CİDDİGAZETE

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 11. Büyükelçiler Konferansı'nın açılış konuşmasını yaptı.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin kıta sahanlığında faaliyetlerine başlayan Fatih sondaj gemisinin ardından, Yavuz sondaj gemisinin de KKTC'nin Türkiye Petrolleri'ne ruhsat verdiği alanlarda çalışmalarına başladığını belirterek Türk tarafının, zenginliklerin hakça paylaşılmasından ve işbirliği zemininde ortak çözüm bulunmasından yana olduğunu vurguladı.

Bunun için Kıbrıs Türk makamlarının iyi niyetli bir anlayışla sunduğu yapıcı önerilerin takdir edilmesi gerektiğini söyleyen Çavuşoğlu, "Biz her zaman ve her şartta Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"KIBRIS BİZİM MİLLİ DAVAMIZDIR"

Çavuşoğlu, deniz yetki alanları gibi hukuki bir konuda, Avrupa Birliği'nin (AB) mahkeme gibi hareket edemeyeceğini belirterek, AB'nin sözde tedbirlerine hiçbir şekilde itibar etmeyeceklerini dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Kıbrıs bizim milli davamızdır. Kader birliğimizin bulunduğu Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliği ve güvenliği vazgeçilmezdir. Bu temelde hiçbir çözüm modelini dışlamıyoruz. Herhangi bir çözüm modelini de dayatmıyoruz. Sonuç odaklı müzakereye varız. Ama sırf müzakere yapmak için, sırf müzakere yapmış olmak için yeni bir süreç başlatmanın hiçbir yararı yoktur."

Çavuşoğlu, Yunanistan'ı bölgede tüm konularda kazan kazan zemininde bir ortak olarak görmek istediklerine işaret ederek "Milletimiz kendisine dostluk elini uzatana gönlünü açar. Gelin bölgemizin ve halklarımızın refahı için birlikte çalışalım. Doğu Akdeniz'i bir barış, refah ve iş birliği havzasına çevirelim. Dolayısıyla bu bölgeye ilgi gösteren herkese mesajımız tektir: Bizimle iş birliği zemininde buluşun, herkes kazansın" diye konuştu.

FİLİSTİN DAVASI

Çavuşoğlu, Türkiye'nin dış politikada temel hedeflerinden birinin de çevresinde sürdürülebilir barış ve kalkınma kuşağı oluşturmak olduğunu belirterek bunun için her şeyden önce kırılganlık ve çatışmaların son bulmasına ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Orta Doğu'da Arap Baharı'na yol açan sorunların devam ettiğini vurgulayan Çavuşoğlu, şunları söyledi:

"Filistin-İsrail ihtilafı ve Körfez'in güvenliği hassas bir dönemden geçmekte. Bölgesel sahiplenmeye en fazla ihtiyaç duyulan bu dönemde, bölge ülkelerinin birlik ve beraberlikten uzak bir görünüm sergilemesi gerçekten hazindir. Türkiye ne pahasına olursa olsun Filistin davasını savunmaya devam edecektir."

İDLİB'DEKİ İNSANİ DRAM

Çavuşoğlu, Türkiye'nin Suriye ihtilafını sona erdirmeye yönelik uluslararası çabalara öncülük yaptığını ve somut katkı sağladığını vurgulayarak "Astana ve Soçi'de Rusya ve İran ile iş birliğimizi sürdürerek sahada sükuneti sağlamaya gayret gösteriyoruz" dedi.

Bu iş birliğinin somut sonuçlarının İdlib mutabakatında görüldüğünü söyleyen Çavuşoğlu, "Son zamanlarda, rejim ve destekçilerinin İdlib'de sivillere yönelik saldırılarını önlemek için de her imkanı kullandık. Bu konuda tüm dünyayı çabalarımıza destek vermeye çağırıyorum. Aksi halde İdlib'de yaşanacak bir insani dramın 2015 yılını dahi aratacağı konusunda herkesi buradan uyarmak isterim." ifadelerini kullandı.

YENİDEN ASYA AÇILIMI

Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Asya’nın farklılıklarını gözeten ancak bölgeye bütüncül bakabilen yeni politikayı oluşturma zamanı gelmiştir. 'Yeniden Asya' adını verdiğimiz açılımı bugün ilan ediyoruz."