CiddiGazete- Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, TELE1’de Enver Aysever’in sunduğu ‘Ayrıntılar’ programına konuk oldu.

Aysever’in sorularını cevaplayan Özcan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

SIĞINMACI MESELESİ

  • Tamamen bir fırsatçılık olarak mı mülteci meselesini getiriyorsunuz?

“Öncelikle mülteci demeyelim, adları sığınmacı. Demirel döneminde, ‘Avrupa’dan gelenler hariç göçmen veya mülteci olarak kabul etmeyeceğiz’ dedik.

2013’te geçici sığınmacılar hakkında kanun çıktı. Bir bürokrat uyardı. ‘Çünkü 67’de koyduğumuz şerh var’ dediler.

Ben o zaman müdahale ettim. ‘Geçici demezsek kalıcı hale gelirler’ dedim. 2013’te tehlikeye dikkat çektim. ‘Bakın bu hızda devam ederse 5 milyon olacaklar, daha fazla olacaklar’ dedim. Bu ‘açık kapı politikası’na son verilmesi gerektiğini belirterek bu sığınmacıların kamplarda tutulmasını gerektiğini dile getirdim. Türkiye’ye dağılmasını ancak böyle engelleyebiliriz.

‘Suriyeli mafya tehlikesi ile karşı karşıya kalabiliriz.’ Bunu diyen ilk milletvekiliyim.”

  • Bu konuda partiniz ile ters düştünüz. Bu bir kavgaya neden oldu mu?

“Ben 22 yaşından beri siyasetteyim. Siyasette her kademede oldum. Ben bir konunun hangi tonda söylenirse ulusal basında olacağını biliyorum.

Ben, ‘Suya zam yaparım’ diye açıklama yapmasaydım Türkiye’de tartışılmıyordu.

Türkiye’de doğan diğer sığınmacılar otomatik olarak Türk vatandaşı olmuyor. Bu konuda bilgi eksikliğiniz var.

Biz Suriye konusunda benzine ateş döktük. ‘Emevi Camii’de namaz kılınacak…’ Bize ne Suriye’den? Ama artık ortada bir sorun var. Devlet aklı oluşturmalıyız. Bu kadar sığınmacıyı nasıl göndereceğiz, bunu konuşmalıyız.”

Sayın Kılıçdaroğlu benden farklı bir şey söylemiyor. Tek farkı ‘davul zurna’ diyor. Ben de ‘dövelim’ demiyorum.

GERİ KABUL ANLAŞMASI

“Geri kabul anlaşması, Sevr Anlaşması’ndan sonra imzalanan en kötü anlaşma. Bunu yapanlar yargılanmalı. Mesela bir Iraklı Almanya’da yakalandı. Türkiye’den geldiği anlaşılırsa Türkiye bunu kabul etmeli. Neyin karşılığında, para karşılığında.

Türkiye’yi kuru soğana muhtaç edip sığınmacı çöplüğüne dönüştürdüler.”

Ben ‘700 bin kişi Türk vatandaşı’ demedim. ‘Türkiye’de doğmuş’ dedim. Kendini buraya ait hissediyor.”

'SAVAŞ İŞİN BAHANESİ'

  • Sorun şu, trenlere bindirip göndermeyi siz de önermiyorsunuz herhalde?

“Baştan itibaren yanlış yaptık. Kapıyı sonuna kadar açıp her tarafa dağılmalarına izin verdik. Özal zamanında peşmergelere kapıyı açtık. 600 bindi, kamplarda tuttuk, bir yılda geri döndüler. Türkiye’de dağılmalarına izin verdik. Şimdi de dönmek istemiyorlar. Savaş işin bahanesi. Esad 11 defa af çıkardı. Lübnan Suriyeli sığınmacıda ikinci ülke. Esad ile anlaştı. 15 biner 15 biner gönderiyor.

HDP, PKK VE KÜRTLER

“Şimdi Kürt meselesine gelince. Oturup konuşmamız lazım. Evet, Kürt vatandaşlarımız asimile edilmeye çalışılmış. Birileri de olmayan sorunları sorun haline getirip dağa çıkmış.

HDP ve PKK’nın ipleri, Amerika’nın elinde. HDP konusunda düşüncelerim net. Keşke legal parti olsa. Evet hukuken bakarsanız öyle ama askerimizi şehit eden, binlerce kişiyi şehit eden terör örgütünün sözcülüğünü yapıyor. Kral çıplak... HDP’nin PKK ile bağı var.”

  • HDP kapatılmasından yana mısınız? Ne yapılırsa çözülür?

“HDP’nin kapatılması sorunu çözmez. HDP veya türevi olan partiler, PKK ile aralarına net bir tavır koymalılar. Söyleyecekler çıkıp, ‘Evet PKK terör örgütü. Bu silahla çözülmez kardeşim’ diyecekler.

