İstanbul'da 7 gün 24 saat esasına göre çalışan ve göreve çıkmak için istasyonda yangının türüne göre yanacak uyarı ışıklarını gözleyen itfaiye erleri, yangına müdahale hızında dünya ile yarışıyor.

İstanbul'da Maltepe, Avcılar ve Beyoğlu'nda faaliyet gösteren itfaiye istasyonlarında görevli çalışanların bir günlük hayatlarına, AA muhabiri tanıklık etti.

Maltepe İstasyonu'nda vardiya değişimi, 09.45'te yapılıyor. Bir gün ve gece çalışan ekip, yeni gelenlere görevi devrediyor. Görev değişiminde bütün personel toplanıyor, geçen günden kalan olayların raporları veriliyor.

Çalışanlar daha sonra gelenek haline gelen "itfaiyeci duası"nı okuyor. Bir itfaiye erinin okuduğu diğerlerinin de "amin" diyerek eşlik ettiği dua şöyle:

"Allah'ım tehlikeye düşmüş olan her canlının, özellikle küçük bir çocuk ya da yaşlının imdadına geç kalmadan yetişebilmem için bana güç ver. Yangınla mücadelede bilgi, teknik ve tecrübemi artır. Sevgimi, cesaretimi eksiltme. Pirimiz İbrahim Peygamberi yanmaktan koruduğun ilahi emrin sırrına beni de dahil et. Kaderimde ölmek varsa çocuklarımı, eşimi ve yakınlarımı koru."

Duanın ardından görevi devralan itfaiye erleri, 24 saat boyunca kullanacakları araç ve gereçlerin kontrolünü yapıyor. Bu onların günlük rutinleri arasında ve olaylara müdahalede gereçlerin çalışmasında herhangi bir aksaklık yaşanmasını önlüyor.

Günlük uygulamalar

Değişimin ardından personel günlük işlerin planlamasını yapıyor. Erler ve sorumlu "kumandan", yangın müdahalesi dışında, yangına ve trafik kazalarına müdahale, arama kurtarma ve yaralı taşıma gibi olayların eğitimlerini gerek uygulamalı gerekse videolar üzerinden yapıyor.

İstasyona ayrıca çevre okullardan gelen minik öğrencilere itfaiye erleri tarafından yangınlar ve olağanüstü durumlarda nasıl davranacaklarına yönelik eğitimler veriliyor. Eğitimlerde minik öğrenciler itfaiyeci ağabeylerinin kıyafetlerini giyerek yangın konusunda bilinçlendiriliyor.

İstasyonda erler ve amirler, yemeklerini bile bir gözleri yanacak ışıklara bakarak yiyor.

İstasyonda itfaiyecilerin boş zamanlarında vakit geçirmeleri için bir de spor salonu bulunuyor. Günlük minimum 1 saat spor yapmak mecburi. Bunun dışında itfaiye erleri boş vakitlerinde bilardo ve tenis oynayabiliyor.

İçtima her yerde 09.45

Avcılar ve Beyoğlu itfaiye istasyonlarında da vardiya 09.45 içtimasıyla başlıyor. Geçen günden kalan raporların söylenmesinin ardından "dua" okunuyor.

Duanın ardından bütün ekip rutin günlük planlamalarını yapıyor, yangınlarda kullanılan borular gibi araç ve gereçlerin bakımı gözden geçiriliyor. Bina ve araçların temizliği yine "itfaiye erleri" tarafından bizzat yapılıyor.

Her rengin ayrı bir anlamı bulunuyor

Mega kent İstanbul'da görev yapan itfaiye erleri, yangına müdahale etmek için 7 gün 24 saat esasına göre çalışıyor.

İtfaiyeciler göreve çıkmak için istasyonlardaki tuvaletler dahil tüm noktalarda bulunan sarı, yeşil ve kırmızı ışığı gözlüyor.

Personel ihbarın ardından yanan bu üç renkten birine göre göreve çıkıyor. Her rengin ayrı bir anlamı bulunuyor.

