CiddiGazete- Sözcü yazarı Aytunç Erkin, Tokyo Büyükelçiliği'nden Washington Büyükelçiliği'ne atanan Murat Mercan hakkında çarpıcı bir yazı kaleme aldı.

Erkin, "Bir dönem İslami Panel Dergisi'ne yazılar kaleme alan, Melih Gökçek'in danışmanı, Abdullah Gül dişine dolgu yaptırırken yanında olacak kadar yakın Murat Mercan'ın Washington Büyükelçisi olması tesadüf mü?" diye sordu.

Aytunç Erkin'in yazısı şöyle:

Tarih 31 Mayıs 2010...

İnsani Yardım Vakfı (İHH) ve Özgür Gazze Hareketi'nin organize ettiği ve Gazze'ye insani yardım taşıyan gemiye, İsrail ordusu saldırdı. Akdeniz'de, İsrail'den 70-80 mil (130-150 kilometre) açıktaki uluslararası sularda yaşanan müdahalede 10 kişi hayatını kaybetti...

Tarih 4 Haziran 2010...

Fetullah Gülen, İsrail ordusunun, Gazze'ye yardım götüren filoya düzenlediği operasyondan sonra, ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'a konuştu. Odasının önündeki bir Türkiye haritası, Kur-an'dan bir ayet ve Boğaz üzerinde uçan bir F-16 jetinin fotoğraflarıyla süslenmiş koridordan bir misafiri yolcu ederken kendisini apolitik bir öğretmen olarak tarif ediyor: "Kendimi müritleri olan biri gibi hissetmiyorum."

Gazetede "İnzivadaki Türk imam, Gazze filosunu eleştirdi" başlığıyla verilen haberden önemli bölümler şöyle: Türkiye'nin ABD'de yaşayan en etkili dini liderlerinden inzivadaki İmam Fetullah Gülen, Türkler'in organize ettiği filoların, İsrail'in rızasını almadan yardım götürmeye çalışmasını eleştirdi. İlk defa Amerikan basınına röportaj veren Gülen, geçen pazartesi İsrailli komandolarla Türk yardım grubu üyelerinin olduğu filo arasında, Gazze ablukasına yaklaştığı anda yaşanan ölümcül karşılaşmayla ilgili haberleri nasıl takip ettiğini anlattı. Gülen, "Gördüğüm şey hiç hoş değildi. Çirkindi" dedi.

Gülen'e göre organizasyonu yapanların yardım götürmeye girişmeden önce İsrail'le anlaşmayı denememeleri "otoriteyi inkar etme işaretidir ve verimli meselelere vesile olmayacaktır."

Gülen'in bu açıklamaları, AKP-cemaat ortaklığının ilk kırılma noktasıydı... Çünkü... Başbakan Tayyip Erdoğan İsrail'in hareketini "zorbalık" ve "tarihi bir hata" olarak lanetlemişti. Ve Gülen, kendi hareketine bağlı yardım kuruluşları Gazzelilere yardım etmek istediklerinde, İsrail'den izin almaları için ısrar ettiğini ifade etmişti.

10 yıl önceye neden mi döndüm? Çünkü... ABD'nin yeni Washington Büyükelçisi Hasan Murat Mercan oldu da ondan!

Tarih 7 Haziran 2010...

TBMM Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı AKP'li Murat Mercan bir televizyon kanalında "Mavi Marmara" baskınını değerlendirdi.

Gazeteci şu soruyu yöneltti Mercan'a:

"Fetullah Gülen'in yapmış olduğu açıklamayı nasıl yorumladınız, hükümetle cemaatin arasında sorun olduğu şeklindeki değerlendirmelere katılıyor musunuz?”

Mercan'ı dinleyelim:

"... Her şeyden önce herkesin bir konuda aynı düşünmesini beklememek lazım, sonuçta demokratik çoğulcu bir ülkeyiz. Benim açımdan baktığınız zaman, oraya gitme iradesini ortaya koymuş bir insan olarak bu açıklamaları kendi adıma çok anlamlı bulmadım."

Gazeteci devam etti: "Sizce Gülen neden bu yönde bir eleştiri getirmiştir?"

Mercan yanıt verdi: "Tabii bu eleştirilerin nedenini ben bilemem. Daha sonra gazetelerde bunu tekzip eden bazı yazılar da çıktı. Şimdi bizim medyamızın da şöyle bir özelliği var: İlk söylenen söz manşetlere geliyor, ondan sonra konuşulanlar fazla gündeme gelmiyor. Asıl mülakat daha önce yazılı olarak yapılmış. Ben gazetelerden haberin detayını okudum; öncelikle yazılı mülakat yapılmış, çok farklı konular üzerinde konuşulmuş ve daha sonra fotoğraf çekmek için Sayın Gülen'le bir araya gelindiğinde beş dakikalık bir zaman zarfı içerisinde manşetlere taşınan bu olay oluyor.

Sayın Fetullah Gülen Hocaefendi bu olayla ilgili bir iki cümle söylemiş. Onlar manşetlere taşındı ama yine bakın daha sonra yapılan açıklamalar, Gazze ile ilgili o gazetede söylenenler, o gazetenin yaptığı yayınlar, o gazetede yazılan köşe yazıları bütün bunları gördüğünüz zaman, sanki ben bu yayınlarda biraz art niyet görüyorum. Farklı düşünceler olabilir ama ben gönül birliği olduğuna inanıyorum.

Yani... Fetullah Hoca, Gazze'deki garibanın, kadının, çocuğun yaşadığı sıkıntıları en az benim kadar, en az başkası kadar yüreğinin en derininde hissediyordur. Ben buna inanıyorum."

Yani... Murat Mercan... ABD'yle temasları sağlayacak yeni büyükelçi, Fetullah Gülen'in açıklamalarının çarpıtıldığını düşünüyor! O zaman akla şu geliyor?

Tarih 14 Temmuz 2020...

Sözcü yazarı Soner Yalçın'ın yazısının başlığı: "AKP-FETÖ anlaşıyor mu?"

Okuyalım: "FETÖ darbesinin dördüncü yılında sorum var: AKP, FETÖ ile uzlaşıyor mu? Kimileri, 'hadi canım sen de' diyebilir. Biz olgu temelli habercilik yapan gazetecileriz. (Olgu temelli öğrenme, yaşanmış ya da yaşanma ihtimali olan ve önceden hazırlanmış bir durumun çözümlenerek öğrenmenin gerçekleşmesine dayanan bir eğitim yöntemidir.) AKP-FETÖ yakınlaşması olguları var: Dört yılda adımlarını usul usul attılar; önce Erdoğan'ı FETÖ mücadelesinde yalnızlaştırdılar. Ardından... 'Fetullah Gülen kötü ama FETÖ'nün iki numarası Mustafa Özcan iyidir' değerlendirmesi iktidara yakın medya organlarında dillendirildi. Ardından... FETÖ'de bölünme veya FETÖ parçalandı gibi haberler sıklıkla yapılmaya başlandı. Birden şunu görmeye başladık: FETÖ elemanları Türk dış temsilciliklerine rahatça girip çıkmaya başladı. 15 Temmuz sonrası yurt dışına kaçan –özellikle akademi dünyasındaki- FETÖ elemanları son dönemde Türkiye'ye giriş yapmaya başladı. Tesadüf mü bunlar?"

Ben de soruyorum:

Bir dönem İslami Panel Dergisi'ne yazılar kaleme alan, Melih Gökçek'in danışmanı, Abdullah Gül dişine dolgu yaptırırken yanında olacak kadar yakın Murat Mercan'ın Washington Büyükelçisi olması tesadüf mü?