SELAHATTİN DEMİRTAŞ MESELESİ

Bakın Demirtaş meselesinde bazıları bana kızıyor. ‘Sen hem Türk milliyetçisin hem de Demirtaş’tan umutluyum diyorsun’ diyorlar. Evet, Demirtaş’tan umutlu olmak istiyorum. Çünkü Demirtaş 7 Haziran öncesi, ‘Apo’nun heykelini dikeceğiz’ diyen Demirtaş, seçim sonrası halkın desteğini gördükten sonra, ‘PKK denilen örgüt’ diye Meclis’te yaptığı konuşma var. O zaman doğrulamış oluyorsunuz. Meşru siyasette olan dağdan kopuyor.

Bakın şu anda Demirtaş’ın içeride olmasından en fazla Kandil’in, Öcalan’ın, HDP’nin mutlu olduğunu iddia ediyorum. Bu benim görüşüm. Ben Demirtaş’tan çıkınca şunu söylemesini bekliyorum, ‘Örgüt derhal silah bıraksın. Bu iş siyasetle çözülecek.’”

  • Demirtaş tahliye olmalı mı?

“AİHM (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) kararına göre, hukukçu olarak söylüyorum, tahliye olmalı. Neden diyorum bunu ben? Demirtaş suçlu-suçsuz ayrımına girmiyorum. AİHM hakkında sözleşmeye imza atıp çekilmemişsiniz. O yüzden bağlayıcı karar.”

  • HDP kapanmalı mı?

“Sorunu çözmez. Dolayısıyla HDP’nin kapanmasından elbette yana değilim. HDP’nin çeki düzen vermesinden yanayım. ‘Biz PKK’nın temsilcisi değiliz’ demeli.”

  • Mithat Sancar bunu söyledi programda…

“Mithat hoca farklı bir insan, tanıyorum tabii. Birlikte vekillik yaptık. Hayır, söylemle uygulamanın örtüşmediğini görüyorum. HDP milletvekillerini en az yarısını Kandil’de belirlendiğini bilen biriyim. Demirtaş’ın yemine bakın, bazı HDP’lilerin yemine bakın. Ben 4 kez bu yemini ettim. Bazıları Türk milletini kullanmamak için kelimeleri yuvarlıyor. Gerçekten yemin edenleri de gördük. ‘HDP içerisindeki her milletvekili terör örgütü ile bağlantılı’ diyemem. Açık söylüyorum. Bazen halka şirin görünme adına farklı renkler de koyuyorlar. Bu farklı insanlar ya anlamıyor ya da koltuk sevdası yüzünden aday oluyor.”

TANJU ÖZCAN’IN HAYALİ

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, hayaline ilişkin soruya şöyle cevap verdi:

"Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilir, genel başkanlık boşalır, oraya mı yönelsem, şu koltuğa mı talip olsam? Vallahi öyle bir şeyim yok. Ben Erdoğan’ın o saraydan ayrıldığını göreyim, ertesi gün ölsem de gam yemem. Sandıkta yenildiğini görmek istiyorum. Benim hayatta tek hayalim var geleceğe ilişkin. CHP Genel Başkanı olmak. Çok mutlu olurum. Ben bu partiyi çok iyi yönetirim.”

BELEDİYEDEKİ MÜFETTİŞLER

Tanju Özcan, Bolu Belediyesi’nde incelemelerde bulunan müfettişler nedeniyle tehdit altında belediye başkanlığı yaptığını belirterek, "Sürekli müfettiş var. Artık müfettişler kendi aralarında oda kavgası yapıyor. Öyle bir baskı var ki ülkede, biz vatandaşın hissettiğinden daha fazlasını hissediyoruz. Söyleyeceklerimizden geri durmadığımız için de üzerimizdeki baskı daha da artıyor" ifadelerini de kullandı.

NE OLMUŞTU?

Sığınmacılara yönelik söz ve uygulamaları ile tepki çeken Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun (MYK) 13 Haziran’da yaptığı toplantıda; “parti sorumluluğu ile bağdaşmayan tutum ve davranışları” gerekçe gösterilerek ve “kesin ihraç” istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na (YDK) sevk edilmişti.

Tanju Özcan, bu kararın ardından 18 Temmuz’da gönderdiği yazılı savunmasından sonra, 25 Temmuz’da sözlü savunmasını yapmıştı. Özcan savunmasında, ceza verilmesi durumunda hukuki yollara başvuracağını ifade etmişti.

22 Ağustos'ta yapılan CHP Yüksek Disiplin Kurulu toplantısında Özcan'la ilgili kararının 26 Eylül’de yapılacak toplantıya ertelenmesine karar verilmişti.