Şimdi seçimler geldi çattı...

Sandıklar yarın milletin önüne konacak...

Yaklaşık 4-5 aydır seçimle yattık, seçimle kalktık...

Siz eeeeeyyyyy SİYASETÇİLER;

Önce sözüm sizlere...

Birbirinize söylenmedik laf bırakmadınız...

Yüz kızartıcı...

Utandırıcı...

Ağzınızdan çıkanı kulağınız duymadı bile!..

“Etmeyin, tutmayın, milleti germeyin, toplumu ayrıştırmayın” diye siz siyasetçilere MÜZİK NOTASI değil haaa, ÜLTİMATOM NİTELİĞİNDE NOTA verdik, yine anlamadınız...

Bakın dedik ki;

“Artık bıktık yalanlarınızdan...

Artık biz utanıyoruz birbirinize ettiğiniz hakaretlerden...

Artık yeter, artık yeteeer!..

Nota'yı hep devletler birbirlerine verecek değil ya...

Ben de bizi yöneten, yönetmeye talip olan siyasetçilere nota veriyorum...

Bakın;

Siyasetten de siyasilerden de artık tiksiniyorum...

Midemi bulandırıyorsunuz...

Birbirinizin ne alçaklığını, ne namussuzluğunu, ne şerefsizliğini, ne hırsızlığını, ne de hainliğini bıraktınız...

Bunalttınız bizi bunalttınız!..

Okulda siyaset...

Kışlada siyaset...

Adalet Sarayı'nda siyaset...

Camilerde siyaset...”

Ama siz ne yaptınız;

Milleti çeşit çeşit fırkalara böldünüz...

Sonra da birlikten beraberlikten bahsettiniz...

Peki ya siz eeeeyyyy SEÇMENLER;

Futbol takımı tutar gibi parti tutan seçmenler...

Meydanlara çıktı siyasetçiler, onlar nutuk attı, sizler avuçlarınız patlayana kadar alkışladınız...

Doğru da söylese gırtlağınızı yırtarcasına “Yaşa, varol” diye bağırdınız, yalan yanlış söylese de...

Araştırma gereği bile duymadınız...

“Partimiz aday gösterdiyse mutlaka iyidir” anlayışı ile hareket ettiniz...

Bakın bu kardeşinizden size NASİHAT...

Dinleyin, Allah aşkına dinleyin!..

Şimdi söz sizde;

İyi düşünme, iyiyi, hem de en iyiyi seçme zamanı...

Şakşakçılara aldanmadan...

Hür iradenizle...

Kimsenin etkisinde kalmadan...

Vicdanınızın sesini dinleyerek...

Her şeyi iyi tahlil edin...

Dününüzü, bugününüzü ve geleceğinizi düşünün...

İlinize, ilçenize, beldenize, mahallenize ve köyünüze iyi hizmet edecekleri seçeceksiniz...

Kimsenin adamı olmadan...

Particilik yapmadan...

Siyasetçilerin marabası olmadan...

Partiyi değil, hizmet edeceğine inandığınız adam gibi adamı seçeceksiniz...

Bakın bu belediye, hizmet işi...

Ehliyet sahibi olana...

Hırsızlık yapmayana...

Rüşvet yemeyene...

Namuslu olana...

Sizin verdiğiniz paralara halel getirmeyene...

Halkın derdiyle dertlenene...

Hayallerinizi de hedeflerinizi de çalmayana...

Kanınızı emen sülük olmayana...

Velhasılı kelam;

Namertlerle dostluk kurmayan...

Korkaklarla yoldaş olmayan...

Hainlerle işbirliği yapmayan;

Sevdası Türkiye olanlar...

'Oy'unuzla 'oyun'a gelmeyin...

Yolsuzluğa dur diyen...

Hırsızlığa karşı koyan...

Hainlere kucak açmayan...

Uçkuruna sahip çıkan...

Eline, beline, diline hakim olan...

Sevdası Türkiye olanlar...

'Oy'unuzla 'oyun'a gelmeyin...

Önce elinizi vicdanınıza koyun, bir değil 10 kere düşünün…

Veeeee oyunuzu ona göre verin...

Son sözüm şu;

"Benim karnım tok, başım dik. Aç da değilim, açık da... Umrumda değil bütün bunlar... Ben bildiğimi okurum, partim için hırsız da olsa oyumu veririm" diyorsanız o zaman kıyametinizi bekleyin...

Bu kardeşinizi dinlemiyorsanız bari Yüce Allah’ı dinleyin...

Bakın; yerlerin, göklerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi olan Allah, Kuran'ı Kerim'de buyuruyor ki;

“Esirgeyen ve Bağışlayan Allah’ın adıyla...”

"Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir." (Nisa Suresi 58. Ayet)

Umarım anlayan anlar, dinleyen dinler...

Hayırlı günler diler, vatandaş Halis Güler...

Selamlar, sevgiler...