CİDDİGAZETE.com

Ülkücü camianın önde gelen yazarlarından Alper Aksoy, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kısa süre önce yaptığı "helalleşme" çağrısı için samimiyet testi istedi.

İŞTE ALPER AKSOY'UN BAHÇELİ'YE YAZDIĞI MEKTUP:

Bre Devletlüm,

Farkında mısınız bilmem; "Aramızdan kopan ülkücülerle helalleşmeye hazırım, kapımız açık" davetinizin üstünden ay bile geçmedi.

Bu dünyada “tesadüf” sandığımız şeylerin ilahi bir mesaj taşıdığını birçok islam alimi ifade etmiştir.

O ilahi mesaja bakın ki sizin “helalleşme” davetinizin hemen sonrasında Ozan Arif rahmetli oldu. Bu mesajı, bu ilahi mesajı doğru okumak gerekir. “Tesadüftür bu, ne alaka?” demek İslam imanına aykırı olduğunu siz de takdir edersiniz.

Affınıza sığınarak bu mesajı biraz açayım: “Helalleşmeye hazırım” ifadeniz sizin için bir dünya imtihanıdır, samimiyet testidir. Samimi ülkücülerin size inanıp güvenmesi için sizin de samimiyetinizi ispatlamanız gerekir. Ozan Arif’in dili sustu, sazı sustu, sizin için tehdit unsuru olma durumu ortadan kalktı... Gün helalleşme günüdür... “Ölülerinizi hayırla yad ediniz” hadisi şerifi hepimiz için bağlayıcıdır.

“Peki bu helalleşme nasıl olacak?” sorusu aklınızdan geçmiştir.

Ozan Arif’in konulacağı musalla taşına siz de yatacaksınız bre Devletlüm!.. Hani demiş ya şair: “İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Halep şehri” diye... Siz de, ben de, hepimiz de gideceğiz... İşte o günü düşünün!.. Ozan Arif’in cenaze namazında saf tutarak helalleşme fırsatı bir tesadüf olarak değil, ilahi bir mesaj olarak önünüze gelmiştir...

“İslam alimlerinin yorumları ve hadisler beni bağlamaz” diyeceğinize ihtimal vermiyorum bre Devletlüm!..

Abdurrahim Karakoç’un cenazesine gelmiştiniz... Halbuki o günlerde Ortadoğu Gazetesi'nin köşe yazarları Karakoç’a ne hakaretler savuruyordu... Karakoç toprağa verilirken baş ucunda ben, ayak ucunda siz vardınız... Göz göze geldiğimizde bakışlarımdaki hayret ve şaşkınlık ifadesini görmüştünüz. Yine şaşırtın bizi, yine hayretler içinde bırakın...

Şu bakımdan da buna mecbursunuz: Sizin makamınız enaniyet ve kin otağı değildir.

Şeyh Edepali Osman Gazi’ye ne demişti:

“Ey oğul, artık Beysin!

Bundan sonra öfke bize, uysallık sana.

Güceniklik bize, gönül almak sana.

Suçlamak bize, katlanmak sana.

Acizlik bize, hoş görmek sana.

Anlaşmazlıklar bize, adalet sana.

Haksızlık bize, bağışlamak sana yakışır...”

Osman Gazi nefsini yendi ve hocasının öğütlerine uydu... Bunlara uyduğu için de küçük bir beylikten bir cihan imparatorluğu doğdu.

Nefsinizi yenme, samimiyetinizi ispatlama, kindar olmadığınızı gösterme ilahi bir fırsat olarak önünüzdedir. Emin olun ki bunu Ülkücü Hareket karşılıksız bırakmayacak, herkes eteğindeki taşları dökecektir.

Bre Devletlüm var mısınız Ozan Arif’in cenaze namazında helalleşmeye?..

Hem böyle bir helalleşme Ozan Arif’e şu günlerde kem söz eden hödüklerin ektiği düşmanlık tohumlarını çürütecektir.

Allah’ın emri, Resulullah’ın hadisleri, toprağa verdiğimiz şehitler de bunu bekliyor sizden.