CİDDİGAZETE

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısında konuştu.

Hükümete geldiklerinde Türkiye'yi "eğitim, sağlık, adalet, emniyet" sütunlarının üzerinde yükselteceklerinin sözünü verdiklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu nedenle önceliği bu alanlara verdiklerini belirtti.

EĞİTİM

AKP’nin eğitim alanındaki icraatlarından bahseden Erdoğan, bu vesileyle üniversite öğrencilerine bir müjde vermek istediğini aktardı. 2020 Ocak ayı itibarıyla lisans öğrencilerinin öğrenim kredisi veya bursunun 500 liradan yüzde 10 artışla 550 liraya çıkacağını dile getiren Erdoğan, "Hatırlarsanız bu rakam biz hükümet geldiğimizde 45 liraydı. 45 liradan şimdi 550 TL'ye çıkıyor" dedi.

Öğrenim kredisi rakamlarının da ocak ayından itibaren yüksek lisansta bin 100 lira, doktorada bin 650 lira olarak uygulanacağına işaret eden Erdoğan, yeni öğrenim kredisi ve burs rakamlarının tüm öğrencilere hayırlı olmasını diledi.

SAĞLIK

Sağlığın en büyük reformların gerçekleştirildiği alanların başında geldiğini belirten Erdoğan, "Adeta sağlam giren insanların hasta çıktıkları sağlık tesislerimizi, sisteminden altyapısına kadar her şeyiyle yeni baştan düzenledik" diye konuştu.

Hastane ve diğer yataklı tedavi kuruluşlarının sayısının 2 bin 600 seviyesinden 5 bin 500 düzeyine çıkardıklarını, hastane yatak sayısını 240 bine, nitelikle yatak sayısını 145 bine yaklaştırdıklarını bildiren Erdoğan, doktor sayısını 92 binden 161 bine, toplam sağlık çalışanı sayısını ise 378 binden 1 milyon 25 bine yükselttiklerini dile getirdi.

Adeta çoğu sadece kaporta motordan ibaret 618 ambulansa sahip bir ülke devraldıklarını hatırlatan Erdoğan, bugün, helikopteri, uçağı, deniz motoru, paletlisi, tekerleklisiyle, her biri en ileri donanıma sahip 5 bin 500 ambulansa sahip bir Türkiye olduğunu kaydetti.

YARGI

Erdoğan, iktidarları döneminde hakim ve savcı sayısını 9 bin 349'dan 20 bin 742'ye, yardımcı personel sayısını ise 26 binden 70 bin 800'e çıkardıklarını bildirdi.

Yargı sistemine sızan FETÖ terör örgütü üyelerini kuyumcu titizliğiyle tespit edip temizlediklerini vurgulayan Erdoğan, mahkeme sayılarını iki kat artırıp 256 yeni adalet sarayı inşa ederek, yargının işleyişini kolaylaştırdıklarını söyledi. Erdoğan, "İstinaftan ihtisaslaşmaya, ombudsmanlıktan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkına, HSYK'nın yeniden yapılandırılmasından askeri mahkemelerin kaldırılışına, temel kanunların yenilenmesinden infaz sistemine kadar pek çok alanda reformlar yaptık. Bugün de milletimize ilan ettiğimiz Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde yer alan düzenlemeleri, paket paket Meclise getiriyoruz" diye konuştu.

EMNİYET

Emniyet hizmetlerinin 306 bini bulan polis ve bekçi, 177 bini bulan jandarma ve 6 bin 500'e yakın sahil güvenlik personeli ile yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, "Amacımız 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenliği, huzurlu, geleceğinden emin bir şekilde yaşamasını sağlamaktır" ifadesini kullandı.

ATATÜRK’ÜN ÜLKEYİ YÖNETİM ŞEKLİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlıklardan cumhurbaşkanına kadar kesintisiz işleyen bir kamu yönetimi sistemiyle millete sunulan hizmetin kalitesini her alanda sürekli yükseltmenin gayreti içerisinde olduklarını belirterek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu bakımdan ülkemizin geleceğine bıraktığımız en büyük miras, en büyük armağan olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden rahatsız olanlar var, bunu biliyorum. Diyorlar ki 'Bu geleneğimize ters bir yapı', yeri geliyor, diyorlar ki 'Biz Atatürk'ün partisiyiz' Acaba Gazi, parlamenter demokrasiyle mi idare etmişti ülkeyi" değerlendirmesini yaptı.

