Yurt dışındaki para, döviz ve altın gibi her tür varlığın sorgusuz sualsiz yurda getirilmesinin önünü açan varlık barışı tebliğine eklenen iki kritik madde TBMM ile Cumhurbaşkanlığı gündemine taşındı. Hazine ve Maliye Bakanlığı varlık barışı tebliğinde geçtiğimiz hafta sonu yaptığı değişikliklerle, kişi ve şirketlere yurt dışındaki kendi varlıklarının yanı sıra, başkalarının üzerindeki varlıkları da ülkeye getirip kendi üzerlerine kaydedebilmelerinin önünü açmıştı. Bu değişikliğin başta rüşvet paraları olmak üzere her türlü kaynağı belirsiz ya da şaibeli paranın ülkeye getirilip aklanmasına yol açabileceği uyarıları yapılmıştı.

TÜRKİYE KARA PARA CENNETİ OLUR

CHP Milletvekili Çakırözer, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay'ın yazılı yanıt vermesi istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına yazılı soru önergesi verdi. Yurtdışında başkaları üzerindeki para, döviz, altın ya da hisse senetlerini Türkiye'ye getirip kendi üzerine alanlara vergi incelemesi yapılmayacağı gibi getirilen paranın kendilerine ait olup olmadığının da araştırılmayacağına dikkat çeken Çakırözer, döviz ihtiyacını ‘para gelsin de nasıl gelirse gelsin' anlayışıyla karşılamaya çalışmanın Türkiye'yi kara para aklama cenneti haline düşürebileceği uyarısında bulundu.

KİMLERİ KORUYACAKSINIZ?

Çakırözer nereden, nasıl ve kimler tarafından getirildiği belli olmayan şaibeli varlıkların sorgusuz, sualsiz ve denetimsiz tek kuruş vergi alınmadan Türkiye'ye sokulmasının ülkeye büyük zarar vereceğine işaret ederken, “Türkiye'de yaşayan bir vatandaş yasal yollardan kazandığı mal varlığını hangi gerekçeyle yurtdışında bir başkasının adına açılan hesapta tutmak ister? Yasal yollardan elde ettiği birikimini yurtdışında tutan birisi, hangi amaçla, varlığını Türkiye'ye kendi adına değil de bir başkasının adına açılan hesaba gönderir? Eğer bu varlıklar yasal yollardan kazanılmamış ise yapılacak işlemlerin adı ‘kara para aklama' olarak adlandırılmaz mı? Yapılan bu değişikliklerle kim ya da kimler koruma altına alınmak istenmektedir” diye sordu.

AHLAK, HAK, HUKUKLA BAĞDAŞMAZ

Çakırözer, konunun vergi adaletine ilişkin boyutuna da isyan ettiklerini belirtirken, “Vatandaşlarımızın alın teriyle kazandığı gelirlerinin önemli bir bölümü vergilerle ellerinden geri alınırken, nereden ve nasıl kazanıldığı bilinmeyen büyük olasılıkla da yasa dışı suç gelirlerinden elde edilen varlıkların Türkiye'ye getirilmesinde hiçbir inceleme, denetim yapılmaması ve vergi alınmaması hiçbir ahlak, hak, hukuk ilkesiyle bağdaşmaz” dedi.

Çakırözer, soru önergesinde başkalarının üzerinde olup Türkiye'deki kişi ve şirketlerin üzerine getirilecek paranın tahmini tutarına ilişkin de yanıt isterken, tebliğin apar topar değiştirilmesinde ABD ile yaşanmakta olan krizin etkisi olup olmadığı sorusunu yöneltti. Çakırözer'in önergesinde, “ABD yaptırımlarından etkilenme olasılığı bulunan yurtdışında başkalarının üzerinde para ve benzer varlığı bulunan hükümet/bürokrasi yetkilileri bulunmakta mıdır” sorusu da yer aldı.