CİDDİGAZETE

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bayram namazını, küçük oğlu Semih ile birlikte Beylikdüzü Fatih Sultan Mehmet Camii'nde kıldı. İmamoğlu'na, Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık da eşlik etti. Namaz çıkışında bayram mesajı veren İmamoğlu bütün İstanbul'a, Türkiye'ye ve İslam âlemine iyi bayramlar diledi. İmamoğlu, Trabzon’un Maçka ilçesi kırsalında, 11 Ağustos 2017’de bölücü terör örgütü PKK mensuplarıyla sağlanan sıcak temas sırasında şehit düşen Eren Bülbül'ü de unutmadı. İmamoğlu, duygularını, “Bugün aynı zamanda, Trabzon'da pırıl pırıl kardeşimiz Eren Bülbül'ün ölüm yıldönümü. Rahmet diliyorum. Rahmetle anıyorum kendisini. Diliyorum ki ülkemizi bu tür acılar yaşamasın. Barış içinde huzur içinde bir ülke olsun. Hatta yakın coğrafyamız bütün insanlık için bunu diliyorum” sözleriyle dile getirdi.

NAMAZIN ARDINDAN AMCASININ KABRİNİ ZİYARET ETTİ

İmamoğlu, bayram namazının ardından oğlu Semih ve babası Hasan İmamoğlu ile birlikte Büyükçekmece Yeni Mezarlığı'nda bulunan amcası Ali İmamoğlu'nun kabrini ziyaret etti. İmamoğlu, mezar ziyaretinin ardından baba evine geçti ve basın mensuplarıyla birlikte kahvaltı yaptı. Kahvaltının ardından kameraların karşısına geçen İmamoğlu, gündeme ilişkin soruları cevapladı.

UYUM SAĞLAYAMAYACAĞIMIZ ALANLAR OLDU

İmamoğlu'na İSBAK Genel Müdürü'nün istifası ve yola devam kararı alınan İETT Genel Müdürü'nün CHP'nin geçtiğimiz yıl Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüzlükler ilgili yaptığı suç duyurusunda yer alan yöneticiler arasında olmasına ilişkin tepkiler soruldu. İmamoğlu “Bizim atamalar ve görevlendirmelerle ilgili bir sorunumuz yok. İSBAK atamamızda da yola çıkış felsefemizde sorunumuz yok. Biz kimsenin geçmişteki partisine, bağlı olduğu kurumlara bakmaksızın, İnsanların eğitimine liyakatına bakarak hareket etmeye çalıştık. Uyum sağlayamayacağımız alanlar olduğunu tespit ettik, son çıkan bir kısım haberler ve geçmişteki paylaşımlar. İnsanların kişisel alanlarından bahsetmiyorum, onlara saygı duyarım. Ben geçmişte AK Partili olduğunu da biliyordum. Ama diğer bir konulardaki bir kısım fikirleri İstanbul gibi bir kente hizmet ederken, bu kadar karma yaşamın olduğu, herkesin bir arada olduğu bir toplumla iç içe olduğu bir ortamda uyum sağlayamayacağımız duygu ve düşünceler olduğunu hissettik. Bunda ters düştüğümüz durum budur. Ve bundan dolayı yollarımız ayırdık. Diğer arkadaşlarımızla ilgili bir sorumuz yok” dedi.

YARIN TERS DÜŞERSEK VEDALAŞIRIZ

İmamoğlu, İETT ve birkaç kurumda daha aynı isimlerle devam etme kararları olduğunu hatırlatarak “Çünkü İBB kurumsal bir hafızaya sahip. Biz mümkün olduğunca kurumsal hafızalardan faydalanmaya çalışıyoruz. İyi yöneticiler vardır. Yolumuzda devam ederiz, yarın ters düştüğümüz bir alan oluşabilir, vedalaşırız bunlar olabilecek şeylerdir. Bizim gizli bir ajandayla yolumuz yok. ‘Biz kurumun başına geleceğiz, herkes dağılsın gitsin ve biz yeni kadroyla yolumuza devam edeceğiz, sadece partilileri seçeceğiz' ben böyle bir şey söylemedim. Eksiğimiz olabilir, bu yanlışlar kişi yanlıştır anlamına da gelmez. Uyum sağlayamazsınız, biz bu memleketin her insanına eşit gözle bakacağımızı dile getirmiştik. Biz hala aynı yerdeyiz” diye konuştu.

