CiddiGazete- Odatv'nin sahibi Soner Yalçın, Devlet Bahçeli'nin salı günü MHP grup toplantısında yaptığı konuşmayı değerlendirdi.

Bahçeli'nin 1968'deki 6'ncı Filo eyleriyle ilgili sözlerini yerinde bulan Yalçın, yoldaşlarını eleştirdi.

Soner Yalçın'ın yazısından ilgili bölüm şöyle:

KİM NEREYE SAVRULDU

Geldik asıl konumuza...

Bahçeli meclis grup toplantısında dedi ki:

- "Rusya'nın karşısında Batı'nın sözcülüğünü yapanlar hastalıklı sömürge kalıntıları olduklarını acıklı şekilde göstermişlerdir. İstanbul Dolmabahçe rıhtımına demirleyen ABD'nin 6'ncı Filosu'na 17 Temmuz 1968'de saldıranlar ve onların izinden yürüyenler, geldiğimiz bu aşamada utanmadan, sıkılmadan, hiçbir mahcubiyet duymadan o filonun tayfası, kurşun askeri haline gelmişlerdir. Bunların dünü mü doğruydu? Yoksa bugün yaptıkları mı doğrudur?"

Bilmeyenler için yazayım:

Anti-emperyalist solcu öğrencilerin 1968 ve 1969 yılında Amerikan 6'ncı Filo'ya karşı yaptığı eylemler yüzünden üç devrimci genç öldürüldü.

Şimdi, söyler misiniz:

Bahçeli'nin dünü mü yanlıştı, bugünü mü doğru? Diyor ki; Amerikan emperyalizmine karşı çıkan solcular neredesiniz? Nasıl dönüşüm yaşadınız ki, 6'ncı Filo'nun tayfası-kurşun askeri oldunuz? Doğru tespit.

Ancak sanırım Bahçeli bunu tüm solcular için söylemiyor; çünkü, bedeller ödeme pahasına inatla devrimci çizgisini bozmayan solcular var hâlâ bu ülkede...

Peki... Bahçeli nasıl bir düşünsel değişim yaşadı ki, 6'ncı Filo'ya karşı çıkan devrimciler ile aynı safta buluştu?

On yıllar sonra (hep Rusya/SB karşıtlığıyla bilinen) bir milliyetçi parti, Amerikan emperyalizmine karşı neden tavır almaya başladı? Ki partinin yayın organı TÜRKGÜN de Bahçeli'nin sözlerini dün manşete taşıdı.

Son dönem Bahçeli konuşmalarında sıklıkla görülüyor; pek sadık olduğu neoliberalizme karşı da sesini çıkarmaya başladı. Halkçılığı, toplumculuğu, ulusal pazarı koruyan milliyetçilik ışığını hatırladı demek!

O halde: MHP'deki politik değişimi nasıl değerlendirmeliyiz? Bu, yurtsever devrimcilere karşı Soğuk Savaş ürünü salt komando olmaya indirgenen statükocu bilincin-eylemin, kökü 1880'lere dayanan Türkçülük özüne dönüşü mü? Elbet tartışmalıyız...

Sonuçta:

Bahçeli'nin geldiği yer sevindiricidir.

Kimi solcuların savrulduğu yer üzücüdür.

CHP yönetiminin bu gelişmeleri okuyamaması acıdır.