CiddiGazete- Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçeli'nin "Anayasa Mahkemesi'nin yeni hükümet sisteminin doğasına uygun şekilde yeni baştan yapılandırılmalı" mesajına destek verdi.

Bakan Gül, Anadolu Yayıncılar Derneği’nin programında yaptığı konuşmada, "Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne kavuşmak için her türlü değişiklik yapılabilir. Bunu yapacak olan da milletin seçtiği parlamentodur" ifadelerini kullandı.

‘SİYASAL EGEMEN GÜÇLERİN VESAYETİN APARATI’

Gül ayrıca, belli dönemlerde yargının “siyasal egemen güçlerin vesayetin aparatı” olarak kullanıldığını, bunun acı örneklerinin hep birlikte yaşandığını belirterek şunları söyledi:

"Temel yaklaşım, Türk milleti adına karar veren hakim, savcı, yargı, Türk milletine sırtını dönemez. Bu milletin ihtiyaç ve beklentilerini dikkate almak zorundadır. Yetkiyi milletten alan bir yargı milletin beklentilerine sırt çeviremez. Yargının 'pardon' deme lüksü yoktur. Çünkü o pardon dediğiniz, aylarca yıllarca cezaevinde kalmıştır. Buradaki pardon, o kişi lekelendikten sonra hukuk sistemine ve o kişinin onuruna, haysiyetine telafisi güç zararlar doğurur. AK Parti'nin en büyük demokratik reformlarından birisi 'Bu ülkeyi milletin iradesini almayan hiçbir güç yönetmeyecektir' demesidir. 'Millet bizi seçmedi, millete hesap vermiyoruz ama ben yetkimi kullanırım. Danıştay, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, yargı kurumları olarak Bakanlar Kurulu'nun, MGK'nın, yasamanın yerine geçerim' gibi bir anlayış vardı. AK Parti bununla da mücadele etti. Bu kötü örnekler Türkiye'ye çok şey kaybettirdi."

‘DEMOKRASİDE TEK SÜPER GÜÇ HUKUKTUR’

Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu söyleyen Gül, "Demokraside süper güç, süper savcı, süper mahkeme, süper kurum yoktur. Demokraside tek süper güç, hukuktur" dedi.

Bakan Gül, vatandaşların adliye kapısından, adalete ulaşacağı düşüncesiyle girmesinin çok önemli olduğunu vurgulayarak, ‘Ben yargıyım, ben hesap vermem' anlayışının asla kabul edilemez olduğunu vurguladı.

BAHÇELİ NE DEMİŞTİ?

Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin yapısının değiştirilmesine yönelik şunları söylemişti:

“Geçmişin hüzünlü ve kaotik dönemlerinden hukuken, fiilen, fikren ve ruhen kurtuluş bu şekilde sağlanacaktır. Anayasa Mahkemesi'nin son zamanlarda verdiği kararlar sancılı ve sakattır. Hak ihlalleri adı altında, milli haklara ve adalet duygusuna telafisi imkansız zararlar verilmektedir. Türkiye darbelerle yüzleştikçe, darbelerin demokrasi karşıtı kurumlarıyla hesaplaştıkça istikbal ve istiklalini sarsılmaz biçimde güvenceye alacaktır. Yeni yasama yılının başlangıcında bu konunun samimi, sağduyulu, önyargısız, demokrasi ahlakına ve milli gerçeklere münasip ölçülerde değerlendirilip tartışmaya açılması halisane beklentimizdir.”