Gelişmiş ülkelerin ya başkanlık ya da yarı başkanlık sistemiyle yönetildiğine dikkati çeken

SİSTEM TARTIŞMASI

Erdoğan, bunların önde gelen sistemler olarak yer bulduklarını dile getirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dert başka. Dert, kiminle geldi? AK Parti iktidarıyla. Bu, Cumhur İttifakı'nın ortaklaşa getirmiş olduğu bir sistem. Bu rahatsız ediyor. Etse de etmese de sonunda nereye gidildi? Sonunda millete gidildi. Millet, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne 'evet' dedi. Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi? Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, hazırlanan bu sistemi milletimize götürdük mü? Götürdük. Milletimiz buna yaklaşık yüzde 52 ile 'Evet' dedi mi? Dedi. Bundan sonra sizin konuşmanız lafügüzaftır."

EKONOMİ ALANI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi, diğer alanlarla birlikte ekonomide de fevkalade ileriye taşıdıklarını söyledi.

Türkiye ekonomisini, 2013-2018 yılları arasında yılda ortalama yüzde 5,6 büyüttüklerini anımsatan Erdoğan, "Milli gelirimizi, döviz kurunda geçen yıl yaşadığımız ağır saldırıya rağmen 790 milyar dolar seviyesinde tuttuk. Satın alma paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisi durumundayız. Şu anda 20 tane dünya ülkesi arasında, Türkiye bu 20'nin içerisinde. Bu, bir şey ifade ediyor. Durup dururken sizi oraya almıyorlar. Küçük bir hamleyle inşallah bu listede birkaç basamak birden yükselebilecek bir yerdeyiz" diye konuştu.

Hükümetleri döneminde 9 milyon yeni kişiye iş sağlayarak istihdam rakamını 29 milyona yükselttiklerini anlatan Erdoğan, göreve geldiklerinde 36 milyar dolar olan ihracatın 171 milyar dolara ulaştığını da kaydetti.

CARİ DENGE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomideki gelişmelere değinerek cari dengenin Türkiye tarihinde ilk defa 5 milyar dolar civarında fazla verir hale geldiğini anımsattı. Cari denge meselesini en az terörle mücadele kadar kritik bir beka meselesi olarak gördüklerini belirten Erdoğan, bu konudaki kararlı duruşu sonuna kadar sürdüreceklerini ifade etti.

Turizmde bu yılın ilk 9 ayında 42 milyon seviyesine ulaşıldığının altını çizen Erdoğan, "İnşallah yıl sonunda 50 milyon rakamını aşacağız. Böylece dünyada en çok turist çeken 6. ülke haline geldik. Döviz rezervlerimiz bir ara iyice azalmıştı ama şimdi toparlandı ve 105 milyar dolar seviyesine yükseldi" dedi.

‘IMF İLE BİR İLGİMİZ YOK’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ana muhalefet partisinin sözcüsünün geçen günlerde ekonomik gelişmelerle ilgili konuştuğunu, AKP'nin ise görevi IMF'ye 23 milyar dolar borcun bulunduğu bir dönemde devraldığını anımsattı. IMF'ye olan borcun 2013 yılının Mayıs ayında sıfırlandığını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şu anda bizim IMF ile bir ilgimiz yok. Ana muhalefet partisi iktidara çamur atmanın gayretinde ama atamazsınız. Çünkü buraya sizin ne diliniz ne ağzınız ulaşamaz. Her şeyden önce haddinizi bileceksiniz. Niye? Sizin bunları yapacak gücünüz, takatiniz yok. Zaten IMF olayını bu milletin başına dert eden sizsiniz. Bunu peyderpey azaltan da biziz ve en sonunda sıfırladık.

FAİZ MESELESİ

Son dönemde yaşadığımız tüm sıkıntılara rağmen gerek kamu borç oranında, gerek toplam borcun milli gelire oranında gerekse diğer borç kategorilerinin tamamında gelişmiş ülkelerden bile çok iyi durumdayız. Ülkemize, döviz kuru, faiz ve enflasyon üçgeninde kurulan oyunu bozduk. Hep 'Bu faizi düşürmekten başka çare yok' diyorum.

