CiddiGazete- Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, partisinin il başkanlığının açılışını yapmak için gittiği Konya'da Kanal 42 TV'ye konuk oldu.

Muhammed Okur'un sunduğu "Reaksiyon" programında soruları cevaplandıran Ümit Özdağ, ilginç iddialarda bulundu.

Millet İttifakı tartışmaları üzerine sorulan bir soruya Özdağ, "Bakın Ahmet Davutoğlu, çıksın bir anlatsın. 2015 Haziran-Kasım arasında ne oldu? Bir defa anlatacak gibi oldu, Erdoğan tehdit etti, Ahmet Davutoğlu konuşmadı, sustu. Hem de yakın zamanda, partisini kurduktan sonra. Daha da başka bir şey söylemeyeceğim" dedi.

ÖZDAĞ: MİLLET İTTİFAKI KENDİ SEÇMENİNİ KANDIRIYOR

Millet İttifakını böldüğüne yönelik iddialara Ümit Özdağ şöyle cevap verdi:

"Hiç kimsenin ittifakını bölmüyorum. İttifakları kendilerine hayırlı olsun. Bunu şimdi AK Millet İttifakı'na da çevirdiler. Diyorlardı ki, biz hesap soracağız bunlardan. 'Babacan'dan hesap soracağız' diyordu Kılıçdaroğlu, şimdi 'Ekonomiyi Babacan ekibine emanet edeceğiz' diyor. Meral Akşener, Erdoğan'ı eleştiriyordu, her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldı dedi diye. Şimdi yan yana durdukları Davutoğlu, 'Türk milliyetçiliği bölücülüktür' dedi. Nasıl oluyor şimdi? Nasıl yan yana duruyorsunuz bunlarla? Bu zatlar 17 sene boyunca AK Parti iktidarını Abdullah Gül'den ki ikinci adamdı, üçüncü ve dördüncü adamı değil miydi? Evet. O zaman siz kendi seçmeninize 'Biz hesap soracağız' diye doğru söylemiyorsunuz; yalan söylüyorsunuz. Kendi seçmeninizi kandırıyorsunuz! Bir şey daha sorayım. Erdoğan, Babacan ve Davutoğlu arasında ideolojik fark var mı?" ifadelerini kullandı.

"Niçin ayrıldılar" sorusu üzerine Ümit Özdağ şöyle cevap verdi:

"Kadro ve makam. Hatta diyorlar ki, biz ayrılana kadar AK Parti iyiydi, biz AK Parti bozulduğu için ayrıldık. Başkanlık rejimi kötüymüş diyorlardı. Peki başkanlık rejiminin kötü olduğunu ne zaman öğrendiler. Referandumdan önce mi? Hayır. Referandumda ne dediler? Evet, dediler, evet için çalıştılar. Peki, Davutoğlu burnunun ucunu görmüyor mu kardeşim? Türkiye'nin yüzde 50'si gördü. Şimdi Türkiye'yi üç sene önce başkanlık rejimine götüren Davutoğlu mu, parlamenter demokrasiyi geri getirecek, Babacan mı getirecek? Gülerim ben buna!

Bugün ekonomi kötüyse, 12 sene patronu kimdi? Babacan değil miydi? Bugün geçmesek de parasını ödemek zorunda kaldığımız bu beş şirketin yaptığı havaalanı ve köprülerin altında Babacan'ın imzası yok mu? Bunlara alım garantisi veriyorsunuz da, gariban Türk çiftçisine neden alım garantisi vermiyorsunuz Beyler! Meral Hanım, Türk milliyetçiliği MHP'de iktidara gelemiyor, iktidara getirmemiz gerekiyor diye ayrıldı. Şimdi Bahadır Erdem ile birlikte Türk milliyetçiliğini iktidara taşıyor. Biz de seyrediyoruz. Göreceğiz..." ifadelerini kullandı.

KONYA'DA ÇİFTÇİYE "KONUŞMA" BASKISI

Ümit Özdağ, "AKP toplumun sorunlarına temas edebiliyor mu?" sorusunu da şöyle cevapladı:

"İktidar milletvekilleri bile bakanlara ulaşamıyor. Çünkü bakanlar bakan değil. Bakanlar sekreter. Bakanlıklar da bakanlık değil, sekreterya! Çünkü bakanlıklarda politika yapma yetkisi yok. Peki, politikayı yapma yetkisi kimde? Saraydaki kurullarda. Saraydaki kurullar ne üretiyorlarsa, cumhurbaşkanına gidiyor, cumhurbaşkanı ise teker teker bakanlara talimat veriyor. Peki saraydaki kurullarla bakanlıklar arasında bağ var mı, yok! Bu sistem çalışmıyor. Düşünün, Türkiye'de her konuda alınacak temel kararı bir kişi alıyor. Sistem çalışmayan bir sistem. Onun için iktidar, yaşanan büyük krizlerden dolayı da halktan bağını koparttı. Bakın 2 yıl aradan sonra, Konya'da Tarım Fuarı açılıyor. Fuar kaynıyor resmen. Tarım Bakanı birinci gün yok, ikinci gün yok. Belki en son gün kapanırken, kimsenin olmadığı ortamda gelip, gidecek. Çünkü halkın içine çıkacak yüzleri yok. Çiftçiye çıkıp söyleyecekleri bir şey yok. Çiftçi ateş püskürüyor.

Bir çiftçi dedi ki; bana haber yolluyorlar, konuşma diye dedi. Belediye başkanı konuşma diye haber yollayıp beni tehdit ediyor dedi Konya'da. Hepsinin görüntüleri var bende kayıtlı. Çiftçiyi, üreticiyi tehdit edeceksin, ondan sonra da halkla temasın olacak. Halkla temas sadece tehdit düzeyine indiyse, bir iktidar için doğrusu hazin bir son."

AKP'nin bundan sonraki süreçte siyasi hayatı nasıl devam edecek sorusuna ise Özdağ şu sözlerle cevapladı:

"Öyle bir parti yok. AK Parti iktidar partisidir. Muhalefette bir gün bile dayanamaz. Kanaatimce devam etmez, dağılır. Hem de küçük parçalara ayrılır. Bugün de baskı olmasa, büyük kopmalar olur AK Parti'de..."