CiddiGazete- İyi Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili adayı Uğur Poyraz, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını cevapladı. Uğur Poyraz, İyi Parti'nin önceliğinin sığınmacılar, ekonomi ve adalet olduğunu söyledi. Poyraz'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

- Son geldiğimiz noktada masadan kalkma gibi durum da olmadı. Masa bazı konularda kendi aralarında anlaşmazlığa düştü. Kendi iç hukukuyla bu anlaşmazlığı nasıl ortadan kaldıracağını düşündü. Akşener'in başından beri vurguladığı bu seçimi nasıl kazanmaktı? Konsantrasyonumuz buydu. Bunu da makulde ve makbulde yapmaya çalıştık. 2-6 Mart arasında yoğun bir baskı gördük, hem sosyal hem görsel medyadan. Sizi takip eden 300 kişi ve takip ettiğiniz 300 kişinin aynı anda reaksiyonu sizde yeni bir durumu ortaya çıkarıyor.

- Bu konuda sendeleme olmadı diyemem; oldu. Sarayın pompalamaya çalıştığı 'gittiler, baraj altındalar' propagandası değildi. Sonra ortaya kararlı bir görüntü çıktı. Milletin bu ülkede yaşama konforunu önemsiyoruz. 14 Mayıs seçimleri hepimiz için tarihi seçim. O aralıktaki süreç kapatılmış durumda. Sarayın ve AK Parti'nin propagandası anketler üzerinden devam ediliyor.

- Herkesin bize yolda karşılaştığımızda yüzündeki tebessümü görüyoruz. 'Meral Akşener'in selamını getirdim, desteklerinizi bekliyoruz' diyorum, 'Sen beni geç yanımdaki komşuma git' diyorlar. Bu seçimde İYİ Parti'nin birinci parti çıkmaması için hiçbir sebep görmüyorum.

"TÜRKİYE'DE 120 DAKİKADA BİR GÜNDEM DEĞİŞİYOR"

- Bir ittifak diye kavram var, iki ortak liste diye kavram var, üç bir partinin listesinden girmek diye kavram var. Üçünün kombinasyonunu hesaplama modülleri üzerinden karar alındı aslında. Hiç seçime girmediğimiz il var.

- Biz orada CHP listesinde isimlerimiz var. Milletvekili adayının kişiliği, kimliği, bölgedeki duruşu. Türkiye'nin seçmen davranışı, demografik yapısı dikkate alınarak en efektif sonuç ve listeme yapıldı. Anayasal hakların kullanılmasını çok önemsiyorum.

- Sayın İnce de bir siyasi partinin genel başkanı. Sayın genel başkanımız bu konuya ilişkin son derece naif, özenli cümleleri seçerek ifade etti. Birinci turda sürecin tamamlanacağını düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse 120 dakikada bir gündem değişiyor. Popülist söylem ve siyasetin belli bir alandan sonra vatandaşın kendi gündeminden ve gerçeğinden koptuğu süreç yaşıyoruz.

- Türkiye'ye bütüncül yaklaşmak zorundayız. İyi Parti'nin ve 6'lı Masa'nın ortaya koymaya çalıştığı 85 milyonun tamamına sürdürebilir kalıcı politikalar.

- Bir partinin örgütlenmesi, yurt sathında propaganda faaliyetleri gerçekten çok zor. Toplumun her katmanının bambaşka sorunları var. Bunları ortaklaşarak götürmemiz getiriyor.

- İyi Parti'nin temsil ettiği değerler açısından 14 Mayıs'ta bu işin biteceğini öngörüyorum. Olmadı, ikinci tura kaldı, ikinci turda sayın Kılıçdaroğlu'nun ipi göğüsleyeceğine her attığımız adımda fark ediyoruz.