"Sarı" ışık; ufak yangınlar, baca yangınları, trafik kazaları ve oto yangınlarını kapsıyor ve ekipler "baca aracı" olarak tabir ettikleri bir araçla müdahaleye gidiyor.

"Yeşil" ışık; binadan insan tahliyesi, hayvan kurtarma gibi tahliye durumlarında yanıyor ve olaylara bir merdiven aracıyla göreve çıkılıyor.

"Kırmızı" ışık; ikametgah veya iş yerinde çıkan yangınlarda yanıyor, içerisinde su tankı ve merdiven aracının yer aldığı takımla müdahaleye gidiliyor.

İtfaiye erlerinin en hassas oldukları durum ise bu ışıkların hepsinin aynı anda yanması. Bu durumda, gelen ihbarın kamu binası, hastane, okul veya yüksek katlı bir bina olduğu anlaşılıyor ve tüm istasyon göreve gidiyor.

Ağaca tırmanan kediler

İstanbul İtfaiyesi, zorlu şartlar altında çalışıyor ve olaylara müdahale refleksleri her zaman en üst seviyede. Fakat bu zorluklar yanında itfaiyeciler bazı olaylardan muzdarip. Kentteki duyarlı vatandaşların, ağaca tırmanan kedilerin indirilmesi için ihbarda bulunmaları, ekiplerin iş yükünün artmasına yol açıyor.

İtfaiye çalışanları kurtarmanın görev tanımları içinde yer aldığını fakat ağaca tırmanan bir kedinin aynı şekilde ağaçtan indiğini söylüyor. Çalışanlar, "kedi kurtarma" ihbarı nedeniyle bazen zaman kaybı yaşandığını, bazı durumlarda da yangınlara müdahalede zorluk yaşandığını anlatıyor.

Hayvanlara karşı duyarlı olduklarını dile getiren itfaiye erleri "kuyuya düşen köpek, kedi, bacaya sıkışan martı ya da güvercin" gibi hayvanların bizzat kendi ekiplerince defalarca kurtarıldığının altını çiziyor.

New York-İstanbul karşılaştırması

Yaklaşık 4 bin personelle 15 milyonluk kentte hizmet veren İstanbul İtfaiyesi'nin, yangınlara ortalama varış süresi, 5 dakika 23 saniyeye kadar düştü.

Bunun da 8 milyon nüfuslu kentte yaklaşık 12 bin personelle hizmet veren New York itfaiyesiyle aynı zamana denk geldiği ifade ediliyor.

440 yıllık ferman

Tarihinde büyük yangınlara sahne olan İstanbul'da itfaiyeciliğin kökeni, Osmanlı padişahı 3. Murat'ın 12 Mart 1579 tarihli fermanına dayanıyor. Fermanla herkes evinde binanın damına kadar uzanabilen birer merdivenle birer büyük fıçı su bulundurmaya, bir yangın vukuunda bütün aile efradının, Yeniçerilerle halk yetişinceye kadar el birliği yaparak yangını söndürmeye mecbur edildi.

Ardından Tulumbacıların kurulmasıyla nizami bir hal alan yangın söndürme işi, günümüzde helikopterinden ambulansına, merdiven araçlarından yangın müdahale robotuna ve Çok Fonksiyonlu Robotik Müdahale Aracı'na (Koca Yusuf) kadar teknolojinin son imkanları kullanılarak eğitimle personelle icra ediliyor.

İstanbul'da 120 istasyonda hizmet veren İstanbul Büyükşehir Belediyesi bağlı İstanbul İtfaiyesi, 7 gün 24 saat gözleri ışıkta vatandaşların huzuru için canla başla çalışıyor.

Eleman sıkıntısı çekseler de kentteki itfaiye ekipleri, tecrübeli ustalarından sahada aldıkları eğitimle vatandaşların huzur içerisinde yaşaması için çalışıyor.