Bir siyasi parti, adaylarını "merkez yoklamasıyla" belirliyor, kongrelerini "blok listeyle" gerçekleştiriyor, teşkilatlarını "seçilmişlerin" yerine "atanmışlarla" yapılandırıyorsa, orada parti içi demokrasiden söz edilemez.

İYİ Parti bu antidemokratik uygulamalara itiraz ederek kuruldu ama adaylarını merkez yoklamasıyla belirledi, kongrelerini blok listeyle yaptı ve hali hazırda yurt genelindeki tüm teşkilatları atanmış yönetimlerden oluşuyor.

Atanmış teşkilatların Siyasi Partiler Yasası'ndaki tanımı "geçici yönetim kurulu"dur. Yasanın 19. maddesinde "geçici il yönetim kurulu"nun, 20. maddesinde ise "geçici ilçe yönetim kurulu"nun statü ve görevi açıkça ifade edilmiştir. Yasanın bu emredici hükümlerine göre geçici yönetimler illerde 45, ilçelerde ise 30 gün içersinde partiyi kongreye götürmek zorundadırlar. Aksi halde kendiliğinden "münfesih" hale gelirler.

İYİ Parti Tüzüğü'nün "Yönetim Kurulu Başkan ve Üyelerinde Boşalma" başlıklı 26. maddesi ise "Yönetim Kurulu asıl ve yedek üyeliklerinde toptan bir boşalma olduğu hallerde Genel Başkan'ın teklifi ve Genel İdare Kurulu'nun kararıyla GEÇİCİ YÖNETİM KURULU atanır. Atanan geçici yönetim kurulları, atandıkları tarihten itibaren ilçelerde 30 gün, illerde 45 gün içerisinde kongre yaparlar" şeklinde olup, yasanın buyurucu hükümleriyle uyumludur.

Siyasi Partiler Hukuku konusunda üstad olan Ahmet İyimaya, geçici yönetim hakkında şu ifadeleri kullanır:

"Geçici yönetim, meşruiyetini delege iradesinden almayan, yalnızca boşluğu doldurmak amacıyla yetkili organ tarafından atanan bir kuruldur. Temel görevi, geldiği organ seçimi için demokratik kongreyi toplamaktır. Geçici yönetimin statü ve görevi, öngörülen yasal sürelerin (45/30 günün) dolması ile kendiliğinden (defacto) sona erer. Hukuk ve demokrasi duyarlığı gelişmiş geçici yönetimden hiç birisi, süre dolduktan sonra o organda oturmaz, oturamaz ve oturmamalıdır. Süre-sonrası yapılan her icraat, kurulan her tasarruf hukuken yoktur. Geçici yönetimin süre dolduktan sonra yeniden atanması, zincirleme görevlendirme, Türk-oligarşisinin keşfettiği ve fakat hukukun zinhar tanımadığı bir siyasi komediden başka bir şey değildir."

Bugün İYİ Parti’nin genel başkanı ve genel merkez organları haricindeki tüm teşkilatları atanmıştır. Bu itibarla geçici yönetimlerdir. Kanunun öngördüğü yasal süre zarfında kongrelerini yapmamış olan geçici yönetimler ise "münfesih" durumdadır.

Bu durum, İstanbul’da bir parti üyesinin Zeytinburnu İlçe Seçim Kurulu'na yaptığı başvuru sonrasında verilen kararda da ifade edilmiştir. Seçim Kurulu kararında, yasanın ve tüzüğün açık hükümlerine atıf yaparak İstanbul İl Başkanlığı'nın geçici yönetim hüviyetinde olduğunu teyit etmiş, Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından kayyum atanması halinde kongre işlemlerinin gerçekleştirileceğini ortaya koymuştur.

Esasında, parti içi demokrasi iddiasıyla kurulmuş bir siyasi partinin meseleye bu aşamaya gelmeden yasanın ve demokrasinin gereğini yapmış olması beklenirdi. Ancak İYİ Parti şu ana kadar parti içi demokrasi sınavında düzenin diğer partilerinden farklı bir tutum sergilememiştir.

İYİ Parti iddiasının gereğini yerine getirmiyor diye, bu iddialarla yola çıkanların duruma kayıtsız kalması düşünülebilir mi? Biz kayıtsız kalmıyoruz, kalmayacağız. Demokratik hak arama mücadelesi yapan arkadaşlarımızın yanındayız.

Geçici yönetimlere çağrımız, yasanın ve tüzüğün emrettiği şekilde delegenin iradesine başvurmalarıdır. Unutulmamalıdır ki, meşruiyetini delege iradesinden almayan hiçbir yönetim kalıcı olamaz.

Selam doğru yolda gidenleredir.