CiddiGazete- Cumhurbaşkanlığı adaylığı için Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'ın ismini veren Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın ardından bir parti lideri daha aynı görüşü savundu.

TV100'de yayınlanan “Pazar Siyaseti” programında Pınar Işık Ardor'un sorularını cevaplayan Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Millet İttifakı'nın adayının Mansur Yavaş olmasını gerektiğini söyledi.

YAVAŞ'IN ADAYLIĞI

Erbakan, “Ben olsaydım Mansur Yavaş’ı aday olarak gösterirdim daha çekişmeli daha heyecanlı bir seçim olur diye düşünüyorum. Mütevazi yapısı, dürüstlüğü, Ankara’da şimdiye kadar ortaya koyduğu performans ve tabi halktan birisi görüntüsü var” diye konuştu.

İMAMOĞLU’NUN FOTOĞRAFI

Fatih Erbakan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun aralarında Nagehan Alçı, Ertuğrul Özkök, İsmail Saymaz, Akif Beki ve Özlem Gürses'in de olduğu gazetecilerle çekilen ve kamuoyunda çok tartışılan Karadeniz gezisi fotoğrafı hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:

''Ekrem İmamoğlu, biraz da tabi aslında İstanbul'u yönetsin ve İstanbul'da güzel sonuçlar ortaya koysun diye seçildi. Şimdi daha İstanbul bitmeden doğrudan doğruya Türkiye'yi yönetmeye talip olması da yadırganıyor, tepki çekiyor olabilir.”

İKİNCİ TUR ŞARTLARI

Seçimlerin ikinci turu için şartlarını açıklayan Fatih Erbakan şunları söyledi:

"Seçime kendimiz gireceğiz. Ne Millet İttifakı, ne Cumhur İttifakı'nda yer alıyoruz. Tabii kendimiz girdiğimiz zaman bir Cumhurbaşkanı adayı göstermemiz gerekir. Uygun olan budur. O noktada partinin Genel Başkanı'nın Cumhurbaşkanı adayı olması daha makuldur. Parti olarak kendimiz ikinci tura kalamazsak Tayyip Bey’i ama şartlarımızı ortaya koymak kaydıyla mesela denk bütçe yapılsın, kamudaki israf önlensin gibi şartlarla Tayyip Bey’in daha uygun olabileceğini söylemiştik, hâlâ aynı düşüncedeyiz."

SIĞINMACI SORUNU

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, son günlerin tartışmalı konusu düzensiz göçmen ve sığınmacılar hakkında ise özetle şöyle konuştu:

“Her ne kadar kardeş de olsak, Osmanlı döneminde birlikte yaşamış olsak da onların burada bulunması sıkıntılı bir durum. Bizler için de problemli bir durum. En güzeli aslında hem Afganlıların hem Suriyelilerin kendi ülkelerindeki can güvenliği sağlandığı taktirde ülkelerine dönmeleridir. Gerekirse Suriye yönetimiyle de müzakereler yapılarak, can güvenliğinden emin olunduktan sonra dönmelerinin sağlanması... Biz Yeniden Refah Partisi olarak bunu istiyoruz.

Müzakereler sağlandığı, güvenli bir ortam oluştuğunda dönmelerinde bir sakınca olacağını düşünmüyoruz. Esed'in kontrolündeki bölgelere dönecek olanlarla ilgili mutlaka güven ortamının tesis edilmesi lazım. Savaşı Esed fiilen kazandı, resmen kazandı. Seçimlerden yüzde 90 oyla 'Zafer kazandım' dedi. Yeni bir arayış içerisinde. Gidenlerle ilgili herhangi bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Çatışmalara girmemiş, burada sadece mülteci statüsünde bulunan kimselerin dönmelerinde bir sakınca görmüyorum. Afganistan için de bu geçerli, savaş şartlarının bitmesi lazım. Kalmak isteyenlerin sayısının ben az olacağını düşünüyorum. Kültürünü dilini bilmediği yabancı bir toprakta kalmaktansa onların çok önemli bir kısmının döneceğini düşünüyorum.

‘Suriyeliler gitmesin, bizim burada misafirimizdir’ diyenler ile ‘Suriyeliler gitmelidir’ diyenlerin birbirleri ile çatışmasına yol açmayacak adımların atılması, üsluba, söyleme dikkat edilmesi lazım. Böyle bir çatışma bize zarar verir. Bu anlamda (Milli Savunma Bakanı) Hulusi Akar'ın ifadelerine katılıyorum. Kışkırtmalar ve yanlış üslubun kullanılması bir çatışmaya yol açabilir endişesini taşıyoruz.

Hükümetin göç politikasında buraya kadar elinden gelen yapıldı. Avrupa sınıra dikenli teller, beton duvarlar örerken biz insani bir yaklaşım gösterdik. Biz mağdur olmuş insanlara kucağımızı açtık.

Bizim kültürümüze ve dilimize sahip çıkmak adına tabelaların Arapça değil, Türkçe olması gerekiyor. Yabancı tabelalara yönelik bir hassasiyet göstereceksek bütün dillere yönelik olmalı.

Bir siyasi parti belki de 40 tane ayrı problemle uğraşması ve bunlara çözüm getirmesi gerekir. Sadece bir noktaya odaklanarak gidilmesini yadırgadım. Sadece bu mültecilerle bütün dertlerimiz düzelecek. Sanki bütün derdimiz bu.”