Yerel seçim öne alınmaz

Abone Ol

SEÇİMİN hemen ardından yoğun bir şekilde dile getirilmeye başlandı.

Ortaya atılan iddia aynen şöyle:

“Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimi bu yılın sonbaharına almak için partiler arası girişim başlatıldı...”

Girişimin yapılmasının da haklı bir gerekçesi var, Anayasa’ya göre TBMM’nin kendisi dışındaki yerel seçime karar verme hakkı yok.

Bu konuda Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) iki kararı var.

Bu kararlardan en önemlisi de 1988’de ANAP’ın çoğunluğuyla Seçim Kanunu’nda yapılan bir değişiklikle yerel seçimlerin öne alınması girişimi üzerine, konuyu SHP’nin kendisine taşıması üzerine verdi.

AYM, bir belediye başkanının kanuna göre 5 yıllığına seçildiğini belirterek Anayasa’nın bu hükmü dolmadan seçimin kanunla geriye alınmasının olanaksız olduğunu belirtti ve iptal etti.

Daha sonra yapılan tüm girişimler de sonuçsuz kaldı, hatta bu konudaki bir Anayasa değişikliği teklifi de halkoylamasında reddedildi.

Bazı siyasi parti liderleri sonrasında girişimde bulunsa da yeterli çoğunluğu Meclis’te elde edememe kaygısıyla bu adımlarından vazgeçti.

ANAYASA’DA DEĞİŞMEDİ

Son Anayasa değişikliğinde ise ilginç bir durum yaşandı.

Seçimlere 1 yıl kala iki seçimin birleştirilmesine ilişkin hükümde geçici maddeyle değişiklik yapılırken, yerel seçimler bu hükmün dışında bırakıldı.

Sadece cumhurbaşkanlığı seçimi ile milletvekili seçimiyle ilgili hükümde geçici maddeyle bir defalığına düzenleme yaptı.

Ayrıca cumhurbaşkanı ve Meclis’e karşılıklı olarak birbirlerini fesih yetkisi verirken, yerel yönetimler konusuna girmekten kaçındı.

Buna da AYM’nin Abdullah Gül’ün görev süresinin 5 mi, yoksa 7 yıl mı olduğuna ilişkin tartışma sırasında, “Seçildiği günde geçerli olan kanun esas alınır, 7 yıldır” hükmü neden oldu.

Bir belediye başkanının 5 yıllığına seçildiğini belirtip AYM’ye başvurması halinde bütün seçimin riske girmesinden kaygı duyuldu.

Daha geçen yılki referandum sırasında Anayasa’da değişiklik öngörülmezken, seçimin hemen ardından konu yeniden ısıtıldı.

İKİSİ İSTEMEDEN

Hemen belirteyim ki ne AK Parti ne de CHP’de yerel seçimin öne alınmasına dönük bir eğilim var... Meclis’te iki partinin kararı olmadan bırakın Anayasa değişikliğini, diğerlerinin bir araya gelip kanun değiştirecek sayısı yok. Nitekim dün konuyu AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal’a sorduğumda yanıtı kesin ve net oldu:

“Birkaç gündür sağda solda okuyorum, bizim böyle bir kararımız yok. Nereden çıkarıyorlar anlamış değilim. Bazıları kongreyi erkene almamıza bağlamış. Bizim erkene almamız değil, geç kalmışlığımız var. Çünkü daha önce haziranda kongre kararı aldık, seçim nedeniyle temmuza kalmıştı; yani erkene alma değil, gecikme var.”

CHP’deki karar da farklı değil.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da yerel seçimin erkene alınmasına sıcak bakmıyor; bunu da önceki gün arkadaşlarımızla sohbetinde açıkça söyledi.

Durum böyle olunca Anayasa değişikliğinin CHP’siz geçmesi için en azından AK Parti, MHP’nin oyu yetmiyor, yanına İYİ Parti’yi alsa da eksik kalıyor; HDP ile işbirliğine girmeden olmuyor.

Bunun da olanaksızlığı ortada duruyor.

Özetle, yerel seçimin erkene alınmasının olanağı şu aşamada görülmüyor.

Ayrıca bir başka beklentiyi, CHP’nin olağanüstü kurultay girişimini ortadan kaldırıyor.