"BİZ BUGÜN DE DÜN SÖYLEDİĞİMİZ YERDEYİZ"

- Sayın genel başkanımızın önderliğinde birçok partiyi ziyaret ettik. Sayın Kılıçdaroğlu'nu ziyaret ettiğimizde, sayın genel başkanımızla yaptığı sohbette sayın Yavaş ve sayın İmamoğlu'na ilişkin tespitte bulundu. 'Bizimle ilgili tereddüttünüz varsa olmasın' dedi.

- O günden itibaren İyi Parti nezaketli bir dille 'kazanabilecek aday' dedik. Bilimsel verileri dikkate alarak bütün üzerinden değerlendirmeyi tercih ediyoruz.

- Bu noktada sayın İmamoğlu ve sayın Yavaş'ın ismi bütün anketlerde öne çıkıyordu. Son tahlilde sayın İmamoğlu ve sayın Yavaş'la birlikte sayın Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcıları fotoğrafı 'kazanabilecek aday' fotoğrafı. Dolayısıyla bugün de dün söylediğimiz aynı yerdeyiz.

"SIĞINMACILAR KONUSU İLK ÜÇ GÜNDEMİMİZDEN BİRİ"

- Sayın Cumhurbaşkanı geçtiğimiz haftalarda da mülakatı kaldıracağız dedi. 2023-2026 arasında tüm sığınmacıların ülkelerine gönderileceğine ilişkin doktrini ortaya koyan siyasi partinin temsilcisi olarak huzurlarındayız.

- Bu diğer gündemlerimizle birlikte eş zamanlı birlikte götürülen bir durum. Bugün sevmediğinizi yarın sevebilir, bugün sevmediğinizi yarın sevebilirsiniz. Ama bugün güvenmediğinize ömür boyu güvenmezsiniz.

- Artık bu iktidarın beyanlarına ve ortaya koyduğu politikalara kimsenin güveni kalmadı. Geri dönülmez cümleleri sarf eden sayın Erdoğan'ın bu açıklamalarının hiçbirini ne biz ne vatandaş güvenilir bulmuyoruz.

- Bu çok tehlikeli bir durum. 21 yılın sonunda bir siyasi iktidar kendisini bu şekilde kamuoyunun önünden kaldırmamalıydı. Çok üzücü bir durum. Sığınmacılar konusu ilk üç gündemimizden biri. Diğer ikisi ekonomi ve adalet.

"TERÖR VE HDP SOPA OLARAK GÖSTERİLİYOR"

- Altılı Masa 6 tane partiden oluşuyor. Bunların içinde HDP yok. Terörle mücadele bir devlet politikasıdır. Devlette de devamlılık vardır. Tıpkı deprem konusundaki hassasiyet gibi. Deprem sürecinde sanki bu deprem sadece AK Parti'nin başına gelmiş gibi şu cümleyi duyduk; 'daha önce yaptık yine yaparız'.

- Orası AK Parti'nin iş ve sektör alanı değil. Bunlar devletin ödevi. Dün vardı, bugün de olacak, yarın daha güçlü olacak. Biz sadece Kürtleri, sadece Türkleri, sadece Alevileri, Sünnileri, Çerkesleri, Lazları, Gürcüleri bir etnisiteyi değil ortak bir iyilik hareketiyle yola çıktık.

- Atanamayan öğretmenden tutun, uzman çavuşlara, sağlık teknisyenlerinden tarım, turizm işçisine kadar. Bugün hem Türkiye hem dünyada siyasi parti olmanın asli unsuru politika üretmektir. Siyasi parti muhataplığı üzerinden gitmediği alanda devamlı sopa haline getirilmeye çalışılıyor.

- Bu eskimiş köhne propagandaya kimsenin taviz verdiği yok. Ben de bir eş, evlat, baba olarak yanlış karar veren bir konuma düşmeyi sevmiyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi'ne MHP'ye oy vermiş tüm seçmenlere sesleniyorum; bugüne kadar durdukları yerde aynı yerdeler.

- Oy verme tercihini ortaya koyduğunuz partiler sizinle aynı hatta değil; onlar değişti. İnsanlar evine ekmek götürmeye çalışırken İçişleri, Milli Savunma, Adalet Bakanlığı'nın tepesindeki kadrolar korku imparatorluğunu yönetmeye çalışıyorlar.

