CiddiGazete- İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Gerçeklerden kopan bir iktidarın, aynı zamanda gerçeklerden de korkacağını belirten Dervişoğlu, "Bunun kanıtı bazı televizyonlara, sudan sebeplerle verilen cezalardır. İktidarın medya üzerindeki sopası haline gelen RTÜK, yeni bir rezalete daha imza attı. Gübre fiyatlarıyla, akaryakıt zamlarıyla, su ve elektrik faturalarıyla tarlasına küstürülen çiftçimizi dert etmeyenler, zor durumdaki çiftçilerimizin durumuna isyan eden bir haber sunucusu üzerinden çalıştığı televizyon kuruluşuna ceza yağdırdı" dedi.

"BOŞUNA UCUBE SİSTEM DEMİYORUZ"

"Peki anlatılan ya da isyan edilen habere konu olanlar yalan mı?" diye soran Dervişoğlu, "Hayır, onlar gerçeğin ta kendisi. Ama gerçekten korkan bir iktidarın, gerçeklerden kopan emir eri konumundaki RTÜK, FOX TV'ye ağır bir ceza verdi. Neymiş, bardak devrilmiş. Havuz medyasında sabah başlayıp gece yarılarına kadar çam üstüne çam devriliyor, haberleri var mı? Yandaş yorumcular çeşitli sıfatların ardına saklanarak iftira denizinde sörf yapıyorlar, ağzını açan var mı? Olaya baktığınızda aslında cezanın tek bir gerekçesi var; o da gerçeği dile getirmiş olmak. Hakikatin cezalandırıldığı nerede görülmüş? Biz bu sisteme boşuna ucube sistem demiyoruz. Bu sistemin kendisi ucube, kararları ucube, sopa olarak kullandığı kurumları ucubedir" şeklinde konuştu.

RTÜK'TEN "KILIÇDAROĞLU" CEZASI

RTÜK'ün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun iddialarını konu alan yayınlarından dolayı Halk TV, KRT, Tele1 ve Flash TV'ye de ceza verdiğini hatırlatan Dervişoğlu, "Cezaların içeriğini tartışmıyorum bile. Bir muhalefet partisi genel başkanının iddiaları dünyanın her ülkesinde haberdir. Habercileri, haber yaptı diye cezalandırmak, siyasileri siyaset yaptı diye, çiftçiyi tarlasını ekti diye, sanayiciyi üretti diye cezalandırmaya benzer. Demokratik ülkelerde görülmeyen, demirperde ülkelerini çağrıştıran bu uygulamalar, iktidar açısından korkunun ifadesidir. Şurada bir kez daha not etmek isterim ki; korkunun da ecele faydası yoktur" değerlendirmesinde bulundu.

BASIN KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ

İktidarın, yaptıkları ile sınırlı kalmayacağını ifade eden Müsavat Dervişoğlu, "Şimdi de Basın Kanunu'nda düzenlemeler yaparak sosyal medya paylaşımlarına kallavi hapis cezaları vermeyi planlıyorlar. Bunun adı baskıcılıktır, zorbalıktır ve istibdattır. Türkiye'de kişi hak ve hürriyetlerini, ifade ve haber yapma özgürlüğünü ve buna bağlı olarak yaşam biçimlerini hedef alan bu köhne anlayışın Türk milletine vereceği hiçbir şey kalmamıştır. Haksızlıklara ve keyfiliklere dur diyeceğiz. 'Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet' demeye de devam edeceğiz. Bu ceberrut iktidarın bir seçimlik ömrü bulunmaktadır. Herkes müsterih olsun, yolun sonu görünüyor az kaldı" ifadesini kullandı.

"VATANDAŞLAR BARINMA SORUNUYLA KARŞI KARŞIYA"

AKP iktidarının en çok övündüğü konulardan birinin de "konut yapımı" olduğunu dile getiren Dervişoğlu, "Bu kadar övündükleri konuda, memleketi düşürdükleri hal ortada. Yüksek enflasyon ve durmak bilmeyen zamlarla mücadele eden vatandaşlarımız, ciddi bir barınma sorunuyla karşı karşıya. Ülkenin dört bir yanında ev sahibi-kiracı kavgaları yaşanıyor. Tahliye davaları çığ gibi artıyor. Önümüzdeki günlerde hepimizi üzecek olaylara gebe olan bu konuda, henüz bir adım atılmış değil. Seçim dönemlerinde, Türkiye’deki her vatandaşımızı ev sahibi yapmış gibi caka satan iktidar, yüzbinleri bulan tahliye davalarını görmezden geliyor" dedi.

İktidara seslenen Dervişoğlu, "Bu konuya acilen el atın. Adliyelerde, tahliye davalarına en erken 7 ay sonraya gün veriliyor. Bu da sorunun nasıl da dağ gibi büyüdüğünün en açık göstergesi. Kafanızı kuma gömmeyin. Kimsenin canı yanmadan bir adım atın, her iki tarafı da koruyacak önlemler alın. Yoksa sebep olduğunuz bu ekonomik yıkım daha çok can yakacak" şeklinde konuştu.

HAZİNE ARAZİSİNE EV FORMULÜ: YENİ BİR SOYGUN TEZGAHI

İktidarın konut sorunu için "Hazine arazilerini satacağız, millet üzerine ev yapsın" şeklinde bir çözüm sunduğunu aktaran Dervişoğlu, "Yine bir rant hesabı, yeni bir soygun tezgahı... Barınma sorunu yaşayan milyonlara, ayda 18 bin lira, 24 bin lira taksitle ev sahibi yapma vaadinde bulunan bu iktidar, şimdi de 'Arsa al, evini kendin yap' diyor. Millet aş diyor, iş diyor, ekmek diyor, bunlar utanmayıp şampanya ve havyar öneriyor. 'Ekmek bulamayan pasta yesin' diyen Fransa Kraliçesi bunları görseydi, benim aklıma niye gelmedi diye hayıflanırdı. Hakikate sırtını dönen iktidar, bu yetmezmiş gibi milletimizin aklıyla da alay ediyor" dedi.

