CiddiGazete- AKP Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) Üyesi Metin Külünk, kademeli normalleşme genelgesini eleştirerek, "Bu tarz planlar gerçekten sadece anormalleşmeyi besler. Lütfen hızla gözden geçirilsin" dedi.

Metin Külünk, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“17 günlük tam kapanma sonrası kamuoyundaki minimum beklenti; kademeli olsa da hızlı ‘Normalleşme Dönemine Geçiyoruz...’ moralli günlerine girmekti.

Özellikle başından beri sanki salgının tek merkezi restorantlarmış gibi muameleyi bırakıp ayrıca tuhaf, çelişkili izlenimi veren başka serbestliklerin bir mantığa oturması da bekleniyordu.

Ancak genelge bu morali vermiyor. Çünkü ‘Kademe Takvimi’ yok. Sadece ‘İkinci bir emre kadar durum bu’ haberi var. Üstelik bu serbestlik zaten 17 gün öncesi aylardır olan durumla aynı.

Kafa karışıklığına ve sokağın büyük tepkisine neden olacağı net olan bu genelgenin acilen revize edilmesi ve ‘Kademe’ mantığıyla yasaklanan ne varsa...

Bir tarih öngörüsü olmalı. Hatta vatandaşımız, ‘Bize nefes aldırın, biz kurallara belirgin uymazsak kademe kademe yasak gelsin!... Fakat biz hep itaat ediyoruz; siz artık halden anlamaz oldunuz..." tepkisini verecektir.

1 Haziran sonrasında ise Türkiye’nin küresel düzenin dayatmalarından koptuğu, kendi normalini oluşturulduğu bir süreç için güçlü bir halk desteği oluşmuş durumda iken bunu değerlendirmek gerekir.

Aksi halde ‘Belirsiz Normalleşme Genelgesi’ işlevinde bu tarz planlar gerçekten sadece anormalleşmeyi besler. Lütfen hızla gözden geçirilsin.

KOCA VE SOYLU’YA ÇAĞRI

Sağlık ve İçişleri Bakanlığımıza çağrımızdır: Lütfen! Türkiye'yi anormalleştirme sürecinde tutmak ve devletin, halkın ağır hasarlar alması üzerinden yapacakları operasyonlara zemin olacak fırsatları kollayan güçlere imkan veren uygulamalardan uzak durmak önemlidir.

Lütfen kararların gerekçesi ve stratejisi artık bu tehlikeleri gören ve tedbir mantığı büyük fotoğrafı da okuyan nitelikte olsun.”

‘TOPLUMUN SABRINI DAHA FAZLA ZORLAMAMAK GEREK’

Metin Külünk sosyal medya hesabından daha sonra paylaştığı mesajlarda ise şu görüşlerini dile getirdi:

“1- Dünya halkları tehlikeli bir salgın hastalığa karşı devletlerin getirdiği kısıtlamaları önce normal karşıladılar, her türlü fedakarlığı yaptılar. Ancak süreç içerisinde konunun bir virüsü kontrol etmekten çok halkları kontrol etmek olduğu ortaya çıkınca işler değişti.

2- Avrupa ülkelerinde sokağa çıkma kısıtlamaları, kapatmalar ve temel haklara dokunan yasaklar mahkemelere taşındı ve bir bir iptal edildi. Avrupa ve ABD de restorant ve okullar açıldı, hayat normale döndü.

3- Anayasamızın 13’üncü maddesinde ‘temel hak ve hürriyetler, … ancak kanunla sınırlanabilir’ denilmişken, sokağa çıkma yasaklarının, maske zorunluluklarının, seyahat engellerinin genelgeler ile yapılmasına halkımız ‘önce sağlık’ diyerek tereddütsüz uyum gösterdi.

4- Ancak bugün gelinen noktada, alınan tedbirlerin oluşturduğu ekonomik ve psikolojik hasar, hastalığın neden olduğu zararın çok ötesine geçmiş durumdadır. Bunu görmek zorundayız.

5- Toplumun sabrını daha fazla zorlamamak gerektiğini her fırsatta yetkililere doğrudan ilettiğimizi bilmenizi isterim. Başka Türkiye yok, küresel sistemin sağlık kılıfına sokulmuş bu dayatmalarına 84 milyon el ele vererek Devletimizin yanında olarak karşı koyacak akıl ve güçteyiz.”