Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Bugün Türkiye girişimci ve insani dış politikayı en başarılı şekilde uygulayan ülkedir. Neticesini de alıyoruz, faydasını da görüyoruz. Bakmayın siz iki Batı Avrupa ülkesinin Türkiye'ye ders vermeye çalıştığını, Türkiye'nin dünyadaki itibarı çok yüksek." dedi.

Çavuşoğlu, AK Parti Bursa İl Başkanlığınca Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Siyaset Akademisi dersinde yaptığı konuşmada, etkinliğe katılmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi.

AK Parti Siyaset Akademisi'nin 30 ilde devam ettiğini ve en çok katılımcının Bursa'da olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, kentin değişim ve dönüşüm yaşadığını kaydetti.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin yoğun ve aktif bir dış politika izlediğini anlatarak, şöyle konuştu:

"Dik duruşumuzu, söylemlerimizi görüyorsunuz ama neden böyle bir dış politika izliyoruz? Nasıl bir dış politika izlenmeli? Türkiye ve dünyada neler oluyor? Neden Türkiye'nin dış politikası ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşadı? Düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Dünya ve bölgemiz adeta bir geçiş dönemi yaşıyor. Esasen olumlu ve olumsuz anlamdaki gelişmelere baktığımızda tam bir geçiş dönemi. Bazı gelişmelere bakıyorsunuz 'Acaba İkinci Dünya Savaşı öncesine mi gidiyoruz? Birinci Dünya Savaşı öncesi bir dünya tablosu mu görüyoruz?' Ama diğer taraftan dünya değişiyor, küreselleşiyor. O zaman da 'Nereye gidiyoruz?' diye soruyoruz."

"Kendisinden olmayana karşı hoşgörüsüzlük limitleri artmaya başladı"

Türkiye'nin etrafında büyük sorunların, kaosların olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Böyle bir geçiş döneminde ve bu değişimde Türkiye'nin dış politikası nasıl olmalı? Öyle ya bugün etrafımıza baktığımızda büyük sorunlar, kaoslar var. Biraz daha geniş baktığımızda çözümü dondurulmuş itilaflar var. İkinci Dünya Savaşı'ndan daha fazla yerinden edilmiş insanlar var, 70 milyona yakın. Esasen bir savaş yaşamıyoruz. Bunların hali ne olacak? Avrupa'ya bakıyorsunuz, demokrasinin beşiği, hukukun üstünlüğünün evi, insan haklarının sözde savunucusu... Ama Avrupa'ya baktığımız zaman da tüm bu değerleri alt üst eden, kökten sarsan akımlar ortaya çıktı. Irkçılık, yabancı düşmanlığı, biraz önce söylediğim, evini terk eden insanlara karşı nefret. İslam, Yahudi düşmanlığı. Geçen gün üniversitede de söyledim. Bugün Avrupa'daki Yahudi düşmanlığı İslam düşmanlığından daha az değildir. Belki daha da fazladır ama İkinci Dünya Savaşı'ndan özellikle Hitler'den sonra Avrupa'da Yahudileri koruyan çok katı kanunlar çıktığı için kimse Yahudi düşmanlığı yapamaz. Ona da itirazımız yok. Esasen nefret dili herkese karşı suçtur, herkese karşı yasaktır. Nefret dili dinimizce de haramdır. Uluslararası hukukta yasaktır, bir insanlık suçudur ama hat safhada. Kendisinden olmayana karşı hoşgörüsüzlük limitleri artmaya başladı."

"Sanayi ağırlıklı ekonomiden hizmet ağırlıklı ekonomiye doğru gidiş"

Çavuşoğlu, Avrupa'nın ekonomik politikalarında bir gerilemenin, sosyal politikalarında bir başarısızlığın olduğunu ifade ederek, "Peki bu Avrupa nereye gidecek? Her şeye rağmen dünya ile kıyasladığımız zaman halen en kalkınmış bir kıta da diyebiliriz. Avrupa için söylediğim sorunlar genel anlamda dünyanın birçok bölgesi ve kıtası için geçerli. Dünya toplumları değişik sınamalarla karşı karşıya ama diyorum ya geçiş süreci ve ikilemler var. Diğer taraftan baktığımız zaman ekonomik fırsatlar ortaya çıkıyor, yeni yeni teknolojiler her alanda. Dünyada ve Türkiye'de sanayi ağırlıklı ekonomiden hizmet ağırlıklı ekonomiye doğru bir gidiş var." diye konuştu.

"Türkiye'nin dünyadaki itibarı çok yüksek"

Türkiye dış politikasının temel prensibi ya da çerçevesinin girişimci ve insani dış politika olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "İnsani dış politikada esasen ecdadımızdan aldığımız mirasın devamını bile bizim milletimizin hasretini, gönlünü yüreğini yansıtıyor. Bu ikisinin sentezini yapmazsak dünyada saygın olamazsınız. Bugün Türkiye girişimci ve insani dış politikayı en başarılı şekilde uygulayan ülkedir. Neticesini de alıyoruz, faydasını da görüyoruz. Bakmayın siz iki Batı Avrupa ülkesinin Türkiye'ye ders vermeye çalıştığını, Türkiye'nin dünyadaki itibarı çok yüksek." ifadelerini kullandı.