ERDOĞAN'IN "BETONPEREST" ÇIKIŞINA TEPKİ

Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen törene değinen Dervişoğlu, "Sayın Erdoğan bu törende, milli servet olan havalimanının ve pistlerin yıkılmasına itiraz edenleri betonperestlikle suçladı. İşin garipliğine bakar mısınız? 20 yıldır, Türkiye’nin kaynaklarını, milletin vergilerini betona gömen Tayyip Erdoğan, bugün çıkmış, muhalefeti betonperestlikle suçluyor. Milletin aklıyla dalga geçer gibi, bunlar betona tapıyor diyor. Türkiye'yi betoncu beşli çeteye mahkum etmemiş ve beton yığınlarının sorumlu kendisi değilmiş gibi caka satıyor. Bir kez daha anlıyoruz ki, siyasette utanma duygusu ziyadesiyle önemliymiş" ifadesini kullandı.

"180 YILLIK TÜRKİYE TAŞ KÖMÜRÜ İŞLETMELERİ ZARAR ETTİ"

Türkiye’nin yönetilemediğini vurgulayan Dervişoğlu, "Tek sorunumuz yönetim sorunu da değil. Türkiye'nin varlıkları göz göre göre eriyor, zarara uğruyor" yorumunda bulundu.

AKP iktidarının bir zoru daha başardığını söyleyen Dervişoğlu, 180 yıllık Türkiye Taş Kömürü İşletmeleri'nin zarar ettiğine dikkat çekti.

"Köklü bir kurumumuz zarar etmeye başlamışsa, peşkeş çekilmesi yakındır" tecrübesine sahip olduklarını ifade eden Dervişoğlu, "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Türkiye Taş Kömürü'nün konu edildiği komisyon toplantısında, partisinin Samsun Milletvekili Bedri Yaşar'ın tesisi görme, sorunu yerinde inceleme talebine, kurumun başındaki kişinin "Gelin ama balık zamanı gelin" şeklinde cevap verdiğini aktardı.

"Şu ciddiyetsizliğe bakar mısınız?" diyen Dervişoğlu şöyle devam etti:

"Başkan komisyondaki milletvekillerine 'Bu işleri bırakın balık zamanı gelin. Balık yiyelim' diyor... İşleri güçleri yemek. Müesseseleri yemekle kalmıyorlar, durumu incelemek isteyenleri de ancak balık yemeye davet ediyorlar. Çünkü akıllarında başka bir şey yok. Bu beylerin dertleri yemek-içmek.

KAZ DAĞLARI'NDAKİ AĞAÇ KATLİAMI

"Türkiye'yi ve milletimizin servetini yağmalamaktan bıkmadılar, usanmadılar, yorulmadılar, doymadılar" değerlendirmesinde bulunan Dervişoğlu, "Stratejik kurumumuz Türk Telekom'u, dostu Hariri ailesine peşkeş çeken, tank palet fabrikasını bugün partiden attığı Ethem Sancak ve Katarlı ortağına teslim eden bu iktidar, Allah'ın bize lütfu Kaz Dağları'nda içimizi kanatan ağaç katliamının sorumlusunun kaçışını da sakince izliyor. Kaz Dağları'ndaki kıyıma imza atıp, üzerine de milletimizle alay eden maden şirketi, pılını pırtısını toplayıp gidiyor" ifadesini kullandı.

"İYİ PARTİ BİRİNCİ PARTİ ÇIKACAK"

"Gel bakalım, yaptığın bu katliamın hesabı ne olacak?" diye soran olmadığına işaret eden Dervişoğlu, şunları söyledi:

"Beytülmali yağmalatırken, milletten de utanmadıkları gibi; 'Elinizde bir fidan varsa, kıyamet kopacağını bilseniz onu dikin' diyen Peygamber Efendimizden utanmıyor, Allah'tan da korkmuyorlar. Ama az kaldı. Bu zorbalıkların, bu yağmaların, bu basiretsizliklerin, bu sorumsuzlukların hatta bu hanı iştihanın sonu geldi. Kötüler gidiyor ve Allah'ın izniyle iyiler geliyor. Millet sandığı bekliyor. Biz milletin ferasetine inanıyor ve güceniyoruz. Milli iradeye teslim olmaktan başka çaremiz yoktur. Dün Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy vererek onu iktidar yapan aziz milletimiz bugün ona oy vermeyerek iktidardan indirirken yine haklı olacaktır. İYİ Parti seçimlerden birinci parti olarak çıkacak ve iktidar olacaktır. Az Kaldı."

Dervişoğlu, sözlerinin devamında Ordu'nun ilçelerine yönelik ziyaretlerine ilişkin izlenimlerini anlattı.

Basın toplantısının sonunda, HDP eski genel başkanı Selahattin Demirtaş'ın muhalefete yönelik eleştirileri olduğu aktarılan İYİ Parti Grup Başkanvekili, "Benim değerlendirmem yok. Sayın Demirtaş bir cezaevinde tutuklu, ben de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde basın toplantısı gerçekleştiriyorum. O'nun bu beyanlarını başkaları değerlendirsin. Benim gündemimde değil. Ayrıca her aklına gelenin muhalefete akıl vermeye kalkışmasını da yerinde bulmuyorum. Verilecek akılları varsa iktidara versinler" ifadesini kullandı.