Ankara ve İstanbul’la birlikte belediye başkan adayları büyük ölçüde belirlendi. Sıra adayların projelerini açıklamaları ve seçim kampanyasına geliyor.

Bu kez sosyal medyanın daha çok kullanılacağı, seçim büroları dışında bayrakların asılmayacağı, mitingler yerine sosyal medyaya yer verilecek bir kampanya dönemini yaşayacağız. Partiler bu seçimlerde yapay zekâyla gerçek zekâmızı etkilemeye çalışacaklar.

Seçmen tercihlerini en çok ne etkileyecek? Liderler mi, adaylar mı, ittifaklar mı, projeler mi yoksa sosyal medya mı? Kamuoyunun nabzını tutan araştırma şirketlerinin yöneticileriyle konuşup bu soruların cevaplarını araştırdım. Sıcağı sıcağına Binali Yıldırım’ın adaylığını ve Ekrem İmamoğlu’nun şansını sordum. Ortaya çarpıcı değerlendirmeler çıktı.

BİNALİ YILDIRIM’IN ADAYLIĞI

Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır, “AK Parti’nin Binali Yıldırım’ı aday yapıyor olması bile bir risk görüyor olmasının emaresi” görüşünde. Konsensus Araştırma Başkanı Murat Sarı, “AK Parti İstanbul’dan Türkiye’ye mesaj verdi” diyor. Ardından ekliyor: “Ben liderimden sonraki en önemli adamımı; Başbakan, Meclis Başkanı ve Genel Başkan yaptığım insanı aday yaptım diyor. Bu seçimlere ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Aynı mesajı CHP’nin İzmir’den vermesi gerekiyor.”

SÜRPRİZ UYARISI

Murat Sarı, “İstanbul için küçük de olsa bir sürpriz olma şansı görüyorum” diyor. Sözlerini biraz daha açmasını istiyorum. “İstanbul’da AK Parti ile CHP seçmeni arasında yüzde 15’lik bir fark var. Burada HDP ile İYİ Parti sonuçları belirlemede etkili olabilir. HDP ve İYİ Parti seçmeninin ikinci partisi CHP. Ekrem İmamoğlu ile ilgili araştırma yaptım. İstanbulluların yüzde 65’i tanıyor, tanıyanların ise yüzde 44’ü seviyor. Binali Yıldırım’ın tanınırlığı ise yüzde yüz. Ancak tanıyanların yüzde 51’i seviyor. Ekrem İmamoğlu tanınma oranını arttırdıkça beğeni oranını da arttırabilirse başarılı olur. Eğer tanınırlığı arttıkça sevilme oranı artmazsa sürpriz olmaz” diyor.

İMAMOĞLU’NUN TANINIRLIĞI

 Bekir Ağırdır ise az tanınıyor olmasını Ekrem İmamoğlu’nun “handikap”ı olarak görüyor. Ama daha da önemlisi, “CHP’nin handikapları var” diyor. 24 Haziran ve sonrasında süreci yönetmede CHP ve Muharrem İnce’nin kendi seçmeninde ürettikleri kırgınlığın halledilip halledilmeyeceğinin önemli olduğuna işaret ediyor. İmamoğlu’nun önce CHP teşkilatlarını ve CHP seçmenini heyecanlandırıp, sonra AK parti seçmeninden oy alması gerektiğinin altını çiziyor.

İTTİFAKLARIN ETKİSİ

Peki ittifakların seçimlere etkisi ne olacak?

Genar Araştırma Başkanı İhsan Aktaş, “İttifakların olması genel seçim havası oluşturuyor” görüşünde.

Bekir Ağırdır’a göre ise İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin gibi 11-12 metropolde seçimlere adayların kimliklerinden ziyade ülkenin yaşamakta olduğu kutuplaşma ve gerilimler damgasını vuruyor.

Konsensus’tan Murat Sarı, “Seçmen davranışı bölgelere göre değişiyor, örneğin İzmir” diyor. “Çünkü orada bir siyasi partiye destekten ziyade bir siyasi partiye karşıtlık üzerinden oy kullanılıyor” görüşünde. Sarı, AK Parti ve MHP’nin cumhur ittifakını hem tavanda hem tabanda güçlü bir şekilde kurduklarını söylüyor ancak CHP ve İYİ Parti’nin millet ittifakını tavanda güçlü bir şekilde kurduğuna, tabanda sorunlar olduğuna dikkat çekiyor.

Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir ise “İttifaklar ne kadar geçerli olacak derseniz, bu adaylar ortaya çıktıktan sonra belli olacak” diyor.

İHSAN AKTAŞ’IN SIRALAMASI

İhsan Aktaş ise daha bir bütün olarak bakma eğiliminde:

1- Partilerin kemik oyları.

2- İttifaklar.

3- Adaylar etkili olacak diyor. Aktaş, liderlerin performansını her zaman önemsiyor. “Çünkü siyasi partiler çok güçlü” diyor. İhsan Aktaş, bir noktaya daha dikkat çekiyor. “Adaylar önemli ama ekonominin seyri de etkili olacak” diye ekliyor.

DAŞDEMİR’İN İKİ NOKTASI

Hilmi Daşdemir ise “iki nokta” üzerinden analiz etme eğiliminde:

1- Genel seçim havasında mı olacak, yerel seçim havasında mı kalacak?

2- Belli ölçüde adaylara ve projelere bakarak oy verme eğilimi var.

Bu seçimlerde İstanbul ve Ankara’ya odaklandık, ancak Adana ve Eskişehir’den ilginç sinyaller gelmeye başladı.