Şah İsmail ve Yavuz Sultan Selim'in şiirlerinden örnekler.

Yorumsuz acı gerçekler.

Şah İsmail'in (Hatayi) şiirlerinden iki örnek:

Hatayi hal çağında,

Hak gönül alçağında

Bin Kâbe'den yeğrektir,

Bir gönül al çağında.

Hatayi işin düşer,

Gelip gidişin düşer

Dişleme çiğ lokmayı

Yerine dişin düşer.

Gördün bir yerde aşina

Her ne dersen öz başına,

Yol taşını yol kuşuna

Atma kardaş, kerem eyle.

Hatayim çağırır ere

Dünya böyle gelmiş zira

Arif okun abes yere

Atma kardaş kerem eyle.

Yavuz Sultan Selim'in (Selimi) beyitlerinden seçmeler:

Be taht-ı Kayser ü Kâvûs rist mâil-i dil

Ki âsitâne-i dildar şod müyesse-i mâ

Ümit hest ki tâ devr-i mihr ü mâh buved

Be bezm-i aşk ne isted zi-devr sâgar-ı mâ

Selim! Hasm-ı siyeh-dil çi dâned in-hâlet

Ki ez zuhûr-ı İlâhîsb feth-i leşeker-i mâ

Çün nesîmîm kem-âzâr Selimî ki dehend

He me âfâk güvâhi be-Müslümân-î mâ

Ger serâ perde-i hestî ne-şodî hâ’il-i mâ

Key cüdâ mı-şodi ez-sohbet-i cânân dil-i mâ

Der-reh-i Kâbe-i maksûd be-ümîdi visâl

Ey hoş ân-rûz ki tâbût buved mahmil-i mâ

Terk-i ser sehl buved der-reh-aşket cânâ

Ger şeved bâz ser-i kûy-ı to ser-menzil,i mâ

★★★

Türk Kağanı, Saka Başbuğu Alp Er Tunga'nın mezarı Özbekistan'da bulunmuş.

Bence yanlış bilgi.

Alp Er Tunga'nın kemiklerini Anadolu'da arayın.

Selçuklu Sultanları "Alp"i atıp aynı anlama gelen Farsça "Key"i kullanmaya başladılar.

"Alp Er Tunga öldü mü?

Issız acun kaldı mı?"

Evet Saka Başbuğunu biz Anadolu'da öldürdük.

Keykavus olduk, Keyhusrev olduk, Keykubat olduk; yani Farslaştık.

Alp Er Tunga'yı öldürdüğü söylenen "Zaloğlu Rüstem"i mitolojik bir kahraman olarak Anadolu'da yücelttik, adını bayrak yapıp dalgalandırdık.

İşte bu yüzden Türk Kağanı, Saka Başbuğu'nun kemiklerini Anadolu'da arayın.

★★★

Cihan şümul.

Cihan: Farsça, şümul: Arapça

Bire bir Türkçe çevirisi: Evreni kapsayan

Ama Türkçe tam karşılığı "evrensel."

Üstelik tek sözcük, daha kısa.

Türk milliyetçisi, ülkücülük bayrağı sallayanlar bu "cihan şümul" kullanmaya bayılıyorlar. Arapça, Farsça bir arada olunca da daha tatlı geliyor; kaymaklı kadayıf gibi.

Türkçe'nin ise boynu bükük kenarda bekliyor.