CiddiGazete- MHP döneminin Türkiye Şeker Fabrikaları Genel Müdürü ve İyi Parti Kurucular Kurulu Üyesi Seyit Yücel, parti içindeki eleştirileri "psikiyatrik vaka" diye tanımlayan "arkadaşları"na, "Ben de rahatsızım" başlığıya yazdığı bir metinle cevap verdi.

Seyit Yücel, İyi Parti İstanbul İl Başkanı'nın görevden alınmamasını, buna mukabil, Ümit Özdağ'ın partiden ihraç edilmesini eleştirdi.

Yücel'in "Ben de rahatsızım" başlıklı açıklaması şöyle:

Evet, ben de rahatsızım...

Bu rahatsızlığım, kurucularından biri olduğum partimin içine düşürüldüğü durumla ilgili. Bunu söyledim diye bana da "psikiyatrik vaka" ya da "operasyoncu" denilebilir. Fakat hiç önemi yok. Zira ben Sayın Meral Akşener ile yola koyulduğumuzda, adımız zaten deliye çıkmıştı! Hatta o zaman bu övülen bir meziyetti!

Geldiğimiz noktada;

- Hakkında isnat bulunan ve cumhuriyet savcılığı tarafından inceleme başlatılan İstanbul İl Başkanı "en azından bu inceleme bitene kadar" görevden ayrılmayıp, isnatta bulunan Türk milliyetçisi Ümit Özdağ alelacele bir operasyonla partiden ihraç ediliyorsa,

- Son iki kongre ile ilgili açıklamalarından anlaşıldığı üzere; 2019 kongresinde 110-150 rezaletini üstlenen, 20 Eylül 2020 kongresinde yapılanları da "3-5 il başkanının acemice işleri" olarak nitelendiren bir genel başkan yardımcısı hakkında disiplin işlemi yapılmıyorsa, 35 yıl kamuda görev yapmış, mükafat ile mücazatın ne olduğunu bilen bir Türk vatandaşı olarak gerçekten çok rahatsızım.

- Ülkücülerin emeği ve alınteriyle kurulan partimizde bugün ideolojik mensubiyeti ve siyasi meşrebi bizce malum olmayanların kuşatmasından, üstelik bunların "kurduysanız kurdunuz, artık bu partide bizim dediğimiz olur. İstediğimizi alırız, istediğimizi atarız" haliyle güç gösterilerinden rahatsızım.

- Anayasa taslağı hazırlamanın olabileceğini kabul etmekle birlikte, anayasamızda yer alan başlangıç maddelerinin de değiştirilebileceğini söyleyenlerle aynı masada olunmasından rahatsızım.

- Bu rahatsızlıklarımın tanımı "Psikiyatrik vaka" veya "Operasyoncu" ise evet ben onlardanım. Biliyorum ki; partimizin kurucuları arasında benim gibi olanların sayısı hiç de az değil...

- Ülkücülerin emek ve zahmetlerinin muhafazasını emanet ettiğimiz yönetim kademelerindeki "arkadaşlarımızın" üzerlerindeki vebal ve sorumluluk onların boynunda ağır bir yük olarak kalacaktır.

- Bugün kavuştukları makam ve sıfatlar sona erdiğinde, sokakta ülkücünün yüzüne bakamayacakların acıklı hallerine sadece üzülürüm...

- O yüzden kim kime ne dediğine, kim kime karşı kimleri konuşturduğuna dikkat etmelidir.

- Kendileri de bilirler ki; ülkücü hafıza yanılmaz ve affetmez...