Faizi düşürdükçe enflasyonun düşeceğini söyledim. 'Bu olduğu zaman büyüme hızlanır' dedim. Sistem değişince Merkez Bankası Başkanını görevden alma yetkisini de aldık ve böylece önceki Merkez Bankası Başkanını görevden aldık. Çünkü laf dinlemiyor adam. Yeni arkadaşımız ile yola devam ettik, 'Faiz oranlarını düşüreceğiz' dedik. Çünkü faiz bir ülkenin kalkınmasında en büyük zulümdür. Yatırımları durdurur, istihdamı durdurur, üretimi durdurur, rekabet gücünüzü ortadan kaldırır ve sizin büyümenizi de engeller. Bu adımlar atılınca hava değişti ve enflasyonda tek haneye düştük. Döviz kurunu da nispeten stabil hale getirdik.

Hem gösterge faizlerinde hem piyasa faizlerinde ardı ardına indirimler yapılıyor. Araç ve konut kredilerindeki düşüş piyasaları yeniden canlandırdı. Enflasyonu da ekim ayı itibarıyla yüzde 8,6 seviyesine indirerek yeniden tek haneli rakamlara düşürdük. Türkiye'nin öyle masa başında tezgahlanan ayak oyunları ve kumpaslarla yıkılamayacak kadar güçlü bir ülke olduğunu inşallah herkes görmüştür. Bize zarar vermek için atılan her adım Türkiye'nin daha da güçlendiği bir sürecin başlangıcı olmuştur. Öyle de devam edecektir. Ülkemizi devletlerden bir devlet sananlar gerimizdeki 2 bin 200 yıllık bir tecrübeyi milletimizin vatanındaki bin yıllık mücadelesini ve yüz milyonlarca insanın duasının gücünü görmüyor demektir. Hepsi de teker teker bu gerçekleri görecektir. Bir olduğumuz, iri olduğumuz, diri olduğumuz, kardeş olduğumuz, hep birlikte Türkiye olduğumuz sürece bu gerçekleri her birine anlata anlata göstereceğiz."

HDP’NİN DİYARBAKIR KARARI

Erdoğan, Türkiye'nin dünyada terörle mücadele konusunda en büyük mücadeleyi veren, en büyük kayıpları yaşayan ve aynı zamanda en büyük başarıları elde etmiş bir ülke olduğunu söyledi.

PKK terör örgütünün 1984 yılından beri devlete ve millete saldırdığını, içlerinde daha doğmamışlardan kundaktakilere kadar her yaştan çocuğun ve annenin de olduğu on binlerce masum vatandaşın alçak saldırılar sonucu hayatını kaybettiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Diyarbakır'daki il teşkilatını niye terk ettiniz? Ey Batı, orada il teşkilatının önündeki anneleri niye görmediniz, niye görmüyorsunuz? İşinize gelmiyor. Siz ikircikli de değilsiniz, siz çok yüzlüsünüz. Aynı şekilde binlerce güvenlik görevlimiz bu mücadelede şehadet mertebesine ulaşmıştır. Elbette bu sabah da bir kardeşimiz Resul Ayn'da el yapımı bombalar temizlenirken şehit oldu. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum, onun şahsında tüm şehitlerimize rahmet, gazilerimize de Rabb'imden şifalar niyaz ediyorum."

ABD ZİYARETİ

Suriye’deki gelişmelere de değinen Erdoğan, toplantı çıkışında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

ABD'ye ziyaret konusunda bir karar verip vermediği sorulan Erdoğan, "Geçen söyledim, bakalım gitmeden önce bir kendileri ile telefon görüşmesi yapacağız, o telefon görüşmesine göre nihai kararımı vereceğim" dedi.

Telefon görüşmesinin zamanının sorulması üzerine Erdoğan, "Arkadaşlar irtibat kurmaya çalışıyorlar" ifadesini kullandı.

