CiddiGazete- Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Merkezi’nde yapılan basın açıklamasında Konya Şehir Hastanesi'nde, görev yaptığı esnada müdahale ettiği hastanın yakını tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucunda katledilen Dr. Ekrem Karakaya'yı kaybetmenin üzüntü ve öfkesi dile getirildi.

TTB olarak şiddet sarmalının genişlemesi karşısında defalarca iktidarı uyardıkları hatırlatılarak, "Sağlıkta şiddetin münferit olmadığını, bunun toplumsal ve politik bir sorun olduğunu tekrar tekrar açıkladık. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınmasını ve 6136 sayılı yasada değişiklik yapılmasına ilişkin yasa teklifini önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi, bilinçli bir yaklaşımla şiddetin kaynağı toplumsal bağlamından koparılarak sorun bireylere indirgendi" denildi.

"BİZE GİDERLERSE GİTSİNLER DİYENLER SİZ DE SORUMLUSUNUZ"

Şiddetin yıkıcı sonucuyla bir kez daha karşılaştıkları dile getirilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Ülkede artan şiddet iklimi, bizlerin sadece çalışma koşullarını bozmakla kalmamış maalesef can güvenliğimizi de ciddi oranda tehdit eder hale gelmiştir. Her anlamıyla tıkanan sağlık sisteminin tüm sorumluluğu hekimlerin ve sağlık çalışanlarının omuzlarına yıkılmakta, bu durum bizlerin hedef olmasına neden olmakta, sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere, şiddet, ölüm, çaresizlik, umutsuzluk olarak geri dönmektedir. Dün bize giderlerse gitsinler diyenlere sesleniyoruz, bugün bir meslektaşımız sonsuzluğa gitti. Siz de sorumlusunuz!"

"ÜLKE GENELİNDE İŞ BIRAKIYORUZ"

"Dr. Ekrem Karakaya'nın katledildiği bugün yeniden ve daha güçlü bir şekilde söylüyoruz: Şiddet karşısında hekimlerin/sağlık çalışanlarının kılına zarar gelmesine tahammülümüz kalmamıştır. Şiddet daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur ve bu sorun çözüme niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir. Bizler bu konuda, yaşam hakkımızı, sağlıklı ve güvenli çalışma koşulları için, gücümüzü; her yerde, her koşulda, hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kere daha belirtiyoruz. Bu çerçevede öncelikle 7 ve 8 Temmuz tarihlerinde ülke genelinde iş bırakıyoruz. Tüm üyelerimizle, tüm sağlık emek ve meslek örgütleriyle ve de tüm sağlık emekçileriyle yarın sağlık kurumlarımızın ve sağlık müdürlüklerinin önünde olacağımızı, tepkilerimizi haykıracağımızı ifade ediyoruz."

"ŞİDDETİ TEŞVİK EDENLERDEN HESAP SORACAĞIZ"

"Dr. Ekrem Karakaya'nın ailesine ve tüm sevenlerine taziyelerimizi iletiyoruz. Son yolculuğunda meslektaşımızın yanında olacağımızı belirterek şiddet karşındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan, söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz."

"ACIMIZ VE KAYGIMIZ BÜYÜKTÜR"

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Dr. Derya Uğur'da yaptığı yazılı açıklamada Karakaya'ya yapılan saldırıyı kınadı. Uğur, "Sağlık çalışanları her geçen gün artan şiddet vakaları nedeniyle yaralanmaya, hayati tehlike atlatmaya ve hatta ölmeye devam etmektedir. Acımız büyüktür. Ne yazık ki bir şiddet olayı daha bir hekimin daha canına mal olmuştur. Kaygımız büyüktür. Ya bir gün sıra bana da gelirse endişesi tüm sağlık çalışanlarını çevrelemektedir. Halkın sağlığı için görevlendirdiği memurunu korumakla yükümlü siyasi iktidar, bir canın daha hayattan koparılmasını sadece izlemiştir" dedi.

