CiddiGazete - İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İsrail'e 24 saat süre verip Gazze'ye gidebileceğini açıklayan Devlet Bahçeli'ye istikamet gösterdi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Meral Akşener'in açıklamalarından satır başları şöyle:

- Değerli milletvekili arkadaşlarım iktidar maalesef, dış politikadaki hemen her meseleyi iç politikaya malzeme etmeyi alışkanlık haline getirdi.

- Bu sağlıksız yaklaşımın neden olduğu tutarsızlık ve zikzaklar da her defasında ülkemize bedel ödetiyor.

İSVEÇ'İN NATO'YA ÜYELİK PROTOKOLÜ

- Biliyorsunuz, bu durumun son örneklerinden biri de İsveç'in NATO üyeliği konusu. Dışarıda konunun muhataplarına adeta boncuk dağıtan AK Parti iktidarı, içeride ise yazdığı senaryolar üzerinden milletimizin gözünü boyamanın peşine düşmüş durumda.

- Sayın Erdoğan daha önce bu konu hakkında ne demişti hatırlıyor musunuz? "Eyyy İsveç, boşuna uğraşma. Sen benim mukaddes kitabım Kur'an'ın yakılmasına, yırtılmasına müsaade ettiğin sürece biz sizin NATO'ya girmenize "evet" demeyiz."

- Başka ne demişti? "NATO'ya üye olacaklarsa, Türkiye'nin güvenlik endişelerini dikkate almak zorundalar" demişti.

- Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da bir süre önce "FETÖ'cülerden, PKK'lılardan, diğer terör örgütü üyelerinden terör suçları sebebiyle Türkiye'ye iadesini istediğimiz isimlerin iadesi konusunda bize tek bir karar gelmedi" demişti.

- Konuyla ilgili gelinen son noktada ise öğrendik ki; iktidar İsveç'in katılım protokolünü imzalayıp Gazi Meclisimize göndermiş.

- Hadi bakalım buyurun buradan yakın. Yani önce esip gürlediler, sonra hiçbir şey almadan, "şak" diye protokole imzayı çaktılar. Bu yaklaşım size de tandık geldi mi?

- Biz, Rahip Bronson olayında ve Kaşıkçı davasında da bunu yaşamamış mıydık?

- Değerli dava arkadaşlarım; kararı elbette yüce Meclisimiz verecek ancak iktidar da bu konudaki sorumluluğunu bilmek zorunda.

- Bununla birlikte, F16'lar konusunun Türkiye açısından, fevkalade önemli olduğunun da altını çizmek istiyorum.

- Vaziyetin vahameti ortadayken, siyasetin İsveç sosuna batırılması çok açık söylüyorum; Türk milletine yapılan büyük bir ayıptır.

- Biz, İyi Parti olarak sorumlu muhalefet anlayışımız çerçevesinde buradan bir çağrıda bulunuyoruz.

- Biz, NATO'nun genişlemesine karşı değiliz. Ancak, söylenen bunca sözden, olan biten onca hadiseden sonra bu millete ve onun seçilmiş temsilcilerine bilgi vermek ve onları ikna etmek zorundasınız.

- Bunun için derhal gazi Meclisimiz'de bir genel görüşme açılmasını teklif ediyorum. Milletvekili arkadaşlarıma da bu konuda talimat verdim.

- Gelin, teklifimize olumlu cevap verin. Böylece İsveç'ten istediğimiz koşullar karşısında bugüne kadar hangi adımlar atılmış, Türkiye'nin güvenlik kaygıları hangi düzeyde giderilmiş şeffaf bir şekilde bizlerle paylaşın.

- Gelin demokratik süreçleri, olması gerektiği gibi çalıştıralım, ülkemiz ve milletimiz için en doğru kararı hep birlikte alalım.

- İyi Parti her daim devletimizin itibar ve menfaatinin olduğu yerde bulunmayı kendisine vazife bilir. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.

"HADİ GELİN BİZİ DE TUTUKLAYIN"

- İyi Parti olarak Türk milliyetçiliğini "ırkçılık" olarak gösterenlerle sonuna kadar mücadele edeceğiz.

- Türk milliyetçiliği bir suç sayılacaksa, biz de Türk milliyetçisiyiz. Biz de suçluyuz. Bu suçun ortakları olmaktan onurluyuz. Gelin bizi de tutuklayın. Tutuklayın da görelim; hodri meydan. Benim dokunulmazlığım da yok.