Bu tartışmayı başlatanların, bu tartışmanın içerisinden kıvılcım çıkarmaya çalışanların bazı siyasi gizli hesapları olabileceğini söyleyen İmamoğlu “Hangi kesimde hangi partide olursa olsun. Ama ben işin o tarafında değilim. Ben 16 milyonluk bir kentin belediye başkanıyım. Tüm hoşgörümle, tüm kucaklayış karakterimle aynen olduğum durduğum yerdeyim. Ben de bir Allah kuluyum. Bu yolda bana hizmet eden çalışma arkadaşlarım da keza hepimizin hata yapma şansı vardır. Ama mühim olan eksik olur yanlış olur, uzlaşamayız, anlaşamayız yarın yolumuz ayrılabilir, yeni birisi daha olabilir. Bunların hepsi mümkün. Ama halihazırda iyi bir yol yürüdüğümüzü düşünüyorum. Çünkü yapılacak çok işimiz var” dedi.

SUÇ DUYURUSU OLABİLİR

İETT Genel Müdürü hakkında CHP tarafından yapılan suç duyurusuna ilişkin İmamoğlu şunları söyledi: “Suç duyurusu olabilir. İETT kocaman bir organizasyon. Bakıyoruz irdeliyoruz, suç duyurumuz da orada duruyordur. Her şey yoluna devam eder. Ben hâkim değilim, yargıç değilim. Ya da bir suç duyurusuna anında cevap verebilecek kişi değilim. Tümüyle hafızaya saygı duyan, herkesi dinleyen anlamaya çalışan, yol yürüyen… Türkiye'nin yeni bir nefese soluğa ihtiyacı var. Bu ülkede kutuplaştırmayla zaten insanlar yoruldular. Bitap durumdalar. Ve bundan en büyük darbeyi yemiş olanlar belki CHP'liler ve diğer muhalif partilerdir. Ben bunu da biliyorum. Ama aynı tavır bizi başka bir uçuruma sürükler. Ben orada değilim. Bu niyetle bakan sevgili arkadaşlar beni bu gözle analiz etsinler. Ben işin başka bir boyutundayım. Barışmadan, huzurdan.. Yoksa lafta kalır. Lafta başka eylemde başka birisi asla olmadım, olmayacağım. Ben siyasi hesap kısmını da hayatımdan silmiş birisiyim. Memleketin başka bir döneme ihtiyacı var kamu yönetiminde. O siyasi hesapları da bir kenara itmiş durumdayız. Bakın ben ne diyorum seferberlik, her konuda seferberlik . Mevzuların tümünü milli hale getirmeye çalışıyorum. Siyasi hesapların dışında bir dönem tarifledim. Ben o yerdeyim ve hiç ayrılmayacağım o yerden.”

“İYİ GİDİYORUZ, AKLI SELİM GİDİYORUZ”

İmamoğlu bir eleştiri tahammülsüzlüğü yaşandığını dile getirerek şunları kaydetti:

“Bir kısım vatandaşımızda o da var. Belki haklı olarak var. Hatırlatmak isterim bir an düşünsünler biz henüz 40 günlük görev süremiz içerisindeyiz. Sabırsızlıklarını anlıyorum. Ben de sabırsız biriyim. Ben de İstanbul'un çok işinin beklediğinin farkındayım ve onlara hizmet etmek için bekliyoruz. Ama günün sonunda iyi gidiyoruz. Aklı selim gidiyoruz, herkese bakıyoruz, her insan kaynağından faydalanmaya çalışıyoruz.”

BİRİLERİNİN YAPTIĞI GİBİ FİŞLEYELİM Mİ?

