Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İnşallah tüm sağlıkçılarımızın, özellikle de daha önce söylediğim yıpranma payı konusunu, Sayın Başbakanımızla da paylaştım. Bu konu da hükümetimizin şu anda programı içerisinde. Bir diğer konu da özellikle yine emeklilikle ilgili sorunların da yine bu paket içerisinde halli hususunu, hükümetimiz masaya inşallah yatırmış vaziyette. Temenni ediyorum ki en kısa zamanda bunun da neticesini almış oluruz." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezinde Tıp Bayramı dolayısıyla hekimleri kabulünde yaptığı konuşmada, anne ölüm oranı, bebek ölüm hızı gibi tüm değerlerde olumlu yönde ilerleme olmasına rağmen, doğum sayısının az da olsa düşmesi üzerinde önemle durmak gerektiğini söyledi. 

"Nüfusumuz yaşlanırsa, bu millete yazık olur." diyen Erdoğan, kendisinin üç çocuk tavsiyesine bazılarının kendilerince istihza ile yaklaştığını dile getirerek, "Ama nüfusumuz millet olarak en büyük gücümüzdür. Bunu unutmayın ve bunu korumak zorundayız. Onun için siz doktorlarımızdan da bu konuda yardım istiyorum. Genç, dinamik nüfus, asıl sermaye burada." değerlendirmesinde bulundu.

Kendisinin bir ekonomist olduğunu hatırlatan Erdoğan, "Ülkelerin kalkınmasında bize ekonomide 4 madde sayarlardı. İnsan, emek, sermaye, üretim. Ben siyasette bunu teke indirdim. Dedim ki başarının sırrı sadece insandır. Niye? İnsan varsa emek var. İnsan varsa sermaye var, üretim var. Hatta bir şey daha ilave ediyorum, tüketim var. Çünkü tüketim varsa üretim olur, tüketim olmazsa üretim olmaz." şeklinde konuştu. 

Erdoğan, bugün Avrupa ülkelerinin en büyük sıkıntısının nüfus artış oranlarının eksiye düşmüş olması veya bu yönde ilerlemesi olduğuna dikkati çekti.

Eksi nüfus artışının, üç beş kuşak sonra o ülkede hükmün kalmayacağı anlamına geldiğini belirten Erdoğan, "İşte o zaman ne inşa ettiğiniz dev binaların, ne kurduğunuz o devasa sanayi ve ticaret çarkının size faydası olur. Bunun için sizlerin de desteğiyle nüfusumuza hep birlikte sahip çıkacağız." dedi. 

"Şehir hastaneleri benim aşkımdır"

Sağlık altyapısını güçlendirmek bakımından yapılan önemli yeniliklerden birisinin de "şehir hastaneleri" olduğunu aktaran Erdoğan, söz konusu projeye ilişkin, "Bu benim aşkımdır. Belediye başkanlığı dönemimden, bu benim geleceğe yönelik planlarım, projelerim içerisindeydi. Elhamdülillah buna başladık." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, birinci derecede 30 büyük şehirde bunların olmasının şart olduğunu daha sonra sıra sıra diğer şehirlere de bunları küçülterek devam ettirmek gerektiğine vurgu yaptı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tamamen ülkemize mahsus bir inşa, işletme ve finansman yöntemiyle hayata geçirdiğimiz bu projeyi, geleceğin sağlık modeli olarak görüyorum. Halen Yozgat, Isparta, Mersin ve Adana şehir hastanelerimiz millete şu anda hizmet veriyor. Bu yıl içinde Kayseri, Ankara Bilkent, Manisa, Eskişehir ve Elazığ şehir hastanelerini de hizmete alıyoruz. Önümüzdeki yıl da 7 şehir hastanesini daha hizmete açacak. Bu şekilde devam ederek toplamda ilk etapta 32 şehir hastanesini milletimize kazandıracağız. Tabii tüm bu hizmetleri yapıp, eserleri ortaya koyarken sağlığın geliştirilmesi hususuna da önem vermemiz gerekiyor. Zararlı alışkanlıklarla mücadele başta olmak üzere milletimizin sağlığını koruyacak ve geliştirecek konularda özel programlar uygulamak zorundayız. İnsanlarımızı sadece hastalıktan sonra değil, sağlıklıyken de koruyacak tedbirleri alacak ve bu bilinci topluma aşılayacak başlıklarda yürütülen çalışmaları geliştirerek sürdürmeliyiz. Diğer yandan her alanda olduğu gibi sağlıkla ilgili hususlarda da kapsamlı bir millileşme, yerlileşme hamlesi gerçekleştirmeliyiz."

Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Komitesi tarafından takip edilen sağlıkta yerli üretim konusunu önemsediklerini bildiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bilhassa yerli ilaç ve plazma üretiminde atılan adımlar stratejiktir. Son zamanlarda atılan ve ilaçta yerlileşme anlayışımızla asla uyuşmayan birtakım adımların da en kısa sürede düzeltileceğini ümit ediyorum. Türkiye, yerli ilaç sanayinin önünün kesilmesi pahasına, küresel ilaç sektörünün önünü açarak milyarlarca dolarını havaya savuracak bir ülke değildir. İlaç meselesinin yerli bir karadeliğe dönüştürülmesine kesinlikle izin veremeyiz. Kurulumuzun da gayretleriyle bu konuda önümüzdeki dönemde çok önemli adımların atacağına inanıyorum."

Türkiye'nin her atılımda olduğu gibi sağlık konusunda kat ettiği mesafeyi de kendisiyle birlikte tüm insanlığın hizmetine sunduğunu ifade eden Erdoğan, şu anda uluslararası camiadan Türkiye'ye ciddi denilecek sayıda hasta geldiğini aktardı.

Bugün Türkiye'nin dünyanın en önemli uluslararası sağlık hizmetleri merkezlerinden birisi haline geldiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gerek hastanelerimiz, gerek termal tesislerimiz, gerekse diğer sağlık hizmetlerimizle bu yıl 10 milyar dolarlık bir sağlık turizmi hedefine sahibiz. 2023 yılında ise bu rakamı 20 milyar dolara çıkarmayı amaçlıyoruz. Görüldüğü gibi hangi alanda işimizi yapar, altyapımızı güçlü şekilde kurarsak o alanı yüksek hizmet standardı yanında ülkemize ve milletimize kazanç kapısı haline dönüştürebiliyoruz. Potansiyelimizin henüz pek azını kullanarak bu neticeyi elde etmişsek, geleceğimiz çok aydınlık demektir. Türkiye'nin önünü kesmek isteyenleri bugüne kadar hep hüsrana uğrattık, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz." 

"Bu konu hükümetimizin şu anda programı içerisinde"

Erdoğan, sağlık çalışanlarına yönelik de müjde vererek, şunları söyledi:

"İnşallah tüm sağlıkçılarımızın, özellikle de daha önce söylediğim yıpranma payı konusunu, Sayın Başbakanımızla da paylaştım. Bu konu da hükümetimizin şu anda programı içerisinde. Bir diğer konu da özellikle yine emeklilikle ilgili sorunların da yine bu paket içerisinde halli hususunu hükümetimiz masaya inşallah yatırmış vaziyette. Temenni ediyorum ki en kısa zamanda bunun da neticesini almış oluruz."

Kanuni Sultan Süleyman'ın, "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi / Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi." sözünü hatırlatan Erdoğan, "Bu alana yatırım hiçbir şeye benzemez. Çok önemli. Karşınızda insan var. Ne yapılması gerekiyorsa bunu yapmamız lazım. Fiziki mekanlardan iç donanımlarına varıncaya kadar ama hepsinden öte sizler gibi orayı güçlü kılacak insanlara ihtiyacımız var. İnşallah bir olarak, iri olarak, diri olarak, kardeş olarak, hep birlikte Türkiye olarak hedeflerimize ulaşacağız." ifadesine yer verdi.

Notlar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezine gelişinde, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde silah ve şarapnel parçalarıyla yaralanarak gazi olan ve halihazırda Zeytin Dalı Harekatı kapsamında sınırda görev yapan Ankara Acil Sağlık Hizmetleri Başkanlığı personellerinden Doktor Mehmet Celal Almaz ile görüştü. Doktor Almaz, bölgeden getirdiği zeytin fidanını Cumhurbaşkanı Erdoğan'a takdim etti. 

Konuşmalar öncesinde Zeytin Dalı Harekatı'nda görev yapan sağlık ekiplerinin mesajlarına yer verildi. Bu sırada salonda duygusal anlar yaşandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan ve salondaki bazı sağlık çalışanlarının gözlerinin dolduğu görüldü.

Programın sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Sağlık Bakanı Demircan tarafından, üzerinde Türk bayrağını temsilen "ay yıldız", hekimleri temsilen "steteskop" ve barışı temsilen "zeytin dalı figürü"nün bulunduğu özel bir tasarım takdim edildi. 

Tıp Bayramı dolayısıyla gerçekleştirilen kabule, TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, milletvekilleri, tıpfakültelerinin rektörleri, dekanları, bakanlık merkez teşkilatı çalışanları ile üst düzey yöneticileri, 81 ilin sağlık müdürleri ve illerden gelen yılın başarılı hekimleri ile Sağlık-Sen temsilcileri katıldı.