GAZZE TEPKİSİ

- Aziz milletim; Gazze'de "teröre karşı savaş" iddiasıyla yola çıkan İsrail'in sivilleri bile hedef alan gaddarlığı hız kesmeden devam ediyor.

"KATİL NETANYAHU"

- Tüm insani değerleri hiçe sayan ve artık alçak bir mezalime dönüşen bu eylemler karşısında her fırsatta sözde insan hakları şampiyonluğuna soyunan bilindik ülkeler ise üç maymunu oynayıp katil Netanyahu'nun günahlarına utanmadan ortak olmaya devam ediyorlar. İsrail, Gazze'yi adeta bir atış talimi alanına çevirdi.

- Hamas'ın terör saldırılarında binden fazlası sivil olmak üzere bin 400 İsrail vatandaşı hayatını kaybetmişti. İsrail'in karşı saldırılarında ise dört binden fazla sivil Filistinli hayatını kaybetti.

- Ölen sivillerin bin 700'ü ise ne acıdır ki çocuktu. Evet, ne yazık ki bin 700 günahsız çocuk, Netanyahu terörünün kurbanı oldu. Rastgele ve vicdansızca atılan bombalar bin 700 çocuğu öldürdü.

- O bombalar masum insanları öldürdü. O bombalar, hastanede yeni doğmuş bebekleri öldürdü. O bombalar, güvenli bir yere ulaşmaya çalışan aileleri öldürdü. Bir çatışma ancak bu kadar onursuz olabilir.

- Bir devlet insanı, ancak bu kadar vicdansız olabilir. Ama dünya yaşananlara bu kadar kayıtsız kalamaz kalmamalıdır.

Özgür Özel'den İyi Parti'ye ziyaret Özgür Özel'den İyi Parti'ye ziyaret

"NETANYAHU SAVAŞ SUÇLUSUDUR"

- İnsanlık suçu işleyenlere karşı ısrarla sergilenen diplomatik nezaket, derhal rafa kaldırılmalı ve gerçekler tüm çıplaklığıyla konuşulmalıdır. O gerçek de şudur: Netanyahu bir savaş suçlusudur.

- Netanyahu bir bebek katilidir. Sivilleri, çocukları öldüren Netanyahu terörüyle, müzik festivalinde gençleri tarayan Hamas terörü aynı şeydir ve sıfatına bakılmadan hak ettiği gibi, bir katil gibi, bir terörist gibi muamele görmelidir.

- Gazze'de savaş suçu işleniyor. Gazze'de insanlık suçu işleniyor. Gazze'de terör suçu işleniyor.

- Ve savaş diye ambalajlanan bu devlet terörüne karşı en büyük tepkiyi vermesi gereken ABD Başkanı, "büyük demokrat" Biden, Netanyahu'ya destek üzerine destek yağdırıyor.

- Sözde demokrasinin beşiği Amerika, sözde eşitliğin, özgürlüğün sembolü Amerika, yüzyılın en vahşi sivil katliamına düpedüz sponsor oluyor. Gerçekten ibretlik.

DEVLET BAHÇELİ'YE CEVAP

- Türkiye'nin 100 yıllık diplomasi birikiminde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün şekillendirdiği temel bir ilke vardır: Her şartta ülkemizin güvenliğini amaçlayan ve hiçbir milletin aleyhinde olmayan barış yanlısı bir duruş bizim daimi ilkemizdir.

- Bu ilkeyi korumak da devlet insanlarının asli görevidir.

- İşte bu yüzden devlet insanı kafasına göre racon kesemez. Ancak bugün görüyorum ki bu ilkeden ve devlet insanlığından bihaber olanlar var maalesef.

- "Mehmetçik Gazze'ye" diye slogan atan şuursuz bir zihniyetin dolduruşuna gelenler var.

- Üstelik bu dolduruşu "milliyetçilik" diye pazarlayanlar da var.

- Milliyetçilik bu değildir. Milliyetçilik, önce kendi vatanına, kendi milletine, kendi evladına sahip çıkmaktır.

- Başka anaların doğurduğu çocukların sırtından çağrılar yapıp kabadayı pozları vererek milliyetçi olunmaz.

- Bu arkadaşlar Gazze'yi de bir vatan olarak görüyorlarsa ve vermiş oldukları 24 saatlik mühlet ile Netanyahu'yu durduramadıklarına göre; buyursunlar görevlerinden istifa edip Gazze'ye gitsinler.