CHP örgütü içinden yükselen yeni atanan isimler arasında CHP kökenli bir yönetici olmamasına ilişkin eleştirilere İmamoğlu “Birçok CHP'li arkadaşımız yanımızda görev yapıyor. Birçoğu öyle. Hatta fazlası ile çoğu çoğu öyle. Olacaktır da. Yarın Ak Partili geçmişi olan birisi de aramızda olacaktır. HDP’li geçmişi olan birisi de aramızda olacaktır. Olmalıdır da. MHP'li de olacaktır. Bunu niye söylüyorum? Geçmiş etiketlerine geçmiş titrine… Yani şöyle mi yapalım: ‘Herkesin geçmişteki GBT'lerini önümüze alalım birilerinin yaptığı gibi fişleyelim sağa atalım fişleyelim sola atalım. Ona göre karar verelim böyle bir şey mümkün mü? Sizler ya da sizlerin tanıdığı birçok insan bu haksızlıklara isyan etmediler mi? Ettiler. Ben o değilim. CHP'li yol arkadaşlarımdan fazlasıyla faydalanıyoruz, faydalanmaya devam edeceğiz. Bunun yanı sıra diğer siyasi partilerden insanlarla da ilişkimiz devam edecek onlardan da faydalanacağız. Sadece ittifak üyesi olan iki parti değil birçok var. Bir de partili olmayan milyonlarca insan var Türkiye'de. Türkiye'deki siyasi partilerin üye yapısına bakalım, üst üste koyalım hadi diyelim ki 5 milyon veya 6 milyon. Kalan 70 milyon ne olacak? Partiler üzerinden mi hareket edeceğiz? Hayır, liyakat üzerinden. Bir bölüme atadığımız bir kişiden çok daha başarılı bir arkadaş yok mudur Türkiye'de? Elbette vardır. Biz en iyisini bulduk diyemeyiz ki. Ama iyilerinden birini seçmeye çalıştık. Dolayısıyla yarın daha iyileri de gelebilir aramıza katılabilir. İstanbul büyük bir organizasyon. Göreceksiniz ekip gittikçe büyüyecek ve çok bağımsız çok özgün bir ekip olacak” değerlendirmesini yaptı.

“BURASI BELEDİYE, BABAMIN ŞİRKETİ DEĞİL”

“Sosyal medya paylaşımları ile tepki çeken belediye personeli ile çalışmaya devam edilecek mi” şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine de “Bazı şeyler vardır suç teşkil eder, suç duyurusunda bulunursunuz. Belediye burası babamın şirketi değil. ‘Hadi yarın şunu atın işten' falan böyle o zaman bizde adalet nerde? Yolu yöntemi var. Nedir? Bir husus varsa teftiş kurulu incelemesi başlatırsınız. Ya da şirketin disiplinle ilgili sürecini başlatırsınız. Her yerin bir yöntemi var. Kişisel irade ile şunu işten atın şunu işe alın dediğim an ben şikayet ettiğim insanlar gibi olurum. Böyle bir şey yapmayacağım. Olmam da yapmam da zaten benim öyle bir ahlakım yok” dedi.

İŞE GELMEYEN YÜZLERCE BİNLERCE KİŞİ VAR

Birçok tespitleri olduğunu dile getiren İmamoğlu, işe gelmeyen yüzlerce binlerce kişi olduğuna da dikkat çekti. Bu konudaki soruşturmanın sürdüğünü ifade eden İmamoğlu “Ama bunlar 3 günde 5 günde 6 günde olacak şeyler değil. Yani teftişi devam ediyor. Teftiş konusunda o ekipte yetersizlikler var sayısal anlamda eksiklikler var. Bütünüyle bunlarla ilgili mücadelemiz var. Raporlar netleştiğinde eyleme geçeceğiz. Gerçekten bir suç varsa gerçekten işle ilgili disiplin suçu işlemiş ve orada durması mümkün değilse gereğini yapacağız. Ceza alması gerekiyorsa cezasını vereceğiz. Bunların hepsi yapılacak. Disiplini biz orada var etmezsek bundan sonra performansı da sağlayamayız. O bakımdan sadece biraz zamana ihtiyacımız var” diye konuştu.

