CiddiGazete- İYİ Parti'nin emekli ağır ceza hakimi Antalya Milletvekili Feridun Bahşi, tutuklu gazetecilerle ilgili hukuki değerlendirmede bulundu ve tutuklanma gerekçeleriyle ilgili flaş açıklamalar yaptı. TBMM genel kurulunda kürsüye gelen Bahşi, dikkat çeken şu ifadeleri kullandı:

"Dünya sıralamasında tutuklu gazeteci sayısı bakımından Çin'den sonra 2'nci sıradayız arkadaşlar. Tutuklanan gazetecilerin durumuna bakıldığında, her 3'ünün de son dönemde Ak Parti iktidarınca yapılan yolsuzluklar ile başta FETÖ olmak üzere tarikat ve cemaatlerle olan ilişkilerinin ortaya dökülmesi, bunlara sağlanan rantları belgeleriyle ortaya dökülmesi konusunda kitap yazmış olmalarıdır. Murat Ağırel, önceki kitabı Şaki'de Ak Partili belediyelerin yolsuzluklarını Sayıştay belgeleriyle ortaya koymuş ve bu kitabıyla birçok kesimi de rahatsız etmişti. Son kitabı Sarmal'daysa yine, cumhuriyet karşıtı, Atatürk düşmanı tarikat, cemaat ve vakıfların nasıl korunup himaye edildiğini, kamu kaynaklarının özellikle TÜRGEV, TÜGVA, Ensar ve Okçular Vakfı gibi vakıflara nasıl peşkeş çekildiğinin delilleriyle ortaya konulması, kamuoyunda, bundan zarar görenler üzerinde rahatsızlık yarattı.

AK PARTİ RAHATSIZ OLDU!

Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'ysa yazdıkları Metastaz kitabıyla FETÖ'nün siyasi ayağı da dâhil, kimlerin nasıl iş tuttuğunu yine belgeleriyle ortaya koymuşlar, yine Ak Parti'de büyük bir rahatsızlık yaratmışlardı. Her 3 gazetecinin tutuklanmasının görünen sebebi, Libya'da şehit olan MİT görevlisi askerlerin isimlerinin yayınlanmasıydı. 2937 sayılı MİT Kanunu'nun 27/2-3 fıkralarında bu fiile öngörülen ceza, üç yıldan dokuz yıla kadardır. CMK hükümlerine göre bu miktar ceza sebebiyle tutuklama yapılamaz. Gazetecilerin kaçma şüphesi yok, delil karartma ihtimalleri yok, konunun baskı yapılacak tarafı yok. Böyle bir soruşturmada zaten tutuklama yapılamaz olduğunu söylemiştik. Üstelik, dönem arkadaşları da dâhil birçok yerde şehitlerimizin isimleri de yayınlandı ama tutuklu gazeteciler dışında kimse hakkında soruşturma açılmadı. Tutuklamalar gösteriyor ki kitaplarda ortaya konun belgeler muktedirleri rahatsız etmiş.

AĞIREL'İN ZAPTINDAKİ BÜYÜK ÇELİŞKİ

Bir başka konu da Murat Ağırel'in sorgu zaptındaki çelişik kararlar.

Bize gelen 11 sayfalık zaptın 9'uncu sayfasında serbest bırakma ve adli kontrol, 10'uncu sayfanın başında doğrudan serbest bırakma, sayfanın sonunda ise tutuklama kararı var. Eğer bu zabıt doğruysa bunun tek bir izahı olabilir; kararla ilgili bir talimat beklenmektedir. Hâkim işi erken bitirebilmek için her 3 kararı da önceden zapta geçirir. Talimat geldiğinde diğer 2 kararı silecektir. Talimat tutuklama yönünde gelince Murat tutuklanır, diğer 2 kararın ise silinmesi unutulur.

Bir diğer konu da şehit olan yani vefat eden MİT görevlisinin adının açıklanması bu maddede tarif edilen suçu oluşturur mu? Bizce maddede yazılı "MİT mensubu" sözünden kasıt, hâlâ yaşayıp görev başında olanlardır. Bu sebeple, vefat eden bir MİT görevlisinin adının açıklanması suç oluşturmaz."