CiddiGazete- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti'nin düzenlediği "Kanal İstanbul Projesi ve Ardındaki Gerçekler" başlıklı panelde konuştu.

İmamoğlu, Kanal İstanbul projesinin ÇED Raporu'na yapılan itirazların yok sayıldığını belirterek, "ÇED Raporu'na yapılan itirazlar yok sayılıyor ve ÇED Raporu onaylanıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı ikna etmenize gerek yok. Bilim dünyasını ikna etmeniz yeterli. Bu projeye isyan ediyorum. İstanbullu hemşehrilerimin de isyanını görüyorum. Bu projeyi mutlaka engellemeliyiz diyorum" dedi.

"ARSA HAREKETİ OLDUĞUNU SÖYLEMİŞTİM, YALANLAYAMADILAR"

Ekrem İmamoğlu, daha önce iktidar temsilcilerinin Kanal İstanbul projesi güzergahında tek bir arsa hareketi olmadığını söylediklerini anımsatarak, "Ben '30 milyon metrekare arsa hareketi var' diye açıklama yaptım. Yalanlama bekliyordum. Hiçbir yalanlama gelmedi. Sayın Cumhurbaşkanı dün 'Kimin oradan arsa alıp almadığı bizi ilgilendirmez' diye cevap verdi. Daha da ötesi 'CHP'liler oradan arsa alıyor' diye ihbarda bulundu. Olabilir. Biz 'arsa hareketi yapılıyor' dedik. Açıkçası bizim elimizeki tapu verileri, satın alan kişilerin veya şirketlerin hangi partiye oy verdiklerini gösteren bir mekanizmaya sahip değiliz" diye konuştu.

"İSRAF DÜZENİNDEN BESLENENLERE KAPILARI KAPATTIK"

İmamoğlu'nun konuşması şöyle:

"Biz Kanal İstanbul'a asla mecbur değiliz. İsraf düzeninden beslenenlere biz İstanbul'un yönetiminin kapılarını el birliği ile kapattık. Artık israf düzeninden kimse faydalanamıyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde. Sayın Genel Başkanı suçlusu sensin demişti. Evet sanırım 2019 seçimleri biraz etkiledi.

Dünyaya meydan okuyacağımız çok şey var. Dünyaya yüksek tonda sesle meydan okunmaz. Ortaya koyacağınız teknolojik beceriler, başarılar sizin sesinizi dünyaya duyurabilir. Ne yazık ki bu ülkede teknoloji bakanı teknolojinin konuşulması gereken bir buluşmada Kanal İstanbul'dan bahsediyor. Teknoloji bakanı teknoloji bağımlılığını çözeceğine kanal da kanal. Bu senin işin değil ki.

"BU BÜYÜK KÖTÜLÜĞÜ YAPMANIZA FIRSAT TANIMAYACAĞIZ"

İstanbul kanal tartışmasından el birliği ile kurtulacaktır. Toplumun tüm duyarlılığıyla hukuki zeminde mücadele kararlılığını görüyorum. İnşallah biz bu doğruya bu şehri getireceğiz. Yine de çağrı yapıyorum. Bu işin altına imza attırılan insanlara, Ankara'da yetkililere çağrı yapıyorum. Gelin bu yanlıştan dönün. Bu eşsiz şehre geri dönüşü olmayan bir ihanete kalkışmayın. Bu şehre, bu büyük kötülüğü yapmanıza fırsat tanımayacağız. Sayın Meral Akşener Hanımefendi'ye bize bu fırsatı sunduğu için şükranlarımı ifade ediyorum."

'KANAL İSTANBUL, ABD-RUSYA KISKACINA SOKACAKTIR'

İYİ Parti İstanbul Milletvekili Abdul Ahat Andican da Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın İstanbul Boğazı'ndan geçen gemi ve tanker sayılarının yükseldiği yönünde yanlış bilgi verdiğini öne sürerek, sayıların azaldığını dile getirdi. Kanal İstanbul'un ABD destekli bir proje olduğunu söyleyen Andican, "Gerçekleşmesi halinde Türk siyasetini ABD-Rusya kıskacına sokacaktır. Kanal İstanbul bir yalan, talan, rant ve ihanet projesidir. Sonuna kadar Kanal İstanbul projesini engellemek için elimizden geleni yapacağız" ifadelerini kullandı.

'CUMHURİYETİN TEMELLERİYLE OYNAMIŞ OLURSUNUZ'

CHP eski genel başkan yardımcısı ve emekli büyükelçi Faruk Loğoğlu ise Montrö Anlaşması'nın getirdiği düzenlemelerin Türkiye'nin ulusal güvenliği için hayati olduğunu ifade etti.

Kanal İstanbul'un Türkiye'nin beka sorunu olduğunu ileri süren Loğoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: "Montrö, Kanal İstanbul nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Montrö, Lozan Anlaşması'yla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin taşıyıcı sütunlarından biridir, birbiriyle de bağlantılıdır. Bu sütunlarla oynadığınız takdirde cumhuriyetin temelleriyle de oynamış olursunuz. Montrö tartışmaları Lozan Barış Anlaşması'nı tehlikeye sokacaktır. Karadeniz'e erişmek isteyen ABD var. Bir de Karadeniz'den Akdeniz'e inmek isteyen Rusya var. Montrö, ABD ve Rusya'yı frenlemek için bir sigortadır."