ABD Başkanı Trump, ”Yakın zamanda Suriye’den çekileceğiz” dedikten 24 saat sonra ABD, Suriye’ye takviye askerler gönderdi.

Bu durumda Trump ne derse tersini mi anlamalıyız? Tam öyle değil.

ABD’de, öncelikli tehdit değerlendirmesi değişiyor, yeni bir süreç başlıyor. İsterseniz yeni süreci eski Başbakanlardan Tansu Çiller’le birlikte okuyalım. Çiller, Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster ve Dışişleri Bakanı Tillerson’ın tasfiye edilip Pompeo’nun Dışişleri Bakanı, Gina Hasper’in CIA Başkanı ve Bolton’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olduğu süreçte bulunduğu ABD’de edindiği çarpıcı gözlemlerini paylaştı. Çiller’le konuşmamıza Afrin harekâtıyla başladık. Çünkü Tansu Hanım, Afrin harekâtını çok önemsiyor, ”Afrin çok başarılı oldu. Birçok oyunu bozdu. Sayın Erdoğan, Afrin harekâtını çok başarılı bir şekilde götürdü. Kutlamak lazım” dedi.

Çiller’e göre ABD Başkanı Trump’ın Suriye’den çekilme açıklaması ile Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un sürece dâhil olma girişimi birbirinden bağımsız değil. ABD, Suriye’de, ‘dar bölgede farklı ittifaklar’ kuruyor. Ama bu ortaklıklar sadece Fransa ile sınırlı değil. Suriye’de asıl büyük ortaklık ABD ile Rusya arasında kuruldu.

Çiller’den sözlerini biraz daha açmasını istedim. Bir polemiğe meydan vermemek için dikkatli bir şekilde konuştu. Çiller’in ABD’nin yeni tehdit öncelikleri, Suriye ve İran’a ilişkin analizlerini özetleyerek aktarmak istiyorum.

YENİ TEHDİT DEĞERLENDİRMESİ

1- ABD ile Rusya arasında Suriye konusunda bir süredir ikili bir işbirliği yaşanıyordu. Ancak ABD’ye girme yasağı bulunan ve CIA Başkanı’nın özel izniyle giriş yapan Rus istihbaratının önemli ismi Vitaly Naumkin ile birlikte üç önemli ismin 27 Şubat’ta yaptıkları ziyarette yeni Suriye planı görüşüldü. Çiller’e göre, Naumkin’in temasları sırasında iki ülke yeni Suriye planı üzerine anlaşmaya vardı. Naumkin, Rusya’nın Ortadoğu stratejisinin ve Suriye’deki Kürt politikasının mimarı olarak biliniyor.

2- Suriye’deki nüfuz alanları ile Fırat’ın batısı Rusya’ya bırakıldı, Fırat’ın doğusu ise ABD’nin kontrolünde olacak. Ancak ABD, bu bölgedeki gücünü kontrollü olarak azaltırken Fransa, bu bölgeye girecek. Başkan Trump ile Macron arasındaki görüşmede bu konunun konuşulduğu düşünülüyor.

3- Başkan TrumpPompeoHaspel ve Bolton ile şahinler kabinesini tamamladı. Bu arada Trump iki adım attı, bunları birbirinden bağımsız olarak düşünemeyiz. Bir, Suudi Arabistan - İsrail - Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yeni bir eksen oluşturdu. İkincisi ise İran öncelikli tehdit olarak belirlendi.

İRAN’DA CIA OYUNLARI

Bu noktada Tansu Çiller’in değerlendirmelerine bir virgül koyup, Trump’ın yeni kabinesine ilişkin birkaç değerlendirmeyi paylaşmak istiyorum. Milli Savunma Bakanı Mattis’in, ”Şeytanın vücut bulmuş halisin diye duydum” dediği yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, ABD dışındaki işkence merkezleri kurmakla ünlü olan CIA Başkanı Haspel ve Dışişleri Bakanı Pompeo’nun ortak özelliği İran’ı öncelikli tehdit olarak görmeleri. Bu isimler arasında özellikle de CIA Başkanı Haspel’a dikkat çekmek istiyorum. Sanıyorum İran’ın bu ismi bir yere yazması gerekecek. Çünkü Haspel’ın İran’da CIA operasyonlarını organize etmek için bu göreve getirildiği söyleniyor. Hatırlarsanız kısa bir süre önce bizdeki Gezi olayları gibi bir kalkışma girişimi yaşanmıştı İran’da. İran test edildi. Ama Haspel’ın bu tür kalkışmalar değil, farklı CIA operasyonlarına imza atacağı söyleniyor.

Tansu Çiller, dördüncü başlık olarak ABD’nin İran’dan sonra Rusya’yı hedef alacağını düşünüyor. Rusya ile önce Suriye’de ittifak, sonra hesaplaşma. Çiller’in, Türkiye’ye önerisi de dar alanda farklı ittifaklar oluşturması.

Çiller’le dış politika turu böyleydi ama ben asıl kendisiyle 2019 seçimlerini ve iç siyaseti konuşmak istiyorum, girer mi bilmem.