"Türkiye üye olduğu tüm örgütlerde saygın üyedir"

Çavuşoğlu, her ülkeyle ilişkilerin iyi kurulması, "kazan kazan" anlayışıyla karşı tarafa saygı duyulması gerektiğini dile getirerek, şunları kaydetti:

"Bugün Batı'nın ve Avrupa'nın tepeden bakma anlayışıyla Afrika'ya giderseniz, küçük ülkelere giderseniz saygın olamazsınız. O yüzden herkesi eşit bir ortak olarak göreceksiniz. Vizeleri kaldıracaksınız. Seyahatin önündeki engelleri kaldıracaksınız ki iş adamlarınız dünyanın her yerine gidecek. İş adamlarınızın sorunlarını takip edeceksiniz ki onlar devletin gücünü ve şefkatini gittiği her yerde hissedecek. Ticaret önemli, ikili ilişkiler de önemli ama sadece ülkeler nezdindeki dış politikalarınız sizi güçlü yapmaz. Siz uluslararası örgütler nezdinde de aktif olmazsanız ve üye olabileceğiniz örgütlere üye olmazsanız ki bugün üye olabileceğimiz örgütlerden üye olmadığımız bir tek AB var, o da bizden kaynaklanmıyor. Diğer örgütlerde de ortaklık, gözlemcilik gibi statüler elde etmezseniz, buralarda da hakkı savunmazsanız, haksızlığa karşı dik durmazsanız sizi kimse saymaz, kimse dinlemez. Bugün Türkiye üye olduğu tüm örgütlerle çok yoğun bir iş birliği içindedir ve saygın bir üyedir."

"Tüm hainlerin ensesindeyiz"

Büyükelçilik açma sırasının Uruguay'da olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Uruguay'a da bir sahtekar kaçtı biliyorsunuz. Onun da ensesindeyiz. Milletimizi dolandırıp kaçmak yok. Öyle 'Darbe yaptım, yurt dışına kaçtım, terör eyleminde bulundum kaçtım' yok. Tüm hainlerin ensesindeyiz. Dış politikamızın en önemli unsurlarından bir tanesi de bu." diye konuştu.

"Tüm dünyayı korkutmuşlar"

Çavuşoğlu, FETÖ ile mücadelede, FETÖ'cülerin birçoğunu Türkiye'ye getirdiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bazı ülkeler rica ediyor açıklamıyoruz. Tüm dünyayı korkutmuşlar, düşünün. Ya da FETÖ'yü himaye edenler o ülkelere baskı yapıyor. Ondan da korkuyorlar. FETÖ 166 civarında ülkede faaliyet yapıyor. Siz tek başına mı yaptığını zannediyorsunuz? Onların okullarında hangi ülkelerin ajanları öğretmen olarak çalışır biliyoruz ama bizim için arkasında kim olduğu önemli değil. Hainlerin ensesindeyiz. Milletimize sözümüz var. Nerede olursa olsun onlara rahat yok, onlardan hesap soracağız, soruyoruz Allah’ın izniyle."

"Türkiye'yi düşman olarak görüyorsan rahatsız olursun"

"Türkiye'nin dünyada bu kadar saygın olmaya başlaması, dünyada söz sahibi olması, artık doğruya doğru, yanlışa yanlış demesi, dayatmaları kabul etmemesi, kim ne derse desin inandığı yolda yürümesi birçok ülkeyi de rahatsız ediyor." diyen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birçok ülke derken belli kesimlerdeki ülkelerden bahsediyorum. Onlara buradan söylüyoruz; hazmetme kapasitenizi genişletin, rahat edersiniz. Türkiye'yi düşman olarak görüyorsan rahatsız olursun. Dost olarak görüyorsan niye rahatsız olasın? Birçok ülke rahatsız olmuyor, Afrika'daki ülkeler, Asya'daki ülkeler niye rahatsız olmuyor? Rahatsız olanlar batıda patronluk taslamayı alışkanlık haline getirmiş olanlar. Yarın Cumhurbaşkanımız ile AB zirvemiz var. Bizim Avrupa ile AB ile bir sorunumuz yok. Bizim hiç kimseyle sorunumuz yok. Biz çifte standarda, iki yüzlülüğe, dayatmaya, tepeden bakanlara karşıyız. Bizimle konuşmak istiyorsanız göz hizasında konuşacaksınız, yukarıdan konuşmayacaksınız. Biz Avrupa kıtasının bir parçasıyız. Avrupa'nın kötülüğünü de istemeyiz. Ama Türkiye'nin Avrupa kıtasına katkılarını görmezden gelirseniz olmaz."