11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve ekonomiden sorumlu eski Devlet Bakanı Ali Babacan’ın yeni parti girişiminin yol haritası netleşmeye başlıyor. Kulislerde, Babacan ve Gül’ün muhalefeti cumhurbaşkanlığı seçimlerini hedefler biçimde ‘Macron Modeli’nde birleştirmeye çalışacağı, başarılı olunursa da iki yıllık bir sistem restorasyonu sürecine girileceği konuşuluyor.

Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, geçen hafta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşen Ali Babacan, “Erdoğan’a rest çekerek dönüşü olmayan bir yola girdi.” Yeni parti kurma hazırlığını hızlandıran Babacan’ın Abdullah Gül ile partinin “eş başkanı” gibi hareket edeceği ancak bir adım önde olacağı bildirilirken Ahmet Davutoğlu’nun ise bu yapıdan uzak tutulacağı öğrenildi.

DAVUTOĞLU’NA MESAFELİLER

Erdoğan’ın son görüşmenin ardından, “Boş çuval” benzetmesi yaptığı Babacan’ın CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi ve HDP ile dirsek teması kurduğu belirtilirken Ahmet Davutoğlu’nun ise bu yapıdan dışlandığı ifade edildi.

Buna göre, Babacan ve Gül, Ahmet Davutoğlu’nun “Erdoğan tarafından teşkilattaki muhalif isimleri belirlemek üzere özel olarak görevlendirildiğini” düşünüyor ve bu nedenle oluşumlarının dışında tutuyor. Davutoğlu’nun teşkilat içerisindeki gücünün güçlü bir oluşum için yetmediğini de düşünen Gül-Babacan ikilisinin bunun yerine Millet İttifakı’na yöneldiği ifade ediliyor.

MACRON MODELİ MASADA

24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde gündeme gelen ve tüm muhalefeti tek çatı altında birleştirmeyi hedefleyen Fransa’daki ‘Macron Modeli’ni tekrar ortaya atan yeni oluşumun bu amaçlarını muhalefet partileriyle de paylaştığı bildirildi.

Bu modele göre seçim tarihine göre belirlenecek bir isim cumhurbaşkanı adayı olacak ve AKP içerisinden kopan oluşum ile diğer muhalefet bu ismi destekleyecek.

İKİ YILLIK RESTORASYON DÖNEMİ

Seçimlerden istenilen sonucun alınması durumunda ise iki yıllık bir ‘restorasyon’ dönemine girilecek. Bu dönemde ilk hedef hükümet sisteminin güncellenmesi olacak.

Yeni oluşum, iki yıl içerisinde tarafsız, yetkileri azaltılmış bir cumhurbaşkanı modelini Meclis’e getirecek ve buradan geçirmeye çalışacak.

Aynı oranda Meclis’in de yetkilerini artırmayı planlayan oluşum, Meclis’ten istenilen sonucun alınmaması durumunda ise referandum seçeneğini masaya yatıracak.