“RANDEVU TALEBİMİ YENİLİYORUM”

İmamoğlu; Cumhurbaşkanı, MHP ve AKP'ye yapmadığı ziyaretlerle ilgili soru üzerine “Öncelikle bütün siyasi partilerin, kurumların, kuruluşların, ülkemizin tüm yöneticilerinin Kurban Bayramı mübarek olsun. Beni ziyaret etmeyen ve bana henüz randevu vermeyenlerin de bayramını en içten dileklerimle kutluyorum. Ben, bu konuda sıfır kibir taşıyacağım. Zaten öyle bir ruhum da yok. Asla egoist davranmayacağım. Asla kişisel bir hesap içinde olmadığım için de gönlü rahat bir şekilde ısrarıma devam edeceğim. Kimden randevu istiyor ya da kimin kapısını çalıyorsam, Ekrem İmamoğlu şahsı ile ilgili bir kapı çalışı değil bu. İBB Başkanıyım. Yüzde 55'e yakın oy almış, Türkiye'nin en üst seviyede oyuyla İstanbul'a seçilmiş belediye başkanıyım. Böyle bir insanın birinin kapısını çalması demek, 16 milyon insanın o kapıyı tıklatıyor olması anlamına gelir. Ben, 16 milyon insanın sorumluluğuyla oraya gidiyorum. Bana, ‘Şunu neden ziyaret ettin' diyorlar. Ben, ‘Herkesi ziyaret ederim' demiştim. Benim kimseyle bir sınırım yok. Ben, herkesin kapısını çalar ve ziyaret ederim. Bir sorun varsa çözerim. Konuşarak çözeceğimiz bir sorun varsa orada çözeriz. Benim hiç kimseye rezervim yok. Olamaz da. 16 milyon insanı temsil ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanı'nın elbette ki Kurban Bayramı'nı tebrik ediyorum. Bayramı mübarek olsun. Kendisi elbette ki Türkiye'nin en yoğun makamını temsil ediyor. Ben, kendilerinden randevu talebimi yeniliyorum. Onun dışında 2 siyasi parti randevu vermemiş. Bayramdan sonra randevu talebimi yenileyeceğim. Ne kadar yenilersem görüşme talebime cevap vermez ya da “Reddettik” diye bunla övünürlerse, kendileri kaybeder. Barometre bu. Yani aşağı doğru iniyorlar. Uyarıyorum onları. Siyaset böyle yapılmaz. İnsanların gözünde aşağı doğru iniyorsunuz. Ben, yerlerinde olsam buluşurum, konuşurum, tartışırım, paylaşırım. Onun için siyasi partiler masamız göreve başlayacak. Oraya da davet edeceğiz. Birileri gibi ya da geçmişte yapılanlar gibi belediye başkanlığı yapmayacağım. Bundan insanlar yoruldu. Bayramdan sonra AK Parti ve MHP'ye randevu talebimizi yazılı olarak iletelim. Sayın Cumhurbaşkanı'ndan da randevu beklediğimizi yineleyelim” cevabını verdi.

20 KİŞİLİK GÖNÜLLÜ EKİP

İmamoğlu, görevlendirmeler konusunda 20'ye yakın Türkiye'nin en iyi insan kaynakları uzmanlarından oluşan gönüllü bir ekiple çalıştıklarını anlatarak siyaset, akademi ve iş dünyasından kendileri ile çalışmak isteyen birçok isim olduğunu belirtti. İmamoğlu “Profesyonel bir kararla yol yürümeye çalışıyoruz. Bu çok rastlanmış bir şey değil garipsendiğini anlıyorum. Daha önceki yöntemde şu vardı; çok yakın çevresi ile insanlar belediye yönetimlerine girerler. Ben öyle yapmıyorum, doğrusunu yapıyorum. Niye? Kapsayıcıyım ben, İstanbul'un tümüne yayılmaya çalışıyorum” dedi.