CiddiGazete- AKP milletvekili ve 28. Dönem AKP Ankara 1. Bölge 1. sıra milletvekili adayı Yıldırım Tuğrul Türkeş, Radyo Sputnik'te yayınlanan Elif Sudagezer Tüzüner ve Fethi Yılmaz'la Seçim Özel programında soruları cevapladı. Tuğrul Türkeş, "Ben kendi irademle Milliyetçi Hareket Partisi'nden çıkıp tay tay tay yürüyerek AK Parti'ye gitmiş değilim" diyerek MHP'den ihraç edildiğini ve siyasete devam etmek için AKP'yi tercih ettiğini söyledi.

"MODERN MİLLİYETÇİLİĞİN İLK ADIMLARI OLARAK DEĞERLENDİRİRİM"

2023 seçimlerinin üzerine en çok tartışılan konularından birisi şüphesiz ittifaklar oldu. "MHP Cumhur İttifakı'nda, MHP'den ayrılan İyi Parti Millet İttifakı'nda yer alırken, yine MHP'den ayrılan Sinan Oğan ise ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı oldu. Milliyetçi partilerin farklı ittifaklarda konumlanması "ülküdaşlıkta" bir dağılma olduğunu mu gösteriyor?" sorusunu Türkeş şöyle cevapladı:

"Türkiye'de kendisini 'milliyetçi' vasfıyla andıran insanlar bugün birçok siyasi partinin içinde. AK Parti'de var, Milliyetçi Hareket Partisi'nde var. Keza İyi Parti için tamamıyla MHP'den bir kopuş demesek dahi İyi Parti'nin içinde de kahir ekseriyet var. Zafer Partisi'nde de bu insanlar var. Bunlar nüansları gösterir, bir dağılma değil. Ben bunu daha çok 21. yüzyıldaki yükselen bu yeni modern milliyetçiliğin ilk adımları olarak değerlendiririm."

"HÜDAPAR SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIKTIR DEMİYORUM"

Hem Cumhur hem de Millet İttifakı'ndaki zıt görüşlerle ilgili soru üzerine Türkeş, "Hüdapar sütten çıkmış ak kaşıktır demiyorum ama PKK ile arasındaki ilişkiye mesafe koyamayan, PKK ile olan ilişkisini kesemeyen bir HDP, Kılıçdaroğlu'yla bir görüşme yapıyor. Üstelik tek görüşme olduğuna inanmak çok zor. Beni en çok endişeye sevk eden şey ise toplantı sonrası Sayın Kılıçdaroğlu'nun HDP temsilcisi gibi konuşuyor olmasıydı. Yani Sayın Kılıçdaroğlu 2 yıldır Sayın Bahçeli'yle ülkücülüğünü yarıştırıyor, 'Bahçeli sen mi ülkücüsün ben mi ülkücüyüm' diyordu. Tam Kılıçdaroğlu için 'Allah Allah, adam hidayete erdi derken bir gün kafamı kaldırıp televizyona baktım. Mithat Sancar konuşuyor zannettiğim kişi Kılıçdaroğlu'ymuş. Yani bir saatlik toplantıda bu kadar mı değişir" dedi.

"HÜDAPAR VE GENEL BAŞKANINDAN RAHATSIZ OLMA HAKKIM, DEMOKRATİK BİR HAK"

Hüdapar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun "Türk Bayrağının ismi bana problemli geliyor" sözlerinin hatırlatılması üzerine Hüdapar'a da tepki gösteren Tuğrul Türkeş, "Onun o bayraktan rahatsız olma hakkı varsa, benim de Hüdapar'dan ve onun genel başkanından rahatsız olma hakkım demokratik bir hak. Yani yapsın da görelim" ifadelerini kullandı.

"KENDİ İRADEMLE MHP'DEN ÇIKIP AKPARTİ'YE GİTMEDİM"

Tuğrul Türkeş, kendisinin neden AKP'de siyaset yaptığını ise "Ben kendi irademle Milliyetçi Hareket Partisi'nden çıkıp tay tay tay yürüyerek AK Parti'ye gitmiş değilim. 2015 yılında Türkiye'de iktidar oluşamadı. AK Parti iktidardan düşmüştü, yani milletvekili itibariyle ve yeni bir hükümetin oluşturulamaması neticesinde seçim önlemeye gitti Türkiye. Orada bana bir anayasal görev teklif edildi. Yani '2 aylık bir seçim hükümetinde görev yap' dediler; ben de bunu kabul ettim. O dönemin MHP yönetimi bunu kendilerine karşı bir başkaldırı olarak nitelendirdiler ve beni ihraç ettiler. Ama ben ona yasal bir ihraç demem. Hal öyle olunca; ben de siyasette devam etmek istiyordum, AK Parti'den de bir davet var. Ondan sonra da AK Parti'ye geçtim ve 2015'ten beri de kesintisiz 8 yıldır AK Parti'de hem milletvekilliği yapıyorum hem de siyaset yapıyorum" diye açıkladı.

"CUMHUR İTTİFAKI'NIN PROJE MÜELLİFİ BENİM"

"Cumhur İttifakı'nın proje müellifi benim" diyen Türkeş, 2018’de AK Parti ve MHP arasında seçim ittifakı kurulması sürecini şöyle anlattı:

"Bu projenin müellifi benim. Tabiri caizse beni önce bir attılar fakat baktılar ki benim bir yerime bir şey olmadı, yaralanmadım, 'Ha iyiymiş bak biz de atlayabiliriz' dediler ve atladılar diye değerlendirebiliriz. Ama şaka bir tarafa bu işin proje müellifi benim. Türkiye 2015 seçiminin öncesinde AK Parti'nin zayıflamasıyla birlikte, uzun süre iktidarda olan bütün yapılarda bu olur, bunun güçlendirilmesi gerektiği tezini zaten savunuyordum. Bu seçim hükümetinde kısa dönemli bir görev teklifi de buna bir fırsat verdi. Ben önce bakanı kabul ettim sonra AK Parti’ye geçince tabanla teşkilatlarla uyum halinde çalıştım bir yabancılık çekmedim. Genelde onu gözlemlediler ki 'Bak oluyor' dediler, arkamdan geldiler. İyi de ettiler. 'Niye geldiler, geç geldiler' demem. Gelinmiş olması ve bugün Türkiye'de merkez sağ diye tabir edebileceğimiz bir Cumhur İttifakı'nın oluşup iktidara talip olmasını ben memnuniyetle karşılıyorum."