Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, sanatçı Deniz Çakır için “Bu ülkenin başörtülü hanımlarına 'Suudi Arabistan'a gidin' demek, faşistliğin dik âlâsı” dedi.

İstanbul'da yer alan bir alışveriş merkezindeki mekânda, türbanlı kadınlara hakaret ettiği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Deniz Çakır, “Üzerime atılmak istenen işlenmemiş bir suçtur ve utanç vericidir” demişti.

‘FAŞİSTLİĞİN DİK ALASI’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, grup toplantısında konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Biz milletin hakkının, hukukunun, özgürlüğünün alanını genişletmeye çalıştıkça bunların faşist yüzleri açığa çıkıyor. Bu ülkenin meşrebi ve duruşu belli olan Cumhurbaşkanını, bira içmeye, Mozart dinlemeye zorlamak faşistliğin dik alasıdır. Bu ülkenin başörtülü hanımlarına Suudi Arabistan'a gidin demek faşistliğin en sefil halidir. En son biliyorsunuz 2-3 gün önce bir konserden çıkan başı açık, başı örtülü kızlarımıza gelip bu şekilde sataşıp ‘Suudi Arabistan'a gidin burada ne işiniz var' diyenlerin halini bir düşünün. Adı da neymiş sanatçıymış. Dert başka. Ne derseniz deyin bu ülkede insanların yaşam biçimiyle uğraşan CHP zihniyetidir. AK Parti tam aksine bu ülkede yaşam çeşitlerini garanti altına alan bir siyasi zihniyettir. Bu milleti beton kafalı diyerek, göbeğini kaşıyan adam diyerek, makarnacı, kömürcü diyerek, dağdaki çobanın oyuyla benimki bir mi diyerek aşağılayanların faşistliği lime lime üzerlerinden dökülmektedir. Halbuki demokrasilerde herkesin inancına, kültürüne, değerlerine saygı duymak esastır. Türkiye'de sadece bu faşistler insanları içki içenler içmeyenler, başı örtülüler başı açıklar, sakallılar sakalsızlar diye ayırır. Yıllardır ağızlarından düşürmedikleri yaşam tarzı dayatması sadece bu faşist CHP zihniyetine mahsustur.”

ECE ERKEN’DEN ÇAKIR’A DESTEK

Öte yandan sunucu Ece Erken, Deniz Çakır’a destek verdi. Söylemezsem Olmaz programında olayın yaşandığı kafeye gittiğini ifade eden Erken, “Kafeye gittim ve olayın şahidi garsonla konuştum. Garson ‘Anlatılan doğru değil Deniz Çakır haklı’ dedi. Ben olayı tarafsız anlatıyorum” dedi.

Erken, garsonun mahkemede de şahitlik yapacağını sözlerine ekledi.

SAVCILIK SORUŞTURMA BAŞLATTI

Deniz Çakır, arkadaşlarıyla İstanbul’daki bir AVM’de bulunan mekana gitmiş ve burada oturan bir kısmı başörtülü 7 kadın ile tartışmaya girmişti. İddialara göre, Çakır, kadınlara hakaret etti. Ancak Instagram’dan açıklama yapan Çakır, bu iddiaları kesin bir dille reddetti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, suç duyurusu üzerine, oyuncu Deniz Çakır hakkında ”hakaret” suçundan soruşturma başlatmıştı.

DENİZ ÇAKIR’IN AÇIKLAMASI

Oyuncu Deniz Çakır, konuyla ilgili olarak Instagram hesabından şu açıklamayı yaptı:

“Zorunlu Açıklama

Sustum, çünkü böyle bir suçlama karşısında savunma yapmayı bile zul gördüm. Şimdi okuyacaklarınız da bir savunma değil, bilgilendirmedir. Belli ki bunu yapmadığım zaman bazı kişiler iftira ve karamalarına devam edeceklerdir.

30 Aralık 2018 günü, öğleden sonra iki kadın arkadaşımla doğum günümü kutlamak üzere gittiğim mekanda yaşananlar ile ilgili kamuoyuna yansıtılanlar gerçeği yansıtmamaktadır.

Arkadaşlarımla gittiğimiz mekanda önce yan masamıza oturan kişiler hal ve hareketleriyle bizden rahatsızlık duyduklarını belli ettiler. Hatta bakışları ve vücut dilleri zaman zaman tacize de yaklaşmıştır. Bizi bilinçli olarak huzursuz ettiler. Daha sonra bizim kutlama ortamımızdan hoşnut olmadıklarını belli ederek yer değiştirip başka bir masaya geçtiler.

Arkadaşlarımla kutlama yaparken doğal olarak birbirimizin fotoğraflarını çektiğimiz sırada, bu sefer kendi fotoğraflarını çektiğimizi ima ederek bize sözlü olarak da sataştılar ve bu noktada aramızda kısa bir sözlü tartışma yaşandı. Konu uzamadı, kapandı. Aynı ortamda yaklaşık 20 dakika daha oturduk. Mekanda kameralar mevcuttur, görüntüler incelenebilir. Bu konuda hiçbir kaygı yaşamamaktayım.

Tartışmanın, benim açımdan giyim, kuşam, türban, baş örtüsü gibi kişisel tercih ve özgürlüklerle ilgisi yoktur, olmamıştır olamaz da. Ancak tam tersi, söz konusu kişiler mekanda beni gördükleri andan itibaren benim tercihlerimden rahatsız olduklarını ortaya koymuşlardır.

Yaşamımın her döneminde ezilenin, haklının, kadınların, yanında oldum. Kişisel özgürlüklerin savunucusu oldum. Hal böyle iken üzerime atılmak istenen işlenmemiş bir suçtur ve utanç vericidir.

Kamuoyunun bilgisine sunarım.”