"VİCDANLARDA ASLA AFFEDİLMEYECEKTİR"

Uğur, 7-8 Temmuz'da iş bırakacaklarını hatırlatarak, "Tüm çağrılarımıza, uyarılarımıza, çözüm önerilerimize kulak tıkayanlar, sağlık sisteminde yaşanan sorunların sorumlusu olarak sağlık çalışanlarını gösterenler, sorumluluk makamında olup şiddet dilini kullanarak topluma referans olanlar, şiddeti engelleyecek önlemleri almayanlar vicdanlarda asla affedilmeyecektir" dedi; ardından şu ifadeleri kullandı; "Bilinen tek gerçek bugün bir sağlık çalışanın daha canından olduğudur. Bilinen tek gerçek can kurtarmak için canını dişine takıp çalışan bir hekimin daha hayattan koparıldığıdır. Bilinen tek gerçek çözüm üretme makamında oturanların şiddeti izlemekle yetindiğidir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti ve seyirci kalanları lanetliyor, Genel Sağlık-İş olarak, 7-8 Temmuz 2022 tüm yurtta 2 gün iş bırakıyoruz."

"TÜM YURTTA İŞ BIRAKMA KARARI ALINMIŞTIR"

Konya'da kardiyoloji uzmanı Ekrem Karakaya'nın Şehir Hastanesi'ndeki klinikte tabancayla öldürülmesinin ardından hekimler ve sağlık çalışanları hastane önünde toplanarak saldırıyı protesto etti. HEKİM-SEN İl Temsilcisi Özlem Dallıgül, "Her gün hayat kurtarmak için geldiğimiz hastaneler, mezarımız oluyor. Bugün bir AVMye içeride satılan bıçakla giremeyen vatandaş, devletin kurumuna elini kolunu sallayarak silahla girebiliyorsa her şeye ayrılan bütçe, hastane güvenliğini sağlamak için ayrılamıyorsa şapkasını önüne alıp düşünecek birileri var demektir. Bizler 7- 8 Temmuz’da yastayız. Tüm yurtta iş bırakma kararı alınmıştır. Tüm hekim sendikalarıyla görüşüp, sonrasında yapılacak eylemleri planlayacağız. Bununla birlikte talep ettiğimiz önlemleri almayan hastane yönetimi ve il sağlık müdürünü istifaya davet etmekteyiz. Talep ettiğimiz önlemler alınmazsa, alınana kadar gerekirse süresiz eylem kararı planlanacaktır" diye konuştu.

"HEKİMLERİN ÇALIŞMA ORTAMINI GÜVENLİ HALE GETİRİN"

Konya Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Bahadır Öztürk ise saldırganın hiçbir güvenlik kontrolü olmaksızın doktorun polikliniğine kadar silahla gidebildiğini vurgulayarak, "Bu saldırıyı gerçekleştirenin de bir hastanede çalışıyor olması işin garabetini göstermektedir. Daha önce de bir hekim arkadaşımız, bağıra bağıra problemleri yetkililere duyurmaya çalışmıştı. Sesimiz artık duyulmuyor. Lütfen sorumluları bir şey yapmaya davet ediyorum. Hekim arkadaşlarımız ve sağlık çalışanlarımız işe gelirken ayakları geri geri gitmektedir. Artık işini yaparken mutlu değil. Sorumlulara tekrar sesleniyorum. Bas bas bağırıyorum, feryat ediyorum. Lütfen bu konuda bir şeyler yapınız. Hekimlerin ve sağlık çalışanlarının çalışma ortamlarını lütfen bir an önce güvenli hale getiriniz. Hasta ve hasta yakınları baskısı altında, iş yükü altında ezilmesine müsaade etmeyiniz. İçimiz yanıyor ve her türlü eylemi, adım atılana kadar destekliyoruz" dedi.