CiddiGazete- Karar Gazetesi'nde Bekir Fuat mahlası ile yazan Ebubekir Kurban, 1980 darbesi sırasında yaşanan bir mehdi hikayesi aktardı. Alper Aksoy'un 2016'daki yazısı çıkan o anlatım şöyle:

Dinlediğim onlarca Mehdi hikâyesi içinde en çok "Ülkücülerin Mehdisi"ni sevdim, ne yalan söyleyeyim.

12 Eylül 1980’de ihtilal oldu. Kenan Evren iktidara geldi. Bir sağdan bir soldan idamlar yaptı. Dışarıda birbirleriyle kanlı bıçaklı insanlar cezaevinde aynı koğuşlarda yattılar, arkadaş oldular.

İhtilal sonrası, siyasi mahkûmların kaldığı cezaevlerinde "karıştır-barıştır" uygulaması ile yüz kişilik koğuşun yarısında ülkücü mahkûmlar, diğer yarısında solcular vardır.

Gelelim Mehdi hikâyesine...

***

Olay Konya Dutlukır Askeri Cezaevi’nde yaşanmış.

İçeride dini kitaplar furyası başlamıştır. Herkes yutarcasına okuyup birkaç ayda tasavvuf ehli olmaktadır. Koğuşun en sofusu olan ülkücü mahkûm, kıldığı istihare namazından sonra gelen rüyada ilk şafakta Mehdi’nin geleceğini, onları cezaevinden kurtaracağını görmüştür. Bu habere önce en sofular, sonra bütün koğuş hemencecik inanır.

***

Mehdi'nin geleceğini rüyasında gören sofu ülkücü, koğuşa şöyle seslenir: "Mehdi beyaz elbisesi ile yarın sabah geldiğinde sizin giyinmenizi beklemeyebilir. Onun için herkes üst başıyla yatacak. Çorabınızı, ayakkabınızı bile çıkarmayın. Mehdi 'Ya Hakk!' dediğinde peşine takılacağız."

Denilenler aynen yapılır. Herkes giyinik olarak battaniyenin üzerine uzanır, ayaklarını da ranza demirinden dışarı sarkıtırlar.

Bu hali gören solcuların koğuş başkanı da arkadaşlarına sesini yükseltir:

"Siz de giyinin lan! Mehdi geldiğinde, ülkücülerin arasına biz de karışıp kendimizi dışarı atalım."

***

Bir iki saat sonra koğuştaki bütün mahkûmların giyinik yattığını gören bir asker, yüzbaşının karşısına çıkar:

"Komutanım bu gece solcular da sağcılar da ayakkabı ile yattılar. Sanırım büyük bir olay olacak."

Yüzbaşı hemen bir manga askerle koğuşa gelip bağırır:

"Ne bu hal lan? Giyinik olarak, üstelik ayakkabı ile yatılır mı?"

Bizim sofu ülkücü izahat verir:

"Yüzbaşım ilk şafakta Mehdi gelecek buraya."

Yüzbaşı solculara döner:

"Siz niye çıkarmadınız ayakkabınızı?"

"Komutanım biz de ülkücülerin arasına karışıp kendimizi kurtaracağız."

"Ulan siz Allah’a bile inanmazsınız... Mehdi'ye nasıl inandınız?"

"Yüzbaşım, ya gelirse?"

***

Yüzbaşı bu defa bir manga askere dönüp sertçe bağırır:

"Duydunuz mu lan! Bu gece yatmak yok. Sabaha kadar elleriniz tetikte olacak. Koğuşta ya da koridorda beyaz elbiseli bir adam görürseniz vurun!"

alper aksoy

Alper Aksoy

BEKİR FUAT'IN YAZISI ALPER AKSOY'DAN "ALINTI" ÇIKTI

Bekir Fuat'ın "duydum" diye bugünkü köşesinde yayımladığı yazı, ülkücü camianın ünlü yazarlarından Alper Aksoy'un 16 Eylül 2016'da siyasetcafe.com'daki yazısının birebir kopyası çıktı.

Alper Aksoy'un "Gözaltı Notları: 3" serisindeki "Koğuş ağası ve mehdi" başlıklı yazısının Bekir Fuat tarafından kopyalanıp "duydum" diye yayımladığı ilgili bölümü şöyle:

İrfan Sönmez'in yattığı cezaevlerinden birinde dini kitaplar furyası başlar. Herkes yutarcasına okuyup bir ayda tasavvuf ehli olmaktadır... Koğuşun en sofuları istiare namazında, ilk şafakta "mehdi"nin  geleceğini, onları cezaevinden kurtaracağını görürler...

Buna önce en sofular sonra bütün koğuş şıppadak inanır... İnanmak menfaatları icabıdır çünkü. 

"Mehdi"nin geleceğini istiare namazında gören sofu ülkücü koğuşa şöyle seslenir:

"Mehdi beyaz elbisesi ile geldiğinde sizin giyinmenizi beklemeyebilir... Onun için herkes giyinik yatacak... Çorabınızı, ayakkabınızı bile giyin... Mehdi 'Ya  Hakk!..' dediğinde peşine takılacağız..."

Bu konuşmayı duyan solcuların koğuş başkanı da arkadaşlarına sesini yükseltir:

"Siz de giyinin lan!.. Ülkücülerin arasına biz de karışıp kendimizi dışarı atalım, tamam mı?.."

Bir iki saat sonra koğuştaki bütün mahkumların giyinik yattığını gören bir asker, yüzbaşının karşısına çıkar:

"Komutanım bu gece solcular da sağcılar da ayakkabı ile yattılar. Sanırım büyük bir olay olacak."

Yüzbaşı hemen bir manga askerle koğuşa gelip bağırır:

"Ne bu hal lan?.. Ayakkabı ile yatılır mı?"

Bizim sofu ülkücü izahat verir:

"Yüzbaşım ilk şafakta beyaz elbisesi ile mehdi gelecek buraya."

Yüzbaşı solculara döner:

"Siz niye çıkarmadınız ayakkabınızı?.."

"Komutanım biz de ülkücülerin arasına karışacağız."

"Ulan siz Allaha bile inanmazsınız... Mehdiye nasıl inandınız?.."

Yüzbaşı bu defa bir manga askere dönüp sertçe bağırır:

"Duydunuz mu lan!.. Koğuşta ya da koridorda beyaz elbiseli bir adam görürseniz vurun!.."