İşte Çınar Coşkunserçe'nin "Sırlar ülkesi" başlıklı o yazısı:

Çalışan gazeteciler günümü kutlayan, bütün arkadaşlarıma çok çok teşekkür ederim. Madem, emekli olmama rağmen çalışan gazeteci kabul ettiniz ve günümü kutladınız, ben de sizlere önümüzdeki günlerde Türk siyasetine damga vuracak, çok konuşulacak bir haber vereyim.

-

"Türk siyasetinde en öndeki ilk beş isim kim?" diye bir soru sorulsa, birçoğumuz mutlaka o ismi sayarız. İşte böylesi önemli bir siyasetçi hakkında babalık davası açıldı. Bu davaya da birkaç saat önce yayın yasağı konuldu. Bundan dolayı isim veremiyorum.

-

Ancak olayı anlatayım.

İzmir'de yaşayan 40 yaşındaki bir adama annesi ve babası ölmeden önce, "Sen bizim öz çocuğumuz değilsin. Sen başkalarının çocuğusun. Annenin ismi Melahat, gerçek baban ise çok ünlü bir siyasetçi" demiş ama siyasetçinin ismini vermemişler.

-

40 yaşındaki adam, uzun araştırmalar sonunda gerçek annesinin izini bulmuş ancak öldüğünü öğrenmiş. Buradan hareketle de babası olduğu iddia edilen çok ünlü siyasetçiye ulaşmış. Geçtiğimiz Eylül ayında, iddiaya göre baba-oğul olan ikili bir araya gelmiş. Uzun uzun konuşmuşlar. Ünlü siyasetçi babası olmadığı üzerine yeminler etmiş ve konuyu İlahi adalete bırakmasını önermiş. Ancak babalık testi yaptırmayı da şiddetle reddetmiş.

-

Birbiri ardına konuşmalar, görüşmeler devam etmiş, nihayetinde 40 yaşındaki adam babalık davası açmış. Ancak, ünlü siyasetçi hakkında açılan babalık davasını esastan reddederek, babalık testi yaptırmayı kabul etmemiş. Ayrıca hakkında açılan açılan davaya da yayın yasağı koydurmuş. (Bugün akşam üzeri)

-

İlginç bir gelişme değil mi?

Ünlü siyasetçinin ismini ben veremiyorum ama duyduğunuz zaman şok olacaksınız. Ben duyduğumda hayretler içerisinde kalmıştım.

Birkaç gün içerisinde ünlü siyasetçi ortaya çıkar diye umuyorum.

-

Tekraren, Gazeteciler Günümü kutlayan arkadaşlarıma teşekkür ederim.