CİDDİGAZETE

Erdoğan Tok, Samsun'un İlkadım Belediyesi'ni İYİ Parti'li Necattin Demirtaş'a geri verdi. Demirtaş'ın MHP'li kimliğiyle bir önceki dönem işe aldığı ülkücülerin tamamı, AKP'li Erdoğan Tok tarafından ya işten atıldı, ya uzmanlık alanlarıyla ilgili olmayan bölümlere sürüldü.

Samsun Ülkü Ocakları'nı bile belediyenin kültür merkezindeki binasından çıkartan Erdoğan Tok, ülkücülere aleni savaş açtı.

31 Mart seçimleri öncesi AKP ve Devlet Bahçeli'nin ittifak anlaşması üzerine MHP Samsun İlkadım'da aday çıkarmadı ve ülkücü düşmanlığıyla bilinen Erdoğan Tok'a destek verdi.

MHP'nin desteğine ve Erdoğan Tok'un Başbuğ Alparslan Türkeş'in kabrinde fotoğraf çektirmesine rağmen seçimin galibi bir önceki dönem MHP adına belediye başkanlığı yapan, İYİ Partili Necattin Demirtaş oldu.

Demirtaş'ın kazanmasından sonra, İlkadım Belediyesi'nde ülkücülere yapılan zulüm de gün yüzüne çıkmaya başladı.

İşte ülkücü camianın yakından tanıdığı, Erdoğan Tok kurbanlarından Yavuz Yazgan'ın kaleminden ibretlik bir "kıyım" hikayesi:

Dün Salimi yazdım, bugün sıra Gökhan Ayrancı kardeşimde.

Gökhan belediyemizin haber koordinatörlüğünü yapıyordu.

2014 yılında biz belediyeyi kaybedince,

- Ülkücülere kini, nefreti tüm belediyece bilinen, Ülkücü olduğu için Gökhan'dan nefret eden müdürü Oktay Çakır onu temizlik işleri listesine soktu.

- Şehrin en işlek caddesinde Gökhan’a sokak süpürme görevi verdiler.

- Gökhan şehirde bilinen ve tanınan genç bir kardeşimiz, haliyle bu duruma çok içerledi ama dayanmaya çalıştı.

- Belediyenin çöp ile ilgili bütün haberlerinde Gökhan’ın bu fotoğrafını paylaştılar, gazeteci arkadaşlarına hep onun o fotoğrafını servis ettiler.

- Sokakta onu gören belediyedeki çalışanlar Gökhan’a selam vermediler, sorduğunda "Sen Necattinin adamısın, sana selam verirsek bizi de işten atarlar" dediler.

- Sonra ona, balıkçıların olduğu caddeyi temizleme görevine verdiler. Ekmek parası dedi çalıştı; çünkü ihtiyacı vardı ekmek alacak paraya...

- Sonra ona o görevi veren amiri; "Bu ne lan? Leş gibi balık kokuyorsun; git yıkan içtimaya öyle gel" dedi.

- Balık kokuyor diye işçi servisine almadı; o haliyle dolmuşa binecek bir ihtimal de yok tabii ki...

- Evine 5 km yolu, yokuşu yürüyerek gitmek zorunda kaldı.

- Sonra ne mi oldu; "Sözleşmen bitti, hadi sana güle güle" dediler.

...

Gökhan dün belediyenin işçi şantiyesine başkan yardımcımızla beraber gitti. Kendisine, “Bu ne lan? Leş gibi balık kokuyorsun; git yıkan içtimaya öyle gel“ diyen, onu işçi servisine almayan amiri;

- "Gökhan Başkanım hoşgeldin" diye sarılmaya kalkıştı...