BÜLENT ARINÇ’IN SÖZLERİ

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Bülent Arınç'ın "KHK faciadır" ifadelerinin sorulmasına karşılık Erdoğan, "Arkadaşlar kendisi de bir hukukçu olduğuna göre, KHK ile ilgili 'facia' ifadesini kullanmasını esefle karşıladım. Bugün zaten bir toplantımız var. Bunu da kendi aramızda değerlendireceğiz. Tabii şık bir açıklama değil, kabullenmek de bunu doğru değil" değerlendirmesinde bulundu.

F-35 MESELESİ

Erdoğan, "ABD F-35'leri vermediği takdirde Rusya'dan savaş uçağı alımı olacak mı?" sorusuna ise şu cevabı verdi:

"Bu kadar böyle çok hassas, ince niye çalışıyorsunuz? S-400'ü alırken bir yerlere sorduk mu? Sormadık, değil mi? Aldık mı, aldık. Böyle bir şey yaparken de eğer alma kararını verirsek alırız. Bütün mesele anlıktır. Çünkü burada bizim hakkımız var ve burada biz bir pazar değiliz. Patriotlar konusunda defaatle kendileriyle görüşmüşüzdür, hep bizim önümüze kongreyi getirmişlerdir. Kongreye sunmuşlardır, kongreden olumsuz cevap aldıkları için bize patriot satamamışlardır. Bu Obama döneminde de böyle olmuştur, Sayın Trump döneminde de ne yazık ki böyle olmuştur. Hem sen savunma sistemleri noktasında benim şu an ihtiyacım olan sistemi bana vermeyeceksin hem de kalkıp bir başka yerden ben bunu tedarik ettiğim zaman, 'Alamazsın, benim müsaade etmem gerekir' diyeceksin. Bu bir defa bir ülkenin egemenlik haklarına müdahaledir. Türkiye egemenlik haklarına müdahaleyi asla kabul edebilecek bir tıynette değildir. Biz bu konuda nasıl S-400'de kararımızı verip alımlarımız yaptıysak aynı şekilde F-35 sorunu çözülmezse bu noktada da gereken adımları atarız."

BAĞDADİ’NİN KIZKARDEŞİ

Terör örgütü DEAŞ'ın öldürülen lideri Ebubekir el-Bağdadi'nin kız kardeşi Resmiye Avad'ın yakalanmasıyla ilgili hukuki sürecin nasıl işleyeceğine yönelik soru üzerine de Erdoğan, "Bizim hukukumuzda neyse o şekilde ilerleyecek" dedi. Yargılanmasının burada olup olmayacağına ilişkin soruya karşılık Erdoğan, "Arkadaşlar ben o kadar ileri derecede hukukçu değilim ama şu anda arkadaşlarımız bunları yakaladılar ve geri gönderme merkezlerinde şu anda bunları tutacaklar. Gelecek zamanla söylüyorum" ifadesini kullandı.

İNFAZ DÜZENLEMESİ

Kamuoyunda infaz düzenlemesine ilişkin AKP ve MHP'nin bir çalışması bulunduğu ifade edilerek bunda gelinen noktanın sorulması üzerine Erdoğan, "Henüz yok" karşılığını verdi.

BARIŞ PINARI HAREKATI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Barış Pınarı Harekatı'nın bulunduğu bölgelerde ve diğer bölgelerde teröristlerin çekilmediğini ve oralarda varlık gösterdiğini biraz önce ifade ettiniz. Harekatın bundan sonraki aşamasında acaba operasyon kaldığı yerden devam eder mi" sorusunu cevaplarken şunları kaydetti:

"Ne demek? Şu anda biliyorsunuz bugün devriye çalışmaları yine devam ediyor. Ama biz Rusya ile mutabakatımız çerçevesinde bu devriye çalışmalarını yürütürken maalesef Amerika da bu terörist örgüt YPG/PYD ile ayrıca bir devriye görevini yapıyorlar kendilerine göre. Halbuki bunlar çekileceklerdi. Çekilme kararını verdiler, çekilme kararını verdikleri halde şu anda bölgede böyle bir devriye çalışmasını Amerika'nın bu terör örgütleriyle yapılmasını neyle izah edeceğiz? Bunlar bizim mutabakatımızda yok. Durumdan vazife çıkarıyor, öyle şey olamaz."