CiddiGazete- Aydın Ticaret Odası Meclis Başkanı Coşkun Cerit, sanayide ham madde temininde yaşanan sorunun üretimin düşmesinde önemli bir rol oynadığına dikkat çekti.

Sanayicilerin her geçen gün enflasyon yükü altında ezildiğini, günübirlik değişen maliyetlerin ve girdi tedarikinde yaşanan problemlerin üzerine bir de lojistik kaynaklı sorunlar eklenince sanayi tesislerinin üretim yapamaz hale geldiğinin altını çizen Cerit, bazı üretim tesislerinde üretim kapasitelerinin yüzde 50 gerilediğini, bazılarında ise üretimin tamamen durma noktasına geldiğini söyledi.

"KÂR MARJINDA AŞIRI DÜŞÜŞ"

Girdi maliyeti kaynaklı enflasyonu en yakından sanayicinin hissettiğini söyleyen Cerit, "Tüm dünyada artmaya başlayan ve yüksek seyreden emtia fiyatlarının yanı sıra Türk lirasında yaşanan değer kaybı neticesinde üretici fiyat endeksi yüzde 80'e ulaştı. ÜFE ile TÜFE arasındaki makas üretici aleyhine açıldı, geldiğimiz noktada aradaki makas yüzde 40'ı geçti" dedi.

"Sanayici ise bu enflasyon yükü altında her geçen gün eriyor, kâr marjları aşırı derecede düşüyor" ifadelerini kullanan Cerit, "Sanayi bu kadar zor durumda iken bir de enerji maliyetlerinin bir anda ikiye katlanmış olması, durumu içinden çıkılmaz hale getirdi. Bir an önce girdi maliyetlerinin kontrol altına alınması ve sanayicimizin önünü görmesinin sağlanması gerekir" diye konuştu.

FİYATLAMA YAPMAK ZORLAŞTI

Döviz kurunun sert bir şekilde hareketlilik göstermesi sonucu üretim yapmanın son derece zorlaştığına dikkat çeken Cerit, "Kurda yaşanan oynamalar sanayicinin fiyatlandırma yapmasını zorlaştırdığı gibi tüketici enflasyonunu da tetikleyen önemli bir etken oldu. Bu sebeple kuru kontrol altına alacak uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesi büyük önem arz ediyor" dedi.

Bunca olumsuzluğun üstüne bir de enerji maliyetlerindeki ani ve hızlı artışların gün geçtikçe işletme sermayesi ihtiyacı artışı ile birleşince sanayicileri ve üreticileri zorladığına vurgu yapan Cerit, "Finansmana erişimin zorlaştığı, kredi faizlerinin, işçilik ve her türlü girdi fiyatlarının yükseldiği bu dönemde işletme sermayesi ihtiyacı borçluluğu artırıyor. Artan maliyetler işletmelerin rekabet gücünü de olumsuz etkiliyor" değerlendirmesinde bulundu.

EN BÜYÜK İKİ ENGEL: ENFLASYON VE BELİRSİZLİK

Günübirlik değişen maliyetlerin, girdi tedarikinde yaşanan problemlerin, lojistik sorunlarının, mevcut ve hedef pazarlardaki dalgalanmaların yurt içindeki yüksek enflasyonla birleşince üreticiler için ciddi bir öngörülebilirlik sorunu oluşturduğunun altını çizen Cerit, şöyle devam etti:

- Böyle bir ortamda üretime devam edebilmek, hele ki planlanan yeni yatırımların peşinden koşturmak kolay değil.

- Sanayicilerimizin ve diğer üreticilerin planlama ve projeksiyon yapabilmelerinin önündeki en büyük iki engel yüksek üretici enflasyonu ile belirsizliktir. Ekonomi politikalarının önceliği, öngörülebilirliğin sağlanması, enflasyonun düşürülerek makroekonomik göstergelerde stabilitenin sağlanması olmalıdır.

- Sonuç olarak üretimin sürekliliğinin sağlanması için ifade ettiğim konuların ivedilikle ele alınması ve çözüme kavuşturulması gerekiyor.