerle paylaşmamayı uygun görmüştüm.

6- İhracıma sebep olarak tek bir konuda savunmam istenmektedir.

Olay sonrası çıktığım/bağlandığım TV kanalında "Salona girenlerin 'MHP'den geliyoruz' ifadesini kullanıp arkadaşımıza çullandıkları" yönündeki ifadem...

Doğrudur, bu sözleri söyledim. Çünkü salona girildiğinde böyle anons edildi ve arkadaşlarımıza çullanıldı. Bütün video görüntüleri, bant ve ses kayıtları milyonlarca kişi tarafından izlendi. Bu sözleri söyleyerek Partinin birlik ve beraberliğini zedeleyici davranışta bulunduğum için disipline sevk edildiğim bildirildi.

1968'den beri zikzak çizmeyen insanlara (İskender Öksüz gibi bir bilim adamı, ömrünü ideolojinin hizmetine ve fikir üretimine vermiş... İbrahim Doğan, ÜOB Başkanı... Salih Dilek GÜT ve ÜİB Başkanı... Ali Uzunırmak, kaç dönem milletvekili, parti yöneticisi ve Şevket Bülend Yahnici...) saldıranları disiplin kuruluna sevk etmeniz gerekmez mi?

Gelenler MHP'den geldiklerini söylemediler, ya da kimseye çullanmadılar mı demem gerekiyordu, "pati tüzüğüne uygun" davranmam için? Baro kaydı 27770, doğumu 1989 olan Türkçesi ortada bir delikanlı ile ben sizi asla muhatap etmezdim.

Selam ve saygılar çok eski dostum.

Şevket Bülend Yahnici