- Kendi seçmenine ihanet ediyorlar. HDP'yi, terörü sopa olarak gösteriliyorlar. Terörle mücadele Türk polisinin, kahraman Türk askerinin konusu. Beraber halay çektikleri, mektuplaştıkları, elele tutuştukları adamlar birbirini çok iyi tanıyorlar.

- Eski dosttan düşman olmaz diye tabir vardır. Bu ortaya koydukları senaryoların tamamı aslında kendi bilinç altları. Bu seçimi kazanmak için neleri yapabilecekleri yansıtmayı ortaya koymaya çalışıyorlar.

- Bugün Cumhur İttifakına oy vermeyi düşünen seçmenin tekrar gözden geçirmesini rica ediyorum.

"MİLLET AÇ İKEN İHA, SİHA'YA ÖVGÜ BEKLEMESİNLER"

- Bu ülkenin savunma sanayi güçlü olacak milleti de tok olacak bu kadar basit. Bu ülkenin savunma sanayisi Havelsan, Roketsan, MKE bütün bunların hepsi bu ülkeye destan yazmış kurumlar. Gelişen teknolojiye Türkiye'nin ayak uydurması, hava, deniz, kara ve uzay sahası.

- Ülkenin güvenlik alanları bu 4 sahadan oluşuyor. Elbette dünyadaki tüm teknolojik gelişmelere ayak uydurmak zorundayız. Vatandaş aç, her taraf İHA, SİHA, bununla ilgili övgü beklemesinler. Vatandaş tok ve İHA, SİHA olacak.

- Bayrak, millet ve toprak. Milletin perişan olduğu devlet olmaz. Devletin olmadığı yerde senin savunma sanayinle koruyacağın alan olmaz.

"MİLLET İTTİFAKI'NIN BOŞ BIRAKTIĞI TEK SANDIK YOK"

- Altılı Masa'nın ilk komisyonu Seçim Güvenliği Komisyonu'dur. Tüm simülasyonlar yapıldı. 6'lı Masa'nın tüm il, ilçe ve mahalle başkanlıkları dahil hepsine eğitimler verildi.

- Şu an Türkiye'de Altılı Masa'nın ve millet ittifakının boş bıraktığı bir tek sandık yok. Vatandaşlarımızdan isteğimiz şu; sandıkta oyuna vatandaş sahip çıkacak. O gün itibariyle genel merkez, il başkanlıklarında tüm sandıklara ilişkin sayılarımız, yedeklerimiz, müşahit kartlarımız, görevlilerin beslenme ihtiyaçlarına dahil provaları yapılmış durumda.

"KARARLILIK VE AZİMLE İLERLİYORUZ"

- Şaşkınlıklar olur, beklentilerin karşılanmaması da olur kısa vadede. İyi Parti cesurlar hareketi. Önümüzde daha çok engeller çıkacak. Muhatap olmadığımız hakaret, engelleme, tehdit, en son Kadirli ilçe başkanlığımızın önüne mermi bırakılmış. Bütün bunlara rağmen kararlılık ve azimle ilerliyoruz. İçimizde kopmalar, kızgınlıklar olabilir. Mümkün olduğunca elinden tutup, bırakmamaya çalışıyoruz.

"SİSTEMİN SAHİBİ DEĞİL BEKÇİSİYİZ"

- Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin aday ve ortaya konulan Cumhurbaşkanlığı yardımcılığına ilişkin güçlendiren bir kararlılık vurgusu oldu. İkincisi parlamento oluştuğunda biz artık siyasetçinin sistemin bekçisi olmasını merkeze alıyoruz. Sistemin sahibi değil.

- Sistemi bir elden bir başka ele vermek için bu mücadeleye girmiyoruz. Parlamenter sistem kararlılığımız liderler değil sistem üzerinden Türkiye inşası.